Dedeoğulları’na saldırı davasında mütalaa verildi

  • 16:41 18 Ocak 2024
  • Hukuk

 
ANKARA - Konya’da Dedeoğulları ailesine yönelik gerçekleşen ırkçı saldırıya dair devam eden davanın duruşmasında iddia makamı mütalaasını sundu. 
 
Usule aykırı delil toplanması nedeniyle tüm hükümlerin bozularak İstinaf Mahkemesinden dönen Dedeoğulları ailesine dönük ırkçı saldırı davasının 3’üncü duruşması Konya 8’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya 30 Temmuz 2021’de tetikçi katil Mehmet Altun tarafından gerçekleştirilen katliamda Dedeoğulları ailesinin sağ kalan tek ferdi olan Çetin Dedeoğulları’nın yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti)  Colemerg Milletvekili Onur Düşünmez ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar katıldı.
 
Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada iddia makamı mütalaasını sundu.
 
İstenilen cezalar
 
İddia makamı, “Sanık Ali Çalık'ın mağdur Serap Dedeoğulları’na karşı(Basit Tıbbi Müdahale)  BTM ile giderilemez kemik kırığı oluşacak şekilde silah ile yaralama suçundan eylemine uyan TCK'nın 86/1, 86/3-e, 87/3, 53 maddeleri uyarınca, mağdur Metin Dedeoğullarına karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK'nın 81/1,35/1-2, 53 maddeleri uyarınca, mağdurlara karşı silahla birden fazla kişiyle tehdit ve geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan eylemine uyan TCK'nın 106/2-a,43/2-1,116/1,116/4, 119/1-c,53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, Sanık Ali Keleş'in (Veli oğlu) mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK'nın 81/1,35/1-2,53 maddeleri uyarınca, mağdurlara karşı geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan TCK'nın 116/1, 116/4,119/1-c,53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, Sanık Ali Keleş'in (Lütfi oğlu), mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK'nın 81/1,35/1-2, 53 maddeleri uyarınca, mağdurlara yönelik silahla birden fazla kişiyi tehdit ve geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan TCK'nın 106/2-a,43/2-1,116/1,116/4,119/1-c, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,
 
Sanık Ayşe Keleş'in mağdurlara karşı geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan TCK'nın 116/1, 116/4,119/1-c, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, sanık İbrahim Keleş'in mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı öldürmeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK'nın 81/1,35/1-2 maddeleri uyarınca, mağdurlara karşı silahla birden fazla kişiyi tehdit ve geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan TCK'nın 106/2-a,43/2-1,116/1, 116/4,119/1-c maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, sanık Lütfi Keleş'in mağdur Serap Dedeoğullarına karşı BTM ile giderilmez kemik kırığı oluşacak şekilde yaralama suçundan eylemine uyan TCK'nın 86/1, 86/3-e,87/3, 53 maddeleri uyarınca, mağdur Yaşar Dedeoğulları’na karşı kemik kırığı oluşacak ve BTM ile giderilmeyecek şekilde silah ile yaralama suçundan eylemine uyan TCK 86/1, 86/3-e,87/3, 53 maddeleri uyarınca, mağdurlara karşı silahla birden fazla kişiyi tehdit ve geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan TCK'nın 106/2-a,43/2-1,116/1,116/4,119/1-c, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, sabıkasına esas ilamlar nedeni ile sanık hakkında TCK'nın 58.maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
 
Sanık Ramazan Çalık'ın mağdur Serap Dedeoğulları’na karşı BTM ile giderilemez kemik kırığı oluşacak şekilde silah ile yaralama suçundan eylemine uyan TCK'nın 86/1, 86/3-e,87/3, 53 maddeleri uyarınca, mağdurlara karşı silahla birden fazla kişiyi tehdit ve geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan TCK'nın 106/2-a, 43/2-1,116/1,116/4,119/1-c,53 uyarınca cezalandırılmasına, sanık Veli Keleş'in mağdur Serap Dedeoğulları’na karşı BTM ile giderilemez kemik kırığı oluşacak şekilde silah ile yaralama suçundan eylemine uyan, TCK'nın 37/1 delaletiyle 86/1, 86/3-e,87/3, 53 maddeleri uyarınca, mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı öldürmeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK'nın 81/1,35/1-2,53 maddeleri uyarınca, mağdurlara karşı geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan TCK'nın 116/1,116/4,119/1-c, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,
 
Sanık Yahya Çalık'ın mağdur Serap Dedeoğulları’na karşı BTM ile giderilemez kemik kırığı oluşacak şekilde silah ile yaralama suçundan eylemine uyan, TCK'nın 37/1 delaletiyle 86/1, 86/3-e,87/3, 53 maddeleri uyarınca, mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK'nın 86/1,35/1-2,53 maddeleri uyarınca, mağdurlara karşı geceleyin birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal suçundan eylemine uyan TCK'nın 116/1, 116/4,119/1-c,53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesini” talep etti.
 
Talepler reddedildi
 
Sonrasında söz alan avukatlar daha önceki celselerde dile getirdikleri talepleri yinelerken, ara kararını kuran mahkeme heyeti, “Mehmet Altun ile dosya sanıklarının olay tarihinden 2 hafta önce 2 hafta sonrası arasındaki süreye ilişkin GSM hatlarının iletişim kayıtlarının ilgili kurumdan istenerek bilirkişi raporu alınması yönündeki taleplerinin reddine, keşif talebinin reddine, sanıkların tutuklanması yönündeki talebinin reddine, dosyanın Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden katliam davası ile birleşmesine dönük talebin reddine karar verdi.
 
Duruşma ertelendi
 
Duruşma 19 Nisan’a ertelendi. 19 Nisan’daki duruşmanın karar duruşması olması bekleniyor.
 
Duruşma sonrası açıklama
 
Duruşma sonrasında Çetin Dedeoğulları ve dava avukatlarının katılımıyla Adliye önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada konuşan DEM Parti Milletvekili Onur Düşünmez, Türkiye’deki cezasızlık politikalarına dikkat çekerken, “Burada bu kararları veren mahkeme heyeti değil. Cezasızlık politikasında birilerine görev verilir, deliller karartılır. Mahkemenin önüne delil konulmaz ve mahkeme de bu zırhın gereği olarak yerine getirir. Sonrasında bu mahkemeler terfi alır” dedi.
 
‘Yargı eliyle kışkırtılmaya çalışılan bir ırkçılık var’
 
Davanın Türkiye’deki “adaletsizliğin” en açık örneklerden biri olduğunu dile getiren Onur, “Bir katliam var. Ancak açığa çıkarılması yönünde direnen bir İçişleri Bakanı ve mahkeme heyeti var. Siz böyle sonuç alabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Bu olay Konya’da değil de Hakkari’de olsaydı ve Kürtler sırf Türk oldukları için bir aileyi katletseydi sonuç aynı mı olacaktı? Aynı kararlar mı çıkacaktı? Hayır. Burada yargı eliyle kışkırtılmaya çalışılan bir ırkçılık var. Biz bu topraklara adalet gelene kadar mücadele edeceğiz. Biz bu gidişatın, Türkiye’nin geldiği durum itibariyle son bulması gerektiğini düşünüyoruz. Biz adil mahkemeler önünde bu cezasızlık zırhını gözetenlerin yargılandığı günleri de göreceğiz” sözlerini kullandı.