Pelşin Çetinkaya

 

RIHA - Şiddet davalarında uygulanan cezasızlık politikasına karşı mücadelenin önemli olduğunu dile getiren Avukat Fazilet Taştan, “Yasalar etkin uygulanmalı ve kadınlar örgütlenmeli” dedi.

 

Kurdistan ve Türkiye’de kadınların yaşamlarına ve haklarına yönelik saldırılar özellikle AKP iktidarı ile artış gösterdi. Bu süreç içerisinde politikasını “makul ve makbul kadın kimliği” yaratmak üzerinden kuran AKP, başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere kazanılmış hakları bir bir gasp etmeye çalışırken, yargı eliyle bu amacını cezasızlık yöntemiyle sürdürüyor. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet davalarında faillere uygulanan cezasızlık politikasına ilişkin Avukat Fazilet Taştan değerlendirmelerde bulundu.

 

Cezasızlık politikasıyla artan kadın saldırıları

 

Her geçen gün şiddet olaylarının arttığını belirten Fazilet, bunun en temel nedeninin de cezasızlık politikası olduğunu söyledi. Fazilet, cezasızlık politikası içerisinde etkin soruşturma yapmamanın, koruma ve önleme kararlarının çok kısa süreli verilmesinin olduğunu kaydederken, kadınların yargıya güveninin olmadığını gördüklerini ekledi. Fazilet, “Özellikle kadına yönelik şiddet dosyalarında etkin soruşturmaların yapılmamasıyla birlikte cinsel suçlarda, intihar vakalarında araştırma yapılmadan dosyalarda takipsizlik ve yargılama sonrasında beraat kararları verildiğini maalesef ki birçok olay ve dosyada da gördük” sözlerine yer verdi. Dava dosyalarında kadını koruyan kararların verilmediğinin altını çizen Fazilet, “Mahkemenin, sadece kadına kısa süreli de olsa bir koruma kararı verip daha sonrasında kadını yalnızlaştırdığı ve yine o şiddet sarmalının içerisine gönderdiği kararları görmekteyiz” dedi.

 

‘En fazla kadınların yaşam hakkına müdahale var’

 

Şiddet olaylarında ataerkil ve feodal yapının hep kadına karşı olduğuna işaret eden Fazilet, “Kadın katliamlarının politik olduğunu savunuyoruz. Bunun önüne geçmek için de özellikle iyi hal indirimleri, haksız tahrik indirimleri, saygın tutum indirimlerinin kesinlikle uygulanmaması gerekmekte. Daha adil yargılanmaların yapılması gerekiyor. Çünkü asıl olan yaşam hakkıdır ve yaşam hakkına en çok müdahale edilenlerin de kadınlar olduğunu görmekteyiz” şeklinde konuştu.

 

‘Kadın temsiliyeti artmalı’

 

Fazilet, bu sorunlara çözüm olarak “Kadına karşı şiddet başta olmak üzere yine kadının bedenine, iradesine ve emeğine saldırılara karşı öncelikle İstanbul Sözleşmesi’nin, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Yerel seçimler yaklaşırken, bu süreçte kadınların özgün alanlarda örgütlenmesinin çok önemli olduğuna ve kadın temsiliyetinin artması gerektiğine dikkat çeken Fazilet, bu süreçte birçok sorumluluğun kurum, kuruluş ve kadın derneklerine düştüğünün altını çizdi.