AMED - DTK’nin tutsak Eşbaşkanı Leyla Güven’e belediyeye kayyım atamayı eleştirmesi nedeniyle “devleti ve organlarını aşağılamaktan” 5 ay hapis cezası verildi. 

 

Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) tutsak Eşbaşkanı Leyla Güven’in belediyelere kayyım atanmasını protesto etmek için partisinin Êlih’de düzenlediği toplantıda kayyım politikasını eleştiren bir konuşma yapması nedeniyle yargılandığı dava cezayla sonuçlandı. Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Leyla, hakkında 15 Eylül 2016 yılında yaptığı konuşma nedeniyle soruşturma başlattı. Soruşturmasını tamamlayan savcılık Leyla, hakkında “örgüt propagandası yapmak”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” ve “Türk milletini, devletini, Meclisi, hükümeti ve yargı organlarını” alenen aşağılamaktan” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. 

 

İddianamenin gönderildiği Batman 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi yetkisizlik kararıyla iddianameyi Batman Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianameyi kabul eden 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi, Leyla’nın yargılanmasına başladı. 

 

Mahkeme protesto edildi

 

Leyla, milletvekili seçilmesiyle yargılaması durdurulurken dokunulmazlığının kaldırılmasıyla yeniden yargılanmasına devam edildi. Devam eden yargılamadan bugün karar çıktı. Karar duruşması, tutsakların PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle, görüşe, mahkemelere çıkmama kararı doğrultusunda Leyla da bulunduğu mahkemeyi protesto ederek duruşmaya katılmazken avukatı Serdar Çelebi duruşmada hazır bulundu. 

 

2 suçtan ceza istendi

 

Önceki duruşmada mütalaasını mahkemeye sunan iddia makamı mütalaasını tekrarladı. İddia makamı mütalaasında, Leyla’nın suçlamaya konu olan konuşmasında "Bunlar Kürtleri öldürmüş, onlar işkence etmiş, onlar göçertilmiş, bunlar Kürtlere çok zahmet verdirmiş ki Kürtler kendilerini unutsun. Bu kayyum değil, bu bir gasptır. Bir yıldır özyönetim alanlarında halkımıza kan kusturanlar, halkımızın evini başına yıkanlar ve bodrumlarda insanları diri diri yakanlar şimdi neredeler... " şeklinde ifadeler kullandığını belirtti. Savcı mütalaasında Leyla’nın söz konusu ifadelerle “halkın bir kesimini kin ve düşmanlığa sevk ettiğini”, “Türk milletini, devletini, Meclisi, hükümeti ve yargı organlarını alenen aşağıladığını” savunarak, üzerine atılı 2 suçtan cezalandırılmasını istedi. 

 

‘Konuşmalar ifade özgürlüğü kapsamında’

 

Leyla’nın avukatı Serdar Çelebi, söz konusu iddianamenin Asliye Ceza Mahkemesi’ne değil, Ağır Ceza Mahkemesi’ne hitaben yazılan bir iddianame olduğuna dikkat çekerek, Batman 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği görevsizlik kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin benzer dosyadan yargılandığı ve dosyalar hakkında birleştirme kararının verilmesi gerektiğini kaydetti. Müvekkilinin konuşmasını Kürtçe yaptığını, konuşmanın Kürtçeden Türkçeye çevrildiğini ancak mahkemenin iddianamede yer alan konuşmanın doğru çevrilip çevrilmediğini araştırmadığını vurgulayan Serdar, bu eksikliğin giderilmesini istedi. Müvekkilinin yaptığı konuşmanın düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını belirten Serdar buna ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararları mahkemeye sunarak, müvekkilinin beraatini talep etti.

 

Leyla’ya, “Türk milletini, devletini, Meclis’i, hükümeti ve yargı organlarını alenen aşağılamaktan” 5 ay hapis cezası veren mahkeme, bir daha suç işlemeyeceğine dair olumlu bir kanaat oluşmadığı gerekçesiyle verilen cezanın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verdi. Mahkeme, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten” ise Leyla’nın beraatına karar verdi.