ÖHD, 7 aylık hak ihlali raporunu açıkladı
- 13:42 18 Ekim 2023
- Hukuk
AMED - ÖHD Amed Şubesi, 7 aylık hak ihlali raporunu açıkladı. Raporda 7 ayda 8 işkence başvurusu alındığı kaydedildi.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi, kendi binasında yaptığı basın toplantısında 7 aylık hak ihlali raporunu açıkladı. “Savunma Biat Etmeyecek” pankartının asılı olduğu açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Amed İl Eşsözcüsü Pınar Sakık Tekin, ÖHD Amed Şube üye ve yöneticileri, Halkların Demokrasi Partisi (HDP), TUHAD-FED katıldı.7 aylık hak ihlali raporunu ÖHD Amed Şube Yöneticisi Zeynep Karayılan paylaştı.
Türkiye ve Kurdistan’da uzun zamandır derinleşerek devam eden hukuksal, siyasal, sosyal ve ekonomik kriz ortamında barış, adalet, eşitlik, özgürlük, insan onurunun korunması ve bunları güvence altına alacak demokratik düzenden giderek uzaklaşıldığı belirtilen raporda, “Başta kentimiz Amed olmak üzere Türkiye ve Kürdistan’ın birçok yerinde yurttaşların işkence ve kötü muameleye maruz kalması, iktidar ve aygıtlarının işkence ve kötü muameleyi yurttaşlar ve toplum üzerinde açık bir tehdit unsuru olarak kullanması demokratik toplum düzeninden uzaklaştığımızın açık göstergesidir” ifadelerine yer verildi.
‘Cezasızlık politikası yürütülüyor’
Açıklanan raporda, “Bugüne kadar derneğimizce takip edilen işkence ve kötü muamele iddiasına dair 24 dosyanın 14 üne ilişkin yürütülen soruşturma süreci devam ederken 9 soruşturma dosyası hakkında ise mevcut cezasızlık politikalarının bir sonucu olarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Bu süreçte sadece 1 başvuru dosyamıza ilişkin basit yaralama suçu isnadıyla ceza davası açılmış olup yargılama süreci devam etmektedir” bilgileri yer aldı.
7 ayda 8 işkence vakası
Raporun devamında şu bilgilere yer verildi: “Son 7 ay içerisinde Amed’de gerçekleşen 8 işkence ve kötü muamele vakasına ilişkin derneğimizce tespit ve incelemelerde bulunulmuş olup gerekli hukuksal başvurular yapılmıştır. Derneğimizce takip edilen işkence ve kötü muameleye ilişkin dosyaların takipsizlikle sonuçlanması mevcut güvenlikçi anlayışın ve yürütülen cezasızlık politikasının bir sonucudur.”
İşkence yasağı
İşkence yasağının uluslararası sözleşmeler ve bildirgelerde, iç hukukta belirtildiği vurgulanan raporda, “İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi’ni imzalayarak otoritesini ve denetleme yetkisini Türkiye’nin de tanıdığı BM İşkenceye Karşı Komite (UNCAT) geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin dördüncü periyodik raporunu değerlendirmiş ve çeşitli uyarı, tavsiye ve öneriler içeren ‘Sonuç Gözlemleri’ni kabul etmiştir. UNCAT, sözü edilen Sonuç Gözlemleri’nde, son dönemde kolluk kuvvetlerinin alıkonulan kişileri işkence ve kötü muameleye maruz bıraktığına dair kendilerine ulaşan çok sayıda güvenilir raporlar nedeniyle duyduğu kaygıyı dile getirerek, Türkiye’ye İşkenceye Karşı Sözleşme’nin 2'nci maddesinin 2’nci paragrafında yer alan, ‘Hiçbir istisnai durum, ne savaş hali ne de bir savaş tehdidi, dahili siyasi istikrarsızlık veya herhangi başka bir olağanüstü hal, işkencenin uygulanması için gerekçe gösterilemez’ şeklindeki mutlak işkence yasağını hatırlatmıştır” denildi.
Alınmış olan işkence başvurularının hemen hemen hepsinde yurttaşların uğradığı işkencenin doktor raporları ve işkence belgeleme yöntemleri ile sabit olduğu kaydedilen raporda, “Bu durum karşısında hakkında suç duyurusunda bulunulmuş failler hakkında bir an önce etkin soruşturma yürütülmesi gerektiği ve işkenceye yargı nezdinde tolerans sağlanmamalı, failler cezasızlık zırhıyla korunmamalıdır” sözlerine yer verildi.
‘Mücadelemize devam edeceğiz’
Raporun sonunda Türkiye’de kolluğa verilen sınırsız yetki ve yargı sistemindeki cezasızlık politikasının bir sonucu olarak işkencenin bir an önce son bulması ve suçun faillerinin, bağımsız ve tarafsız bir yargı önünde hesap vermeleri için çalışmalarının süreceğinin altı çizildi. Raporda, “Soruşturma süreçlerinde ve keyfi olarak artan işkence vakalarının son bulması ve bir politikaya dönmesini engellemek için; başta Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı olmak üzere, yetkili ve sorumlu bütün kamu otoritelerinin etkin soruşturmaların yapılabilmesi için sorumluluk alarak gerekli girişimlerde bulunmaya, cezasızlık politikalarını terk etmeye; bütün ulusal ve uluslararası kamuoyunu ve kurumları, insan hakları kurumlarını ve medyayı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği olarak işkencenin karşısında olup gerekli her türlü hukuksal mücadelenin verileceğini ve sürecin takipçisi olacağımızı belirtiriz” ifadeleri kullanıldı.