Davası uğruna ölüme yürüyen süfrajet: Emily Davison

  • 09:01 7 Haziran 2019
  • Portre
Sibel Özalp
 
HABER MERKEZİ - 20. yüzyılın başlarında Birleşik Krallık’ta kadınların oy hakkına sahip olabilmesi için mücadele eden süfrajetlerden Emily Davison, seçme hakkının radikal bir savaşçısı oldu. Aynı zamanda davası uğruna ölümü göğüsleyen ilk süfrajet olan Emily, 8 Haziran 1913’te yaşamını kaybetti.
 
İngiltere’de kadınlar, radikal bir mücadelenin ardından seçimlere katılma hakkı kazandı. Bu mücadelenin öncüsü ise 20. yüzyılın başlarında Birleşik Krallık ve ABD’de, pasif direniş, kamu toplantılarını bölme ve açlık grevi yapma gibi yollarla direnen "Süfrajetler" oldu. Bu süfrajetlerden biri de Emily Wilding Davison idi. Davası uğruna ölümü göğüsleyen ilk süfrajet yani seçme hakkı aktivisti olan Emily, eylemler sırasında 10 kez tutuklandı. Bu tutuklulukların yedisinde açlık grevine giren Emily, 49 kez zorla besleme işkencesine maruz kaldı. 
 
Yaşamı
 
Emily Davison, 11 Ekim 1872 tarihinde Londra’nın güneydoğusunda bulunan Greenwich’te doğdu. Londra’da bir gündüz okuluna giden Emily, 13 yaşına geldiğinde Kensington Lisesi’ne girdi. 1891 yılında Royal Holloway College’de Edebiyat okumak için burs kazandı fakat babası ölünce okul masraflarını karşılayamayan Emily, bırakmak zorunda kaldı. Gündüzleri özel öğretmen olarak çalışan Emily, geceleri de ders çalışmaya devam etti ve Oxford’a bir dönem için kaydolacak kadar parayı biriktirebildi. Emily, İngilizce alanında birinci dereceden onur öğrencisi olmayı başardı fakat diğer alanlar kadınlara kapalı olduğu için mezun olamadı. 1895-1896 yılları arasında Edgbaston'da bir kilise okulunda kısa bir dönem çalıştıktan sonra Worthing'te bir özel okulda çalışmaya devam etti. Daha sonra Emily, Northamptonshire'a taşındı ve bir ailenin yanında çocukları için dadılık yapmaya başladı. 1902 yılında Londra Üniversitesi’ne kaydolan Emily, 1908 yılında onur öğrencisi olarak mezun oldu.
 
Açlık grevine girdi
 
1903 yılında radikal feminizm kuramcısı Emmeline Pankhurst, Birleşik Krallık’ta radikal kadın hareketi olan, ilerleyen yıllarda ise protestolar ve açlık grevleriyle dikkat çeken Kadınların Sosyal ve Politik Birliği’ni (Women’s Social and Political Union/ WSPU) kurdu. 1906 yılında WSPU'ya katılan Emily Davison, 1908 ve 1909 yılları arasında öğretmenliği bırakıp kendini tam zamanlı olarak birliğin aktivitelerine adadı. Emily, birliğin eylemleri için mücadele verdi ve militanlaştı. 1909 yılının Mart ayında ilk kez tutuklandı ve ardından serbest bırakıldı. 1909 yılının Eylül ayında tekrar tutuklanıp, açlık grevine girdi ve tekrar bırakıldı. Fakat Ekim ayında tekrar tutuklanan Emily, İngiliz Hükümeti politik hükümlü statüsü vermeyince arkadaşlarıyla açlık grevine başladı. Süfrajetler açlık grevi eylemlerinde son derece kararlıydı ve bunun üzerine Hükümet 1909 yılında zorla besleme uygulaması başlattı.
 
Birçok gazeteye WSPU’nun amacını anlatan mektup yazdı
 
Emily, süfrajetlerin şiddet içermeyen propaganda çalışmaları kapsamında 1909-1911 yılları arasında birçok gazeteye, WSPU’nun amacını anlatan mektuplar yazdı. The Manchester Guardian’da 12 mektubu yayınlanan Emily, 1911-1913 yıllarında mektup yazma kampanyası kapsamında 50’den fazla gazeteye 200  kadar mektup yazdı. Mektuplarının birçoğu yayınlandı. Bu da kadınlara oy hakkı mücadelesinin daha geniş çevrelerce anlaşılması ve desteğin artmasına katkıda bulundu.
 
Son nefesi 'Suffrage' oldu 
 
Tarih 1913 yılının 4 Haziran’ını gösterdiğinde Londra yakınlarındaki Epsom'da yapılan ve dünyanın en eski at yarışlarından biri olan "Epsom Derby” adlı at yarışı tüm heyecanıyla devam ediyordu. Kral ve Kraliçe de hipodromdaki yerlerini almıştı. Emily, birden güvenliği ve bariyerleri aşarak yarış pistine fırladı ve Kral V. George'ın atının önüne dikildi. Bitişe doğru son sürat geldiği için jokey atı durduramadı ve Emily, yarış atının altında kaldı. Görgü tanıkları, o esnada Emily’nin "Suffrage” diye bağırdığını aktardı. Hastanede tedavi altına alınan Emily, 4 gün süren yaşam savaşını 8 Haziran 1913’te kaybetti.
 
Epsom derbisi Emily’nin gerçekleştirdiği son eylem oldu 
 
Emily, kendini parkura attığı esnada yarış filme çekiliyordu ve tüm dünya bu sahneyi görmüş oldu. Emily’nin ve tüm süfrajetlerin amacı, kadınlara seçme ve seçilme hakkını kazandırmaktı ve bunun için lafta kalmamayı, eyleme geçmeyi hedefliyorlardı. Epsom derbisi Emily’nin gerçekleştirdiği son eylem oldu ve geride herhangi bir not bırakmadı. Cebinden bir tren bileti, zarf ve pullar çıktı ki o dönemde tutuklanma ihtimaline karşı tüm süfrajetler yanında bu tür şeyleri taşırdı. WSPU'nun kurucusu Emmeline Pankhurst’a göre, Emily Davison insanların vicdanının ancak biri öldüğünde ayaklanacağına inanıyordu. Böylelikle de bu intiharı planladı. Polise göre ise yapılan soruşturmada bu olay bir intihar değil talihsizlikti.
 
‘Laf değil, eylem!’
 
14 Haziran 1913’de Emily’nin naaşı Londra’ya getirildi. Süfrajetlerin beyaz ve mor renklerine bürünmüş 5 bin kadın ile onları destekleyen yüzlerce erkek görkemli bir geçit töreni düzenledi. Cenazenin geçtiği güzergah boyunca 50 bin insan sıralandı ve töreni izledi. Emily’nin cenaze töreni süfrajetlerin en büyük gösterisine dönüşmüştü. Emily’nin naaşı daha sonra trenle Newcastle Upon Tyne’e gönderildi, trenin geçtiği her durakta birikmiş insanlar bekliyordu. Ertesi gün binlerce kişinin izlediği son bir tören yapıldı ve Emily toprağa verildi. Mezar taşına WSPU’nun sloganı yazıldı: “Laf değil, eylem!”
 
O günden sonra Süfrajetler sürekli provokatif eylemler yapmaya çalıştı. Önemli politikacılarla aynı kiliseye gidip protestolarla seslerini duyurmaya çalıştılar, onların golf sahalarını basarak keyiflerini bozdular. "Süfrajetlerin dikkat çekici hayatı” kitabının yazarı Diane Atkinson, "Süfrajetler, tahammül sınırlarına yeni bir boyut kazandırdı. Kadınlardan o zamana kadar alışık olunmayan davranışlar sergilediler” dedi.
 
Kadınlara oy hakkı mücadelesinin şehidi: Emily Davison
 
Emily Davison anısına operalar, şarkılar yazıldı, mücadelesi tiyatro oyunları ve filmlere konu edildi. Epsom yarış pisti de dahil bazı yerlere plaketler asıldı. Londra Üniversitesi kütüphanesine Emily’nin adı verildi. Londra Ekonomi Okulu’ndaki Kadın Kütüphanesi Emily’le ilgili belgeler ile kendi kişisel belgelerini bünyesinde topladı. Ölümü üzerindeki tüm spekülasyonlara rağmen Emily Davison, kadınlara oy hakkı mücadelesinin şehidi olarak tarihte onurlu bir yer aldı.
 
‘Suffragette-Diren’ filmi yapıldı
 
Emily’nin fikirlerinin, inancının ve eylemlerinin süfrajetlerin hayatında önemli bir etkisi oldu. Onun ölümü süfrajetler için bir dönüm noktasıdır. Emily aynı zamanda sosyalist bir insandı ve Hyde Park’ta düzenlenen 1 Mayıs etkinliklerine sürekli katılırdı. Tarihçi Krista Cowman'a göre onun süfrajet olarak militan kişiliği sosyalizm ile bağlıdır. 2013'te İngiliz besteci Tim Benjamin tarafından Emily isminde bir opera sergilendi. Amerikalı rock şarkıcısı Greg Kihn, Emily Davison adında bir şarkı yazdı ve 2015 yılında "Suffragette-Diren" adlı filmin önemli karakterlerinden biri oldu. 2013 yılının Nisan ayında Epsom yarış pistine Emily için bir tabela yerleştirildi. 2017 Ocak ayında okuduğu okullardan biri olan Royal Holloway, kütüphanelerine onun ismini vereceklerini duyurdu. London School of Economics (Londra Ekonomi Okulu) kütüphanelerinde Emily’e ait el yazmaları ve ölümüyle bağlantılı belgeler mevcut.
 
Emily Davison'ın ölümünden 5 yıl sonra kadın hareketi kısmen de olsa amacına ulaştı. 6 Şubat 1918 tarihinde çıkarılan bir kanunla, 30 yaşın üzerinde olan ve belirli miktarda mal varlığı olan kadınlara, seçimlere katılma hakkı tanındı.