DSİ projesine açılan davanın kararı söylenmedi
- 18:08 31 Ekim 2023
- Hukuk
MUĞLA - Valilik ve DSİ ortaklığında Marmaris’te doğaya zarar verecek “desalinasyon projesi” için verilen ‘ÇED gerekli değildir’ raporuna karşı açılan davanın duruşmasında karar diğer davalarda olduğu gibi daha sonra söylenecek.
Muğla Valiliğince Devlet Su İşleri (DSİ) Müdürlüğünün Marmaris’e bağlı Bozburun Yarımadası’nda içme suyu temini amaçlı desalinasyon projesi” için verilen Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir kararının iptali talebiyle Marmaris Kent Konseyi, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ve yurttaşlar tarafından açılan davanın duruşması Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya dava avukatları Atilla Öztürk, Muğla Barosu’nu temsilen vekaletle Macide Keskin, davacılardan Ufuk Beytekin, Halime Şaman, Menteşe Belediye Meclis üyesi Ferah Gümüş, Deştin Çevre Platformu temsilcileri Haluk Özsoy, Mustafa Tuncaeli, Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi üyesi Korcan Yılmaz katıldı.
‘Geri dönüşü zor bir yıkım getirecek’
Dava için proje alanında keşif yapılmış ve bilirkişi raporunda ekolojik zararların ortaya konmasının ardından mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Duruşma sırasında Bozburun’un içme suyu sorununu çözme iddiasında olan projenin doğada yaratacağı yıkımın geri döndürülemez olduğu ve projenin kamu yararı gözetmediği vurgusu yapıldı. Yaşam savunucuları ve avukatları DSİ’nin iklim değişikliği tehdidinin farkında olduğunu, iklim değişikliğini tetikleyecek, kötüleşmeyi hızlandıracak denizel ve karasal ekosistem üzerinde böylesi bir projede ısrarının anlamsız olduğunu belirterek desalinasyon işlemi sonucu ortaya çıkan aşırı yoğun tuzlu suyun yeniden denize geri verilmesi nedeniyle en önemli karbon yutak alanlarından olan koruma altındaki Deniş Eriştesi/Posidonia çayırlarının yok olmasına neden olacağı belirtildi.
‘İklim krizinin derinleşmesine yol açılıyor’
Proje alanı olarak seçilen yerin aynı zamanda nesli tükenmekte olan Akdeniz Foku ile pek çok endemik türün yaşam alanı olduğu ifade edildi. DSİ’yi temsilen duruşmaya katılan vekillere kurumun yasaların bağlayıcılığında halka güvenilir ve ulaşılabilir içme suyu temini ödevini hatırlatan avukatlar hakkında kapatma kararı olan üç termik santralin soğutulması amacıyla neredeyse Bodrum ve Milas’ın içme suyu ihtiyacına denk gelen miktardaki içme suyunu temin ederek bölgeyi susuzluğa mahkum etmesindeki sorumluluğu da belirtildi. Avukatlar ayrıca DSİ, termik santrallere halkın kullanımında olması gereken içme suyunu vermesinin yanında kapatma kararına rağmen faaliyetine devam etmesine katkı vererek de iklim krizinin derinleşmesine yol açtığını da ekledi.
‘Zaten su sağlanacak’
Avukatlar ayrıca projenin, Bozburun’daki içme suyu ihtiyacını temin iddiasının ise Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Turunç, Osmaniye, Bayır, Söğüt, Selimiye, Bozburun ve Taşlıca Mahallelerini kapsayan 53 km’lik içme suyu projesi ile boşa düştüğünü ifade etti.
Davanın kararı daha sonra tebliğ edilecek.
‘Projenin doğaya zarar vereceği ortada’
Duruşma sonrasında açıklama yapan dava avukatlarından Macide projenin çevreye etkilerinin bilimsel olarak ortaya konmadığını buranın özel koruma alanı olduğunu belirterek “Doğal zenginlikler, biyo-çeşitlilik ve sit alanı olması göz ardı edilmiştir. Deniz eko sistemi olumsuz etkilenecektir. Başta Akdeniz foku koruma altında olan deniz çiçeği ve birçok omurgasız türü zarar görecektir. Jeolojik açıdan da olumsuz etkileri olacak. Çünkü tesisin kurulum alanı ile hizmet götürülecek alan arasında 4 kilometre bulunmaktadır. Gerek tesisin gerek iletim hatlarının jeolojik yapıya ne kadar zarar vereceği ortaya konmamıştır” şeklinde ifade etti.