Kobanê Davası: Tecrit bizim gündemimiz
- 14:01 24 Ekim 2023
- Hukuk
ANKARA - Kobanê Davası’nda savunma yapan Aynur Aşan, PKK Lideri Abdullah Öcalan için yaptıkları basın açıklamaları nedeniyle suçlandıklarını belirterek, “Kadın hareketi olarak, DBP olarak, HDP olarak tecrit bizim gündemimizdedir. Kaldı ki tecrit kamuoyunun da gündemindedir. Toplum da tecridin kaldırılmasını istiyor. Çünkü, tecrit ortadan kaldırıldığında ülkenin rahatlayacağını biliyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle yargılandığı Kobanê Davası’nın 38’inci duruşmasının ikinci oturumu, siyasetçi Aynur Aşan’ın savunması ile devam ediyor.
Sincan Kapalı Cezaevi’nde bulunan duruşma salonunda Ankara 22’ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmaya, siyasetçilerden Aynur Aşan, Zeynep Ölbeci, Zeynep Karaman, Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata katıldı.
Savcının ceza talepli mütalaasına dair beyanlarını sürdüren Aynur Aşan, iki yıldır Kobanê Davası’nda tutuklu yargılandığını ve gelinen süreçte savcılığın mütalaasına karşı yaptıkları savunmaların mahkeme heyeti için hiçbir anlam ifade etmediğini gördüklerini söyledi.
'Gerçekler için mücadele edeceğiz'
Aynur, mahkeme heyetinin bugüne kadar verdiği tüm kararlarda rengini belli ettiğini söyleyerek, “Ama şunu net olarak ifade edeyim ki, sizin kararlarınıza rağmen bizler gerçekleri ortaya çıkarmak için savunma yapıp mücadele edeceğiz” dedi. Aynur, savcılık makamının kendilerini suçlu olarak gördüğünü belirterek, “Çünkü kendisine verilen rolü oynuyor, ama sizler gerçekleri ortaya çıkarma makamısınız. Siz savcılık değilsiniz. Sayın başkan; kendi adıma söylüyorum, ben sizin savcılık gibi duruşunuza anlam veremiyorum. Bizim yargılandığımız davada gerçeği ortaya çıkartacak makam sizin makamınızdır. Bu duruşunuz, misyonunuzu ortadan kaldırmaktadır. Cezalandırma üzerine kendisini oturtan bir yargı gerçekleri ortaya çıkartamaz” diye konuştu.
Çalışmalar yasal
Aynur, mütalaada Mersin’de yargılandığı bir dosyanın 302’ye temel yapılmaya çalışıldığını kaydederek, “Eğer okuduysanız göreceksiniz ki, çalışmalarımın tamamı düşünce özgürlüğü kapsamındadır. Dolayısıyla heyetiniz, çalışmalarımın illegal olduğunu ve örgüt üyesi olduğumu iddia edemez. Hukukta da bu kabul edilmez. Çalışmalarım tamamen yasaldır” ifadelerini kullandı.
‘Tecrit bizim, kamuoyunun gündemi’
Aynur, tecride dair yaptıkları bir açıklamanın dahi suç olarak gösterildiğini belirterek, “Mütalaada yer alan çalışmalarımdan biri de Sayın Öcalan üzerinde devreye konulan tecride karşı yaptığımız basın açıklamasıdır. Kadın hareketi olarak, DBP olarak, HDP olarak tecrit bizim gündemimizdedir. Kaldı ki tecrit kamuoyunun da gündemindedir. Toplum da tecridin kaldırılmasını istiyor. Çünkü, tecrit ortadan kaldırıldığında ülkenin rahatlayacağını biliyor. Herkes rahatlayacak. Bunu iktidar mensupları da iyi biliyor” dedi.
80 cenaze çıktı cezaevlerinden
Son yıllarda Türkiye cezaevlerinde siyasi tutsakların yaşadıklarına dikkat çeken Aynur, Türkiye cezaevlerinde insanlık dışı uygulamaların yaşandığını söyledi. Aynur, “Bizler bu kötü uygulamalara karşı çıktığımız için biz bu suçlamalara maruz kalıyoruz. Maalesef cezaevlerindeki bu uygulamalar ile tutukluların durumu geriye gitmektedir. Yapılan bu uygulamalar yüzünden Türkiye cezaevlerinde son bir yılda 80 tutuklunun cenazesi çıktı. Bunları söylediğimiz zaman neden suçlandığımızı anlamış değilim. Bunları demokratik yol ve yöntemlerle dile getirmek suç mudur? Biz tamamıyla hukuki haklarımızı kullanarak bu açıklamaları yaptık” dedi.
‘Öcalan’ın haklarının verilmesini talep etmek neden yargılama konusu’
Yargılanan siyasetçiler şahsında tüm muhalefete mesaj verildiğini aktaran Aynur, “Eğer öyle olmasaydı, tecridin kaldırılma taleplerimiz, Sayın Öcalan’ın haklarının verilmesini talep etmek neden yargılama konusu yapılsın. Bizler, cumhuriyetin demokratikleşmesini istiyoruz. Bizler, demokratik bir cumhuriyette siyasi tutukluların haklarının savunulmasının suç olmayacağını biliyoruz. Demokratik bir cumhuriyette, Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istemek suç olmayacaktır. Ama şöyle bir durum var; ‘Demokratik Cumhuriyet talep etmek ile devletin topraklarını parçalamak’ birbirine karıştırılıyor. Bizim Demokratik Cumhuriyet talebimiz, çarpıtılıyor. Bu devleti parçalamak anlamına gelmiyor. Amaçları davayı bulandırmaktır. Gerçekleri çarpıtmaktır. Ne bizim ne de partimizin böyle bir amacı yoktur. Bizim devletin toprak bütünlüğünü parçalamak gibi bir derdimiz yok. Biz sadece eşit bir yaklaşımın sergilenmesini istiyoruz. Eğer devleti bölme, parçalama derdi varsa o da iktidarın zihniyetidir” şeklinde ifadeler kullandı.
‘Toplum Öcalan’ın özgürlüğünü istiyor’
Abdullah Öcalan’ın 24 yıldır İmralı Adası’nda tutulduğunu kaydeden Aynur savunmasına şöyle devam etti: “Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki, MİT olsun, derin devlet olsun Abdullah Öcalan’ı diğer siyasi tutuklular gibi değerlendirmiyorlar. Bazen yanına gidiyorlar, bazen düşüncelerinden faydalanmak için yanına gidiyorlar. Zaten ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘Devlet ihtiyaç gördüğünde görüşür’ demişti. Şimdi Türkiye toplumu da Sayın Öcalan’ın ailesinin de kendisi ile görüşmesini istiyor. Sayın Öcalan’ın üzerindeki mutlak tecrittin kaldırılmasını istiyor. Tecrittin kaldırılmasını bir yana bırakın Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyor. Bakın bir kez daha diyorum, Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istemek suç değildir. Anayasa’da da yasalarda da bu suç olarak görülmüyor. Sayın savcı bunu neden mütalaaya koymuş. Neden tüm mütalaalarda tecritte karşı açıklamalarımız suçlama konusu yapılmış, illegal olarak gösterilmiş. Bu suçlamaları reddediyorum. Ama sizden de heyetinizde bir talebim var, bu davanın sonucunda karar aşamasında tüm arkadaşlarımın tecride karşı açıklamalarını illegal bir örgüt yöneticisi olarak tanımlamaları sizin kararınız için temel oluşturmasın. Ki bu bizim yasal hakkımızdır.
AKP siyasi rakibini ortadan kaldırmak istiyor
Sayın başkan ben bütün suçlamaları reddediyorum. Eğer bu dava aydınlatılmak istenseydi, bizim lehimize olan ve davaya dahil edilmesini istediğimiz birçok belge davaya dahil olurdu. O yüzden bu karar önceden verilmiş bir karardır ve ben tüm suçlamaları reddediyorum. Düşünebiliyor musunuz benim ilçe eş başkanlığım dahi suçlama konusu olmuş. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bu durum içimi acıtıyor. Yani şunu demek istiyorum, savcı tüm suçlamalarıyla bizi ve kurumlarımızı illegal bir yapı olarak göstermeye çalışıyor. Bu dava AKP’nin kendi siyasi rakibini ortadan kaldırma çabasıdır.”
Duruşma, verilen aranın ardından devam edecek.