Süryani Ortodokslarda ‘Elem Haftası’
- 09:04 29 Nisan 2021
- Kültür Sanat
İSTANBUL - Süryani Ortodokslar’ın Nuhomo Diriliş Bayramı’ndan önce tuttukları 50 günlük büyük orucun “Elem (Yas) Haftası” olarak adlandırılan son haftasından Nuhomo (Diriliş) gününe dek ilerleyen süreci adım adım derledik.
Turabdin ve Bethnahrin başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaşam sürmekte olan Süryani Ortodokslar, Nuhomo Diriliş Bayramı’ndan (Paskalya yortusu) önce 50 gün boyunca oruç tutarlar. Her gün akşam namazına kadar süren oruçları daha sonra perhiz ile sürdürülür. Orucun son haftasına “Elem (Yas) Haftası” denir. Elem Haftası boyunca İsa Peygamberin çarmıha gerilişi sebebiyle yas ilan edilir, insanlar siyah kıyafetler giyinir ve birbirlerini öpmez.
İsa’nın Kudüs’e giriş bayramı ‘Uşano’
Nuhomo Diriliş Bayramından bir önceki Pazar ayininde, Süryani Ortodoks Kilisesi takvimine göre İsa’nın Kudüs’e giriş bayramı olan “Uşano” günü kutlanır. İnanışa göre İsa’nın bir sıpa üzerine binerek Kudüs’e giriş yaptığı sırada halk İsa’yı zeytin dalları ile karşılar. Bu ritüel de Süryani Ortodoks kiliselerinde her yıl aynı tarihte yapılan Uşano ayinlerinde İncil okunurken zeytin dallarının atılmasıyla canlandırılır.
Elem Haftasına özel secde geleneği
Aynı günün akşam ayiniyle başlayan “Elem (Yas) Haftası"nda kiliselerde tüm ışıklar kapatılarak mumlar yakılır. Ruhanilerle beraber ayine katılanlar İsa’nın çektiği acılardan ötürü siyah kıyafetler giyerek yas tutarlar. Işıklar ve kapıların açılması için dualar edilmesinin ardından ışıklar ve heykeldeki perde açılır. Pazar günüyle başlayan Elem Haftasında, bu haftaya özel olmak üzere Batı kiliselerinde secde edilerek namaz kılınır. Bu hafta içerisinde sabah, öğle ve akşam olmak üzere her gün düzenli olarak ayinler yapılır. Kilise heykelindeki perde ise İsa’nın dirileceği güne kadar yarısı açık kalacak şekilde kalır.
Son akşam yemeği
İsa’nın havarilerinin ayaklarını yıkadığı ve son akşam yemeğini yediği Elem Haftasının Perşembe gününde öğrencileriyle şarap ve ekmek paylaşarak, “Bu sizin için feda ettiğim kanım ve bedenim” ayetini söylediği gün “Fısıh Bayramı” olarak adlandırılır. Bu sebeple de Elem Haftasının Perşembe gününde, Metropolitler kiliselerde 12 kişinin ayağını yıkayarak İsa'nın fedakarlığını yaşatır.
‘Kimi öpersem İsa odur’
İsa son yemekte aynı zamanda havarilerinin içinden bir kişinin kendisine ihanet edeceğini de söyler. Bu nedenle de Elem Haftası süresince Süryani Ortodoks inancına sahip olanlar birbirini öpmez çünkü İsa'nın Yahuda İskaryot isimli havarisi, çarmıha gerilmesi için “Kimi öpersem bilin ki İsa odur” diyerek İsa’yı öperek ele verir.
Defin Töreni: İsa’nın acısı
Cuma günü de, İsa’nın çarmıha gerilişinin ardından var olduğu insan bedeniyle ölmesi ve üç gün bir tabutta kalması vesilesiyle kiliselerde “Defin Töreni” yapılır. Defin Töreni'nde önce sembolize bir tabut kilise ayininde kutsanır, tören sonunda da tüm Süryani halkı o tabutun altından selam alıp geçerek sirke içer. Bu ritüelin gerçekleştirilmesinin sebebi de İsa’nın çarmıha gerildikten sonra ölmeden önce acı çekerken annesi Meryem ve Meryem’in nişanlısı Yusuf'a susadığını söylemesi ve su olmadığı için de İsa'ya bir bez ile sirke verilmesidir. Defin Töreni'nin bitiminde de İsa'nın çektiği acıyı paylaşmak için sirke içilir veya bu sirke Paskalya yumurtasının yapıldığı esnada suya karıştırılır.
Süryanilerin yaşadığı Ninova Ovası ve çevresinde, İsa’nın çarmıha gerildiği bu günde Süryani asıllı sanatçı Fairuz’un Süryanice seslendirdiği “Wa Habibi” isimli ağıt şarkı, bölgedeki bazı kiliselerde Defin Töreni ayininde seslendirilir. Fairuz seslendirdiği şarkıda, İsa’nın çarmıha gerilişini ve çektiği acıları anlatır. Şarkıya buradan (https://www.youtube.com/watch?v=wHu-SRjKPF8) ulaşabilirsiniz.
Defin Töreni’nde İsa’yı temsil eden bir haç temsili tabutla tutulur, haç kilise ayininin sonunda üç gün sonra İsa’nın dirileceği gün olan Pazar gününe dek kefenlenerek kilisede saklanır. Defin Töreni’nden üç gün sonra İsa’nın dirildiği günü temsilen haç kefenden çıkarılarak ayinde kutsanır ve rütbeli ruhaniler ile şemmaslar (öğrenciler) eşliğinde “devre” geleneğiyle ayinde zılgıtlar eşliğinde gezdirilir. Ayin sonunda da halk haça dokunarak selam alır.