TJA Davası’nda mütalaaya karşı savunma: Nerede olursak olalım mücadele edeceğiz!
- 21:10 9 Kasım 2023
- Hukuk
ANKARA - İddia makamı, tutuklu kadınlardan üç kadın hakkında tahliye kararı verilmesini talep ederken, 7 hakkında, “kaçma şüphesiyle” tutukluluğun devamı yönünde karar verilmesini talep etti. Karara karşı savunma yapan kadınlar, kadın mücadelesinin yargılanmayacağını belirterek, “İçeride de olsak dışarı da olsak mücadele edeceğiz” mesajı verdi.
Ankara merkezli 30 Kasım 2022’de başlatılan bir soruşturma kapsamında 2 Aralık 2022’de tutuklanarak Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri Gülistan Dehşet, Didar Çeşme, Bedia Akkaya, Figen Aras Kaplan, Hatice Güngör, Hülya Kınağu, Figen Ekti, Mekiye Ormancı ve Amine Demir Çoban, Zeynep Boğa, ile adli kontrol tedbiri ile tutuksuz yargılanan Tamcihan Çelebi, Besile Narin, Meral Şimşek, Zekiye Güler, Hülya Taşar, Yeliz Ayyıldız Kıyak, Dilan Akpolat, Aysel Ceylan, Hazal Aras ve Beritan Can Yaşa ile ev hapsi cezası verilen Merve Tekin Demirel ve Sultan Esen hakkında “örgüte üye olma” ve “örgüt kurma veya yönetme” iddiasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması üçüncü gününde de Ankara 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti.
Tutuksuz yargılanan kadınlar duruşmaya katılmazken, Sincan Cezaevi’nde bulunan, Gülistan Dehşet, Bedia Akkaya, Figen Aras Kaplan, Hatice Güngör, Hülya Kınağu, Figen Ekti, Mekiye Ormancı ve Amine Demir Çoban, Zeynep Boğa duruşmaya katıldı. Duruşmayı, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Kadın Meclisi, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, çok sayıda avukat ve aile izledi.
Avukat savunmalarının ardından iddia makamı mütalaasını sundu.
İddia makamı mütalaası
İddia makamı, yargılama dosyası üzerinde yaptıkları inceleme neticesinde, “örgüt üyeliği ve yöneticilik” iddiasıyla tutuklu olan kadınlardan Figen Aras Kaplan, Figen Ekti, Mekiye Ormancı hakkında tahliye kararı verilmesine, Gülistan Dehşet, Bedia Akkaya, Hatice Güngör, Zeynep Boğa, Hülya Kınağu, Amine Demir Çoban ve Didar Çeşme hakkında “delileri karatma ve kaçma şüphesi” tutuklulukta geçen sürede, adli kontrollerin yetersiz kalma şüphesiyle tutukluluk halelerinin ayrı ayrı devamını talep etti.
İddia makamı, adli kontrol talebiyle serbest kalan kadınlardan Dilan Akpolat, Hazal Aras, Hülya Taşar, Merve Tekin Demirel, Sultan Esen, Tamcihan Çelebi, Zekiye Güler, Beritan Can Yaş, Aysel Ceylan, Meral Şimşek, Yeliz Ayyıldız hakkında ise adli kontrollerin kaldırılmasına, Merve Demirel ve Sultan Esen hakkında verilen ev hapsinin kaldırılmasına, yurt dışı yasaklarının devamını istedi. Hatice Yaman ve Besile Narin hakkında, yurt dışı yasağının devamına, Hatice ve Besile ile ilgili başka mahkemelerden gelen dosyalarla, ilgili mahkemece yapılacak birleştirme talepleri ise mahkemenin takdirine bıraktı.
Mütalaaya karşı itiraz
Mütalaaya karşı savunma yapan kadınlar, itirazlarını dile getirdi.
İddia makamı, itirazlara karşı mütalaasını yeniledi. Tutuklu olan kadınlar, mütalaaya ilişkin savunmalarını yapmaya başladı.
Bedia Akkaya: İçeride de dışarıda da olsam mücadele edeceğim
İtirazların ardından tutuklu Bedia Akkaya mütalaaya karşı savunma yaptı. Bedia, 3 gündür dosyalarını tamamıyla gördüklerini söyledi. Dosyanın skandal bir dosya olduğunu belirten Bedia, “Gizli ve açık tanıklar ama delil yok. Delili olmayan bir dosyada yargılanıyoruz. Benim yaptığım çalışmalarım hepsi göz önünde ve bunu da savunuyorum. Bir yıldır tutukluyuz, şüpheli ve şüpheli olmayan kadınların sayılarını paylaştım, her ne kadar cezaevinde olsak bile kadın katliamları devam etti, daha çok mücadele etmemize sebep oldu. Savunmamız da kadın mücadelesi meşrudur, yargılanamaz dedik. 20 yıldır mücadele ediyorum, içeride olsam dışarıda da olsam mücadele edeceğim. Dosyamın içeriği bomboştur, tek bir gizli tanık var. Tanık beni 2013 tarihinde beni Diyarbakır il binasında gördüğünü söylemiş. Bende heyete söyledim ki; 2013 tarihten önce de sonrada cezaevindeyim göz önünde bulundurun dedim. Tekrar söylüyorum; kadın mücadelesi meşrudur yargılanamaz” diyen Bedia, bu hukuksuzluğun son bulması talebinde bulundu.
Ardından tutuklu Mekiye Ormancı ise, savcının hakkında verdilen tahliye kararının kaldırılmasını talep ettiğini belirtti.
Zeynep Boğa: Çalışmalarımız meşru ve demokratiktir
Tutuklu bulunan Zeynep Boğa, kadın mücadelesinin yargılanmayacağını ve meşru olduğunu belirterek, “Bir gün mutlaka adalet herkese lazım olacak. Kadın çalışmalarını illegalize edenlere de adalet lazım olacak. Erkek şiddeti nereden gelirse gelsin biz mücadele edeceğiz. Bu yalan iddianameyi hazırlayanlar bilsin ki bir gün başlarına bu şekilde bir şey gelirse onlar içinde mücadele edeceğiz. Diyarbakır’da bir polis erkek polis eşini öldürdü. En büyük tepkiyi TJA gösterdi, ona karşı bir eylem gösterdi. Kim olursa olsun şiddette kim maruz kalırsa biz orada olacağız. Bırakılmasak bile bunu iyi bilsinler; çalışmalarımız meşru ve demokratik bir mücadele verdik. Bu yargılanmamızdan dolayı tutuklanmamız devam edilirse buda politiktir ve iktidarın kararıdır. Bunu söylememizin nedeni ise her seçim öncesi kadınlar üzerinde bir operasyon gerçekleşiyor ve bu operasyonda onlardan bir tanesiydi” diye konuştu.
Ardından tutuklu bulunan Figen Ekti, kadın mücadelesinin ne kadar çok ihtiyaç olduğunu salondaki manzara ile görüldüğünü söyleyerek, iddia makamının hakkında tahliye talebinde bulunmasını geç de olsa verilmesine sevindiğini kaydetti.
Didar Çeşme: Mütalaayı hukuki bulmuyorum
Sağlık sorunlarından dolayı duruşmaya katılmayan SEGBİS üzerinden Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde duruşmaya bağlanan Didar Çeşme, savunmasını yenilediğini kaydetti. Didar, “Sağlık sorunlarım cezaevinde kalmaya elverişli değil. Tutuklanmasaydım, kolon kanser şüphesiyle Ankara’ya tedavi için gelecektim. Ben bir yıldır burada doğru düzgün tedavi göremiyorum, iki saat aynı pozisyonda dahi kalamıyorum. İddia makamı bunu söylüyor da, neredeyse 13 yıldır sağlık sorunlarımla ilgileniyorum, nasıl delileri karatma şüphem oluyor. Bu durumu ne hukuki ve insani bulmuyorum. Tahliyemi talep ediyorum” sözlerini kullandı.
Figen Aras: Çivisi çıkmış dünyanın çivisini arıyoruz
Ardından tutuklu bulunan Figen Aras, tutuklu bulunduğu tüm kadınların tahliyeleri edilmesi kendisini sevindireceğini dile getirdi. “Dünyanın çivisi çıkmış” sözüne atıf yapan Figen, o çiviyi aradıklarını ve o çiviyi bulacaklarını belirtti. Kadınların artık rahat bırakılması gerektiğine dikkat çeken Figen, savcılığın kendisi hakkında istediği tahliye talebine katıldığını dile getirdi.
Tutuklu bulunan Amine Çoban Demir ise, tahliyesini talep etti. Tutuklu Gülistan Dehşet de beyanlarını tekrarlayarak, tahliyesini talep etti.
Hatice Güngör: Dosyada hiçbir şey yok
Tutuklu bulunan Hatice Güngör, daha önceki beyanlarını tekrarladığını dile getirdi. Gizli ve açık tanıkların beyanlarının kabul etmediğine vurgu yapan Hatice,” Maddi ve manevi olarak mağdur oldum. İnsan suçlu olduğunu bilese bu açıyı yaşamaz. Yapmadığımız bir şeyden dolayı bir yıldır cezaevinde nefessiz kalıyoruz. 3 gündür buradayız, ortaya konulan delilerde dosyada bir şey olmadığı ortada. Bu konuda sizlerin adaletli ve vicdani karar vermenizi bekliyorum. Tahliyemi talep ediyorum” sözlerini kullandı.
Ardından konuşan Hülya Kınağu, çalışmalarının kadın çalışmaları olduğunu illegalize çalışmalar olmadığına vurgu yaparak, “Tanıkların kendisini kurtarmak için neler yaptığını bu dosyada gördük. Yıllardır bu ülkedeyim, kaçma şüphem olmadı” diye belirtti.
Tutuklu beyanlarının ardından avukatların mütalaaya karşı savunmalarına geçildi. İddia makamının mütalaasına katılmadıklarını dile getiren Avukatlar, tutukluluğun devamı istenilen tüm kadınlar için tahliye kararının verilemesini talep etti