Tecavüz failinin davası yeniden görülecek!
- 09:08 3 Aralık 2023
- Hukuk
Rabia Önver-Rojda Aydın
COLEMÊRG - Gever’de 6 yıl boyunca D.E.’nin İsa.E. ve Sedat E. tarafından sistematik tecavüze maruz kalmasına dönük başlayan yargılama ardından görülen 6 duruşma sonrası fail Sedat.E.’ye 8 yıl 4 ay ceza verildi. İstinaf’ta bozularak geri gelen dosya yarın yeniden görülmeye başlayacak.
Colemêrg’in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı bir köyde 2014 yılında 13 yaşında olan D.E’ye korucu olan kuzeni İsa E. ve Sedat E. tarafından 6 yıl boyunca sistematik tecavüze maruz kaldığı ortaya çıktı. D.E.’nin okullarında verilen “cinsel istismar” konulu seminere katıldıktan sonra rehber öğretmeninin yanına giderek, İsa E.'nin kendisine tecavüz ettiğini söylediği öğrenildi. D.E.’nin bu olaydan 2- 3 ay sonra da Sedat E. tarafından tecavüze uğradığını, bunun yaklaşık 6 yıl sürdüğünü anlattığı kaydedildi. Çocuğun yaşadıklarını öğretmenine anlatması üzerine Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma sırasında, şüphelilerden koruyucu olan İsa E.'nin 2017'de nöbet tuttuğu kulübede yaşamını yitirdiği belirlendi. 24 Mayıs 2018 tarihinde gözaltına alınan fail Sedat Er, çıkarıldığı Yüksekova Sulh Ceza Hakimliği tarafından 25 Mayıs 2018 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İddianame hazırlandı
Başlatılan soruşturmanın ardından, 13 Haziran 2018 tarihinde “Zincirleme Şeklinde Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı” ve “Zincirleme Şeklinde Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçlarından iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianamede, “(…) okulda cinsel istismar ile ilgili bilgilendirme semineri yapılırken mağdur D.’nin başına gelen cinsel istismar olayı ile ilgili olarak okulda öğretmeni olan psikolojik danışman ve rehber öğretmeni İ.C.’ye kuzeni İsa E. tarafından 5'inci sınıfta iken evlerinde zorla cinsel istismara maruz kaldığı, yine kuzeni Sedat E. tarafından 2-3 ay sonra cinsel istismara maruz kaldığını, yine İsa E. kız kardeşi olan N.E.’ye de cinsel istismarda bulunduğunu söylemesi üzerine bu olayın kolluğa intikal etmesi üzerine yapılan soruşturmada mağdur D.’nin savcılıkta ve kollukta 07/06/2018-24/05/2018 tarihlerinde alınan ifadesinde (…) babası öldükten yaklaşık 2 yıl sonra Sedat E. kendisine cinsel yaklaşımlarda bulunduğu ancak onun ne amaçla hareket ettiğini anlayamadığını, o zamanlar 5'inci sınıfta okuduğunu, yaşının da 12-13 olduğunu, bir gün amcasının oğlu Sedat E. evlerine gelip kendisinin odasına gelerek kendisine başkasına söylersen seni teröristlere veririm, seni öldürürüm şeklinde tehditte bulunup (…), Sedat E. bu olaylardan 2-3 yıl sonra evlendikten sonra artık kendisine başka bir tecavüzde bulunmadığını, ayrıca amcasının oğlu İsa E. kendisine tecavüzde bulunduğunu, bu şahıs kendisine tecavüz ettiğinde 5-6 yaşında olduğunu, o zamanlar evlerinin ilerisinde bulunan bir bahçede İsa E. kendisine tecavüz ettiğini o zaman gece olduğundan kimsenin görmediğini, (…) olayları korktuğu için anlatamadığını, psikolojik hocasının cinsel istismarla ilgili seminer düzenlendiğinde bu olayı hocasına anlattığını, kardeşi N.’nin 6 yaşlarında iken evlerinin önünde İsa E. yeğenleri ile birlikte oyun oynarken İsa E. kardeşi N.’yi tarlaya götürdüğünü, (…) mağdur D.’nin ifadesinde belirttiği kardeşi olan mağdur N.’nin 12/06/2018 tarihinde alınan ifadesinde (…) 1'inci sınıfa gittiği yıllarda bir gün evlerinin yanında arkadaşı ile oyun oynarken öz amcasının oğlu İsa E. kendisini yanına çağırıp kendisine yanıma gel demesiyle İsa'nın yanına gittiği (...), bu olayla ilgili İsa E. ile ilgili yapılan araştırmada olayın şüphelisi İsa E. UYAP’tan alınan nüfus kayıt örneğinde İsa'nın 29/06/2017 tarihinde öldüğünün kayıtlı olduğu” ifadeleri yer aldı.
Ölen faile takipsizlik kararı
İddianamede D.’ye Hakkari Adli Tıp Şube Müdürlüğü’ne 7 Haziran 2018’de yapılan muayene sonucu tecavüz edildiği yer alırken, “(…) somut olayda ölen şüpheli İsa E. mağdurlara cinsel istismarda bulunduğu iddia edilmiş ise de, İsa E. öldüğünden dolayı TCK'nın 64. maddesi uyarınca hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağından ek takipsizlik kararı verildiği, mağdur D.’nin ifadesi ve doktor raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, olayın şüphelisi Sedat E. suç tarihi itibari ile 15 yaşından küçük mağduru değişik zamanlarda birden fazla kez cebir, tehdit ve hileyle zincirleme şeklinde cinsel amaçla hürriyetinden yoksun bırakıp (…) zincirleme şeklinde nitelikli cinsel istismarda bulunduğuna dair hakkında kamu davasının açılmasını gerektirecek şekilde hakkında yeterli şüphe oluştuğu anlaşılmakla, şüphelinin mahkemenizce yargılamasının yapılarak eylemlerine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, şüphelinin gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği ve geçireceği sürenin verilecek cezasından TCK'nun 63. maddesi uyarınca mahsubuna karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur.”
Cezalandırma talebi
Hazırlanan iddianame Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilirken, dosya ceza mahkemesi tarafından onaylandı. İlk duruşma 28 Ağustos 2018 tarihinde Yüksekova Ceza Mahkemesi’nde görülürken, ikinci duruşma ise 8 Kasım 2018 tarihinde görüldü. Görülen 2’inci duruşmada D.’, soruşturma aşamasında emniyette ayrıntılı beyanlarda bulunduğunu ve ifadelerini tekrar ederek, failin kendisine tecavüzde bulunduğunu kaydetti. Failin kendisini tehdit ettiğini belirten D.’, failden şikayetçi olduğu söyledi. D.’nin avukatları ise, fail hakkında şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmasını istedi. Fail ise suçlamaları reddederek, tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, fail hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunduğundan tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Fail tahliye edildi
Davanın 3’üncü duruşma ise 20 Aralık 2018’de görüldü. Görülen duruşmada ise mahkeme heyeti fail hakkında delillerin karartılma ihtimalinin bulunmamasını göz önüne alarak tahliyesine karar verdi.
‘İstismar vakalarına azmettirme niteliğinde’
Davanın 4’üncü duruşma ise 19 Şubat 2019 tarihinde görüldü. Duruşmada D.’nin avukatları failin tahliye edilmesinin hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak, “Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen tahliye kararına ilişkin itiraz üzerine Hakkari 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu sanık hakkındaki tutuklanması yönündeki itirazın reddine ilişkin karar da hukuka aykırıdır. Mahkemenizce verilen tahliye kararı gerek çocuk koruma kanunu gerekse Türk Ceza Kanunundaki ve Ceza Muhakemesi kanunundaki hükümler hiçe sayılmıştır. Mahkemenizce önceki celselerde dosyada mevcut olan Adli Tıp Kurumu raporu görmezlikten gelindiğinden mahkemenizce bu tutumu bilimsel verilerin mahkemeniz nezdinde öneminin olmadığının açıkça göstergesidir. Yine önceki celselerde mahkemenizce klinik psikolog dinlenilmesi yönündeki talebimizin reddine karar verilmesi de açıkça hukuka aykırıdır. Mahkemeniz tarafından bir önceki celse verilen tahliye kararı bundan sonraki cinsel istismar vakalarında bir nevi azmettirme niteliğindedir. Sanığın ve sanık müdafisinin duruşmaya gelmemiş olması açıkça yargılamalardan kaçtığına delalettir. Bu hususlar nazara alınarak sanık hakkında CMK 100 ve devamı maddeleri uyarınca tutuklanmasına karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Tutuklama talebi reddedildi
D.’nin annesi ise tahliye kararına tepki göstererek, failin en ağır cezayı almasını istedi. İddia makamı ise somut delillerin olmasından kaynaklı fail hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti. Söz konusu mahkeme heyeti avukatların ve iddia makamının taleplerini ret ederek, duruşmayı 28 Mart 2019 tarihine erteledi. Görülen 5’inci duruşmada da avukatlar tekrardan failin tutuklanmasını ve cezalandırılmasını talep etti. Avukatların talepleri ret edilirken, duruşma 9 Nisan 2019 tarihine ertelendi. Görülen 6’ıncu duruşmada mütalaa verildi.
Mütalaa verildi
Mütalaada, “(…) tehdit cebir kullanarak ve cinsel amaçla birden fazla kez hürriyetten yoksun kılma suçu işlediği, söz konusu eylemlerin 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı kanun ile 5237 sayılı kanunun bazı maddelerinin değişmeden önce işlendiği gözetilerek sanığın TCK'nın 103/1-a, 103/2, 4, 43 ve TCK'nın 109/2, 3-f, 5, 43 maddelerince cezalandırılmasına, gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK'nın 63 maddesince mahsubuna, TCK'nın 53 maddesince beli haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur” ifadeleri yer aldı.
Faile 8 yıl 4 ay ceza
D.’nin annesi ve avukatları bu duruşmada da fail hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep ederek, failin cezalandırılmasını istedi. Görülen duruşmada, şu karar çıktı: “Her ne kadar sanık Sedat E. zincirleme şekilde cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması istemi ile hakkında kamu davası açılmış ise de; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşılmakla CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince müsnet suçtan sanığın beraatine, sanık Sedat E. işlediği sabit olan mağdur D.E.’ye yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan dolayı eylemine uyan TCK'nın 103/2 maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ve suç tarihinde (18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı kanun ile değişiklik öncesi) yasada öngörülen yaptırım miktarı göz önüne alınarak takdiren sanığın 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık Sedat E. atılı suçu zincirleme şekilde işlediği anlaşıldığından sanık hakkında verilen cezada takdiren 1/4 oranında artırım yapılmak suretiyle sanığın 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki davranışları göz önüne alınarak hakkında TCK'nın 62/1. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.”
Yeniden yargılama olacak
Verilen ceza ardından Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7’inci Ceza Dairesi’nden 15 Nisan 2021 tarihinde istinaf kararında dosya bozularak, yeniden yargılama yapılmasına karar verildi. İstinaf kararında, “İddianamenin kabulü kararının duruşmanın başlangıcı yerine sanığın kimlik tespitinden sonra okunması suretiyle CMK'nun 191/1. maddesine aykırı davranılması, iddia makamının esas hakkındaki mütalaasından sonra katılanlar vekillerine, katılan kurum temsilcilisine ve katılan Necibe E. söz verilmek suretiyle CMK'nun 216/1. maddesine aykırı davranılması, mağdurun kız kardeşi N.E.’nin mağdurun ölen İsa E. cinsel istismarına maruz kaldığı iddia edilmesi nedeniyle tanık sıfatıyla bilgisine başvurulmasına karsın kararda katılan olarak gösterilmesi, sanığın mağduru annesinin yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyerek kendi evlerine götürdüğünün ve nitelikli cinsel istismarda bulunduğunun kabul edilmesine karsısında, sanığın Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçundan TCK'nun 109/2, 109/3-f, 109/5. maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeyerek yetersiz gerekçe ile beraatine karar verilmesi, mağdurun mahkeme huzurundaki ifadesinin kayda alınmaması suretiyle CMK'nun 52/1-a maddesine muhalefet edilmesi, kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili ve sanık müdafiin istinaf istemleri bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, CMK'nun 280/1-e ve 289. Maddeleri uyarınca başkaca yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenip hükmolunmak üzere hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine” denildi.
Yeniden görülecek olan davanın ilk duruşması yarın Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.