Ateşten yaratılan yaşam: Sema Yüce

  • 09:01 16 Haziran 2019
  • Portre
Sibel Özalp
 
HABER MERKEZİ -  21 Mart 1998’de bedenin ateşe veren ve 17 Haziran’da yaşamını yitiren Sema Yüce, Kürt Kadın özgürlük mücadelesinin sembol isimlerinden biri oldu. 
 
21 Mart 1998’de bedenini ateşe vererek 17 Haziran 1998’de hayatını kaybeden Sema Yüce, yüreği ve bedeni ile 8 Mart’tan 21 Mart’a ateşten bir köprü oldu. Ardından ise zaferle taçlandırılan bir direniş geleneği bıraktı. 21 Mart 1998’de gerçekleştirdiği eylemin ardından 80 gün sonra yaşamını yitiren Sema, geriye Newrozlaşan kadın iradesini bırakarak, kadın özgürlük mücadelesinin sembol isimlerinden biri oldu. 
 
Sema, 21 Mart 1998 günü bulunduğu Çanakkale Cezaevi’nde eylemini gerçekleştirmeden önce kaleme aldığı mektubunda, “Çağdaş Kawa Mazlum Doğan'ın iyi bir öğrencisi olabilmek için, Zekiye gibi yanmak, Rahşan gibi Newrozlaşmak istiyorum. Kadınlar, küllenen Kürt ateşinin kıvılcımlarıdırlar. Küllerinden yeniden doğmayı başaran, bunun kıvılcımı olan her kadın, özgür Kürdistan'ın dokuyucusu olacaktır” sözleriyle özgürlüğe olan tutkusunu anlattı. 
 
Sema’nın özgürlük tutkusuyla, emeğiyle yarattığı değerleri güncelleştirip, güçlendirerek kadın özgürlük mücadelesi gelişti ve büyüyor. Kürt özgürlük mücadelesindeki kadınlar Sema’nın onurlu ve soylu özgürlük çizgisinde kararlılıklarını kendi kişiliklerinde oluşturmanın mücadelesini vermeye devam ediyor. Sema, acıya, asimilasyona ve kimliksizliğe karşı direniş kültürünün bir takipçisiydi.
 
Şeyhlik kurumunun hakim olduğu geniş bir aile içerisindeydi
 
Sema, 1971 yılında Ağrı’nın Tutak (Dutex) ilçesine bağlı Kargalık (Qerqelik) köyünde dünyaya geldi. İlkokulu kendi köyünde, ortaokulu Tutak'ta okuyan Sema, Liseyi ise Ağrı'da büyük bir başarıyla tamamladı. Sema, Kürt coğrafyasında var olan Şeyhlik kurumunun hakim olduğu geniş bir aile içerisindeydi. Köy ve akraba çevresinden birçok kişinin Kürt meselesine karşı yakın durması, onda da bir duyarlılık oluşturmuş ve ilgisini çekmişti. Liseden sonra Ankara’da bulunan Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ni kazanan Sema, ilkokuldan üniversiteye dek üstün bir başarı temposu gösterdi.
 
Saygı duyulan ve değer verilen bir kadındı
 
Sema, mücadeleye katılmadan önceleri hem aile içinde, hem de tanındığı çevrede büyük bir saygı duyulan ve değer verilen bir kadındı. Edinmiş olduğu terbiye ölçüleri herkesi etkileyen Sema’yı saygın bir insan durumuna getirmişti. Onu etkileyen husus ise, Kürt kadınının Kürt coğrafyasının dağlarında verdiği mücadele oldu. Henüz üniversite okumaya başladığı yıl çok geçmeden PKK ile tanışan Sema, 1991’de Mardin’de PKK’ye katıldı. 
 
Her şeyi anlamaya çalıştı
 
Sema, burada bütün insani ve sosyal yeteneğini seferber ederek, sürecin ve dönemin ihtiyaçları üzerinde yoğunlaşarak her şeyi anlamaya çalıştı. “Kürt kadını kimdir?”, “Kadın nedir?”, “Kadının konumu ve rolü nedir?”, “Devrimde kadın nasıl bir rol oynayabilir?” gibi konular üzerinde özel olarak duran Sema, bu konuda kendini yetkinleştirmeye çalıştı.
 
22 yıl ağır hapis cezası verildi
 
Ağrı’da bir ihbar sonucu yakalanarak gözaltına alınan Sema’nın üzerinde bazı notlar dışında hiçbir şey bulunamadı.  Uzunca bir süre sorgulamadan sonra savcılığa sevk edilen Sema, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mahkemede, 22 yıl ağır hapis cezası verilen Sema, önce Nevşehir Cezaevi’ne oradan da Çanakkale Cezaevi’ne sürgün edildi.
 
‘Çocuklarımızı coplatmayacağız(!)’
 
Cezaevinde kalışının 6’ncı yılında Sema, 21 Mart günü bedenini ateşe verdi. Cezaevinden bir arkadaşı Süreyya Bulut, koğuştan battaniye ile çıkarılırken Sema’nın son sloganının ise “çocuklarımızı coplatmayacağız” olduğunu söyledi. 
 
Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Sema, her nefes alış verişinde, "Zinê'den miras kalma, Zilan'ın gerçekleştirdiği ve yarattığı ‘Cennet Bahçe'sine gitmek istiyorum" diyordu annesine. Yaklaşık 80 gün İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kalan Sema, 17 Haziran günü yaşamını yitirdi. 
 
‘Sema Zilanlaştı’
 
Annesi Zennure Yüce ise Sema’nın ardından yaptığı bir konuşmasında, kızının eylemine yüklenen anlamı, “Sema Zilanlaştı” şeklinde ifade etti.
 
Geçtiğimiz yıllarda Sema’nın anısına Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde açılan Sema Yüce Kadın Dayanışma Merkezi ise ilçeye atanan kayyım tarafından 2017 yılında kapatılmıştı.