Kobanê Davası: DAİŞ’liler ‘militan’ siyasetçiler ‘terörist’!
- 12:41 5 Aralık 2023
- Hukuk
ANKARA - Kobanê Davası iddianamesinde, DAİŞ üyeleri için “militan”, yargılanan siyasetçiler için ise “terör örgütü üyesi” tanımının kullanılmasına tepki gösteren tutsak Kürt siyasetçi Pervin Oduncu, “DAİŞ Türkiye’nin gizli ve örtük amaçları için el altından kullanılan bir örgüt” dedi.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşılık 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası’nın 44’üncü duruşması ikinci oturumuyla Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor.
Duruşmaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Ankara İl yöneticileri, HEDEP Hukuk Komisyonu ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların yanı sıra tutsak yakını aileler ve izleyiciler katıldı.
Savunmasını Deniz Poyraz'a atfetti
Kimlik tespiti ile başlayan duruşma, tutsak siyasetçi Pervin Oduncu’nun savunmasıyla devam etti. Savunmasına, “Ben bu halka borçlu öleceğimi biliyorum” diyerek başlayan Pervin, savunmasını İzmir HDP İl Binası’nda katledilen Deniz Poyraz’a atfettiğini söyledi. Mahkemenin kendisi için “anlamsızlaştığını” ifade eden Pervin, “Cezalarınız cebinizde gelmişsiniz. Davanın ilk gününden bu yana hissettirdiniz. İhsas-ı reyi burada öğrendim. Anayasa 90’ıncı maddenin nasıl ihlal edildiğini de burada öğrendim. Ben bu kürsüde hukuka inanmaya çalışıyorum. Duruşma boyunca bizlere dönük heyetinizin yaklaşımı bu umudumun kırılmasına yol açtı” dedi.
'Önce tutuklayıp sonra suçu mu kurguluyorsunuz'
Savunması ile tarihe not düşmek istediğine vurgu yapan Pervin, “Olur da bu ülkeye bir gün barış gelirse halimizi bir de bizden dinlesinler diye bu savunmayı yapacağım” sözlerine yer verdi. Tutuklanması için herhangi bir gerekçe olmadığını ifade eden Pervin, “Bana ve arkadaşlarımıza uyguladığınız hukuksuzluklar bununla sınırlı kalmadı. Hakkımda tek bir ifade vermemiş birleşen dosya tanıklarına hakkımızda ifade verdirdiniz. Önce tutuklayıp sonra suçu mu kurguluyorsunuz? Siz bizim adil yargılanma ve savunma hakkımızı ihlal ettiniz, yalan beyanları tutukluluk gerekçesi yapmaya devam ettiniz” diye konuştu.
Kullandıkları limonun cezası 11 günlük hücre cezası
Tutukluluk süresi boyunca maddi ve manevi kayıp yaşadıklarını aktaran Pervin, insanlık dışı koşullarda yaşadığını belirterek, “Düşmanım da olsa hiç kimse bu koşulları hak etmez. Kullandığımız limon bile bize 11 günlük hücre cezası ile karşımıza çıktı. Cezaevleri korkunç baskılar altında ve insanlar şu anda tecridin kırılması için açlık grevindeler” ifadelerini kullandı.
DAİŞ'lilere 'militan' tutsak siyasetçilere 'terörist'
Davanın amacına dair değerlendirmelerde bulunan Pervin, Türkiye’deki DAİŞ örgütlenmesine ve Türkiye’de nelere yol açtığına değindi. Pervin, “Bize bir tweet yüzünden cezalar verirken, yüzlerce binlerce insanın katili DAİŞ’lilerin ellerini kollarını sallayarak gezmesini yüce adaletin hukukuna takdirine bırakıyorum” dedi ve iddianamede DAİŞ’lilerden “militan” tutsak siyasetçilerden ise “terör örgütü üyesi” olarak bahsedilmesine tepki gösterdi.
'DAİŞ emiri cezasızlıkla ödüllendirildi'
DAİŞ’in Türkiye’de gerçekleştirdiği katliamları hatırlatan Pervin, başta 10 Ekim Ankara Katliamı olmak üzere pek çok davanın firari sanığı olan İlhami Balı’nın cezasızlıkla “ödüllendirildiğini” anımsattı. DAİŞ’li teröristler hakkında yürütülen davalara dair gazetelerde yayınlanan “cezasızlık” haberlerini okuyan Pervin, “DAİŞ her zaman Türkiye’nin gizli ve örtük amaçları için el altından kullanılan bir örgüt oldu. Balı, Türkiye yargısının yabancısı değil, 2012 yılındaki El-Kaide Davası’nın da sanığı. Sadece birkaç ay cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakılıyor. 10 Ekim sanıklarından bir diğeri Abdürrahim Boz ise İstanbul’da El-Kaide Davası’nda yargılanarak serbest bırakılan isimlerden biri” hatırlatması yaptı.
Duruşma 13.45’e kadar verilen aranın ardından devam edecek.