WAN - Hayvan Koruma Kanunu’ndaki bazı düzenlemeleri değerlendiren Wan Barosu Hayvan Hakları Komisyon üyesi Avukat Gözde Demirtaş,  tasarının 5199 sayılı kanuna aykırı olduğunu belirtti. Gözde, hayvanların uyutulması yerine sahiplendirilmesinin de çözüm olduğunu söyledi. 

 

AKP tarafından hazırlanan ve Meclis’e sunulması beklenen “hayvan hakları” yasa teklifine dönük tepkiler sürüyor. Yasa teklifi kabul edilirse 30 gün içinde sahiplenmeyenn köpekler, uyutularak katledilecek. Hayvanları Koruma Kanun’da Değişiklik tasarısına ilişkin Wan Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesi Avukat Gözde Demirtaş, tasarı ve cezasızlık politikalarına dair değerlendirmelerde bulundu. 

 

‘Suça karşı insanları teşvik ediyoruz’

 

Hayvanların korunması, yaşam haklarının ihlal edilmemesi ve habitatta huzurlu bir şekilde yaşaması için hazırlanmış 5199 sayılı kanunu hatırlatan Gözde, kanunun uygulanmadığını kaydetti. Kanunun uygulanması için her defasında direttiklerini dile getiren Gözde, “Hayvan hakları komisyonları olarak Türkiye Barolar Birliği (TBB) nezdinde mücadele veriyoruz. Ülkemizin her yanında sokak hayvanları katliamı, tecavüzler, işkenceler ve türlü türlü şiddetler meydana geliyor. Bu kanunun uygulanmasını her ne kadar dile getirsek de maalesef yargı bu konuda ceza vermemekten yana. Genelde failler adli kontrol şartıyla serbest bırakılmakta veya adli para cezasıyla işin içinden sıyrılıyorlar. Ortada çok mühim bir suç varsa cezanın da uygulanması muhakkaktır. Suça karşı ceza vermemekle bir nevi suça karşı insanları teşvik etmekteyiz. Bu konuda yargı organlarına çok fazla iş düşüyor. Bu konuda hassas davranıyoruz.  Bu, hem hukuken hem de vicdanen bizim görevimiz. ‘Sokak hayvanları sahipsizdir’ diye bir kural yok benim nezdimde. Sokak hayvanları sahipsiz değil” dedi.

 

 ‘5199 sayılı kanuna aykırı’

 

Hayvanlara yönelik işlenen suçlara dönük cezasızlık politikasına dikkat çeken Gözde, ortada bir suç varsa cezanın da olması gerektiğini, bunun bir kanunilik ilkesi olduğunu vurguladı. Gözde, “Ne suçsuz bir ceza olur ne de cezasız bir suç olur. Sosyal medyadan da görüyoruz; hayvana karşı şiddet, istismar ve tecavüz edilmesi maalesef  çok sık karşılaştığımız durumlar. Biz bu konuda gerekli mercilere şikayet başvurusunda bulunuyoruz, elimizden geleni bu anlamda yapıyoruz. Yine son söz hakkı yargı mensuplarına ait.  Son zamanlarda Meclis’e gelen yasa tasarısı vicdanımızı zedeliyor. Hem hukuken 5199 sayılı kanuna aykırı hem de vicdana aykırı. Sokak hayvanlarının asıl mesuliyeti belediyelere düşüyor. Belediyelerin bu anlamda ıslah etmesi, koruması, barınma sağlaması ve huzurlu bir ekosistemi yaratması lazım. Bu anlamda belediyelerin yeterli özeni gösterdiğini düşünmüyorum” diye belirtti.  

 

‘Hayvanların uyutulması çözüm değildir’

 

Önümüzdeki günlerde Meclis’e getirilmesi beklenilen yasa tasarısına değinen Gözde, hayvanların uyutulmasının toplu katliam anlamına geldiğine işaret ederek, devamında şunları söyledi: “Böyle bir şeyin mümkün olmaması gerektiğini düşünüyorum, çünkü her ne kadar sokakta yaşasalar da hayvanlar korunmaya muhtaçtır. Sosyal medyada ‘sokak hayvanları kuduz olduğu için çocuğumu yaraladı, akrabamı yaraladı’ gibi şikayetler de gelebiliyor. Bu anlamda belediyelere çok fazla yük düşüyor. Belediyelerin yükümlülüğünü yerine getirmesi neticesinde bu gibi olayların gerçekleşebileceğini düşünmüyorum. Ülkemizde zaten kuduz aşıları yapılmakta, hayvanlar kısırlaştırılmakta, ıslah edilmekte. Hayvanların hastalıkları ile ilgili birçok ilde barınak bulunmakta. Hayvanların uyutulması bir çözüm değildir. Bu, hem hukuken kanuna aykırı hem de vicdanımıza aykırı. Bu anlamda kamuoyu da bir güç gösterdi. Toplu katliam gerçekleştirilmemesi taraftarıyım. Ötenazinin ayrıca bir masrafı olacaktır. Bu masrafın aslında barınaklara yem, hayvanların ıslahına, aşılarına ve barınmasına yönelik bir masraf yapılırsa daha mantıklı olacaktır. Bunun daha makul daha kesin bir çözüm olacağını düşünüyorum.” 

 

Barınaklar yetersiz

 

Türkiye’de 4 milyona yakın bir köpek popülasyonu olduğunu söyleyen Gözde, “başıboş” diye tabir edilen sokak hayvanlarının sahiplendirilmesinin de bir çözüm olabileceğine işaret etti. Gözde, “Bu tasarıyı hiçbir şekilde onaylamıyoruz. Evet, çok fazla sayıda sahipsiz hayvan var ve bu hayvanların kuduz gibi bir tehlikesi olabilir. Bu zaten tıpta da yeri olan bir konu. Ama biz bu iyileştirmelerle, ıslahla, yeterli barınakların sağlanmasıyla bu gibi sorunların önüne geçebiliriz. Toplu katliam hiçbir zaman çözüm olmayacak. En makul çözüm sahiplendirmek olacaktır. Hayvanların bir barınağa tıkılması, barınakta yaşaması da bir çözüm değil. Çünkü milyonlarca sahipsiz hayvanımız var ve Türkiye’de çok fazla sayıda barınak yok. Yaptığımız araştırmalar ve tespitler sonucunda barınakların yetersiz olduğunu, hijyenik olmadığını, hayvanlar açısından tam bir hapishane sığınma yeri olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda hayvan psikolojisi için de hayvanların sahiplendirilmesi her zaman en doğru çözüm olacaktır” sözlerini kullandı. 

 

Sokak hayvanları için miting düzenlenecek 

 

Yasa tasarısının kabul edilmesi durumunda, tasarının iptali için dava açacaklarını ifade eden Gözde, tasarıya dair yapacakları etkinliklere ilişkin şu bilgileri paylaştı: “TBB nezdinde diğer şehirlerden avukatlarla birlikte basın açıklamaları yapıyoruz ve Türkiye’de çok ses getiren bir mitingimiz olacak. Aynı zamanda buna yönelik şikayetlerimiz mevcut.  Hayvanlara dönük kötü muamelede bulunanlara, uyutanlar hakkında da cezai soruşturma gerçekleştirilmesi için burada adli makamlara başvuracağız. Bir noktadan sonra bizim elimiz, kolumuz bağlı olabiliyor, çünkü kanun teklifi yasalaştığı takdirde bizim yetkilerimiz kısıtlı olacak. Bu konuda halkında desteğini talep ediyoruz. Bu şekilde katliamlara ‘dur’ diyebiliriz.”