İZMİR - Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyımı protesto etmek için yapılmak istenen açıklamada gözaltına alınan 6 hak savunucusunun yargılandığı davada iki kişi beraat etti, 4 kişiye ise ceza verildi.

 

Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyımı protesto etmek için İzmir’de yapılmak istenen basın açıklamasında gözaltına alınan 6 hak savunucusunun yargılandığı davanın karar duruşması Bayraklı Adliyesi 49. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yargılanan 6 kişi ve avukatlarını  hazır bulunduğu duruşmayı, insan hakları savunucuları ile çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri izledi. Duruşma sonrası açıklama yapan hak savunucuları “Hak savunuculuğu yargılanamaz” yazılı pankartı taşıyarak “İnsan haklarıyla insandır”, “Susma haykır işkenceye hayır” ve “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganları attı.

 

4 kişi hakkında ceza

 

Bir önceki duruşmada mütalaa veren savcı iki kişi hakkında beraat talep ederken, 4 isim hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” ve “Görevi Yaptırmamak için Direnme” iddiasıyla cezalandırılmasını istedi. 

 

Son savunmaların ardından mahkeme kararını açıkladı. Avukat Erdoğan Akdoğdu ve TİHV çalışanı Aytül Uçar’ın tüm suçlamalardan beraatına karar veren mahkeme, diğer kişilere ise söz konusu suçlamalarla çeşitli oranlarda hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca bir kişi hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

 

‘Cezasızlık politikalarına son verilmelidir’

 

Duruşmanın ardından insan hakları savunucuları adına adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Nehir Bilece, olay günü yaşananları hatırlattı. Nehir, “Hak savunucuları hakkında açılan bu davayı da benzer bir şekilde ihlalleri görünmez kılmak ve cezasızlığı kalıcılaştırmak amacıyla yapılan bir karşı hamle girişimi olarak gördüğümüzü daha önce de belirtmiştik. Aynı zamanda ifade, toplanma, gösteri yapma ve örgütlenme özgürlüklerini hedef alan bu baskı ve sindirme politikası, Anayasa'ya ve Türkiye'nin ilk imzacılardan biri olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AIHS) de aykırıdır. Tüm bunlar hak savunuculuğu faaliyetinin doğası gereğidir. Bundan dolayı da hak savunuculuğu yargısal tacize maruz bırakılamayacağını bir kez daha yineliyoruz. Bu vesileyle Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler (BM) insan Hakları Savunucuları Bildirgesi'nin tüm hükümlerine ve taraf olduğu uluslararası belgelere uygun bir şekilde insan hakları savunucularını korumakla yükümlü olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Oysa bugün yapılan yargılamanın sonucunda bir kısım savunucu hakkında beraat kararı verilirken bir kısmı için ise ceza kararı verildi. Bizler duruşmada ısrarla vurguladığımız bu kararların hukuka aykırı olduğu hakikatini buradan bir kez daha dile getirmek istiyoruz. Hak savunucularına ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde sahip oldukları hakları kullandıkları için verilen bu hukuka aykırı cezalar derhal bozulmalı, buna karşın başta işkence yasağı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ihlal eden kolluk güçleri hakkında etkin ve şeffaf bir şekilde soruşturma başlatılarak cezasızlık politikalarına son verilmelidir” dedi.

 

Açıklama sloganlarla sona erdi.