Siyasette bir dönüm noktası: Eşbaşkanlık

  • 09:05 9 Kasım 2023
  • Siyaset
 
HABER MERKEZİ - Kadınların uzun yıllardır verdiği mücadelenin sonuçlarından biri de eşbaşkanlık sistemi. Kürt kadın mücadelesinin siyasete kazandırdığı bu sistem 18 yıldır tüm hedef alınmalara rağmen genel siyasette de yerel siyasette de sürdürülüyor.
 
Erkek-devlet sistemi karşısında kadınların verdiği mücadelede dünden bugüne önemli kazanımlar elde edildi. Erkek ve egemen sistem içerisinde eşitlik-özgürlük taleplerini yüzyıllardır yüksek sesle dile getiren kadınlar için bu yönüyle son dönem oldukça çarpıcı değişimleri barındıran bir süreç oldu. Bir taraftan kadınların haklarına, yaşamlarına saldırılar sürerken, diğer yandan mücadeleleri kazanımlarla güçleniyor. Bu kazanımlardan biri de eşbaşkanlık sistemi. Kürt kadın mücadelesinin siyasete bu sistemi kazandırmasının üzerinden 18 yıl geçti.
 
Kürt kadının siyasete katılımı
 
Kürt hareketinin siyasete resmi olarak ilk adımı 1990 yılında Halkın Emek Partisi’nin (HEP) kurulmasıyla atıldı. 1991’de de Kürt kadınlar Yurtsever Kadın Derneği’ni kurdu ve kadınların karma alanlarda yer almasına öncülük etti. 1991 genel seçimlerinde yüzde 10 seçim barajı nedeniyle SHP ile ittifak yapan HEP’in tek kadın adayı Leyla Zana olurken, HEP’ten DEP’e kadar legal Kürt siyasetinde nicelik ve nitelik anlamında kadın katılımı oldukça düşüktü. DEP’in kapatılması ardından 11 Mayıs 1994’te kurulan Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ile kadınların siyasetteki görünürlüğü de artmaya başladı. Parti çatısı altında “Kadın Kolları” olarak kendini örgütleyen kadınlar, hem parti içinde hem de toplumsal olarak cins bilincinin gelişmesinde önemli rol oynadı, kadınların siyaset sahnesinde güçlü söz kurduğu bir zemin oldu.
 
Eşbaşkanlık için imza kampanyası
 
Bu süreçte HADEP’in kapatılması, 2005’te de Demokratik Halk Partisi’nin (DEHAP) kendini feshetmesiyle Demokratik Toplum Partisi (DTP) çatısı altında yola devam edildi. Yapılan tartışmalar sonucunda yüzde 40 cinsiyet kotası ve kadın kolları yerine kadın meclisi ve eşbaşkanlık olarak örgütleme kararı alındı. Eşbaşkanlık sistemine karşı çeşitli gerekçelerle olumsuz görüş beyanları olsa da Kadın Meclisi, hem “tek genel başkanlığı” zorunlu kılan yasaya karşı hem de eşbaşkanlığı reddeden anlayışa karşı taviz vermeden mücadelesini sürdürdü. Eşbaşkanlığın yasalaşması için başlatılan imza kampanyası ile kısa sürede 98 bin imzaya ulaşıldı ve bu talep Meclis’e sunuldu.
 
DTP ile eşbaşkanlık hayata geçirildi
 
Eşbaşkanlık uygulaması dünyada ilk kez Alman Yeşiller Partisi tarafından hayata geçirildi. Türkiye ve Kurdistan’da eşbaşkanlık sistemi Kürt siyasal hareketi ile benimsendi. Siyasette eşbaşkanlık sisteminin fiili olarak uygulandığı ilk parti Demokratik Toplum Partisi (DTP) oldu. 9 Kasım 2005'te kurulan DTP’nin Eş Genel Başkanları ise Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk oldu.  Ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) aldığı karar doğrultusunda, eşbaşkanlık sistemine son verilerek, partinin genel başkanlığı görevine geçici olarak tek başına Ahmet Türk getirildi. Elbette YSK kararı, Kürt kadın mücadelesinin mücadele ettiği eşbaşkanlık sisteminden geri adım attıramadı. Sonuç ise eş başkanlığın yasalaşması oldu…
 
2013’te yasalaştı
 
Eşbaşkanlık sistemi, 2013’te PKK Lideri Abdullah Öcalan ile başlatılan “Çözüm Süreci”nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından deklare edilen “Demokratikleşme Paketi” kapsamında resmen kabul edildi. Böylece partilerde eşbaşkanlığın önü açılmış oldu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) de kadınların mücadeleleri sonucunda eşbaşkanlık sisteminin resmi olarak uygulandığı ilk siyasi parti oldu. 30 Mart 2014’teki yerel seçimlerde ise Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) fermuar sistemini hayata geçirerek eşbaşkanlığı yerel yönetimlere taşıdı. Daha önce yüzde 35 ve yüzde 40 kota sistemi uygulanan yerel yönetimlerde son kertede eşit temsiliyet hayata geçirildi.
 
Yerelde eşbaşkanlık
 
DTP'de 2004 yerel seçimlerinde 9 kadın 2009 yerel seçimlerinde ise 15 kadın belediye başkanı seçildi. Kurdistan ve Türkiye’de belediye başkanı kadın oranını da artıran kadın politikalarına sahip tek parti oldu DTP. 2014 yılında ise BDP eşbaşkanlık sistemi ile yerel seçimlere girdi ve partinin seçimlerde 97 belediyeyi kazanması, sistemin toplumsallaştığını, toplumda karşılığı olduğunu da gösterdi. Ancak Ekim 2014’te Diyarbakır 1'inci İdare Mahkemesi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin eşbaşkanlık uygulamasının, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme 7 ilçe belediyesinde de eşbaşkanlık uygulamasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı aldı. Sonrasında ise Van 3'üncü Bölge İdare Mahkemesi İpekyolu Belediyesi’ndeki “Belediye Eşbaşkanları Çalışma Yönetmeliği” uygulamasıyla ilgili yürütmenin durdurulmasına hükmetti.
 
Saldırılara karşı ‘Eşbaşkanlık mor çizgimizdir!’ mesajı
 
2016 yılı itibariyle iktidarın ilan ettiği olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile belediyelere kayyımlar atanarak, seçmenin iradesi gasp edildi. Ve Amed Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi birçok yerde, eşbaşkanlık sisteminin parti tüzüğü ve belediyelerde yönetmelikle karar altına alınmasına rağmen kayyım atamalarının gerekçelerinden biri bu sistem olarak gösterildi. HDP’nin 2019’da yayınladığı “Kayyım Raporu”na göre Eylül 2016’dan sonra 3’ü büyükşehir, 10’u il, 63’ü ilçe ve 22’si belde olmak üzere toplam 95 belediyeye kayyım atandı. 93 belediye eşbaşkanı, yüzlerce belediye meclis üyesi ve il genel meclis üyesi tutuklandı. Hem genel siyasette hem de yerel yönetimlerde eşbaşkanların hedef alınmasına karşı kadınlar ve halklar, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” diyerek bu sistemi sahiplendi.
 
48 belediyeye kayyım atandı
 
HDP, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde 3'ü büyükşehir, 5'i il, 45'i ilçe, 12'si belde olmak üzere 65 belediyeyi kazandı. Belediyelerden 6'sına mazbata verilmezken, 48’ine kayyım atandı. Seçimin üzerinden 5 ay geçmeden 19 Ağustos 2019’da, HDP’nin yüzde 62 oyla kazandığı Amed, yüzde 56 oyla kazandığı Mêrdîn ve yüzde 53 ile kazandığı Wan büyükşehir belediyelerine kayyım atandı. Belediye eşbaşkanları, savcıların yürüttüğü soruşturmalar gerekçe gösterilerek görevden alındı ve eşbaşkanların büyük kısmı gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. HDP’nin hazırladığı rapora göre kayyım atanan 48 belediyenin sınırları içerisinde yaşayan, hangi partiye veya adaya oy verdiği fark etmeksizin, kentin “seçilmiş” bir belediye yönetimi tarafından yönetilmesi için oy kullanmış 4 milyon 356 bin seçmenin iradesi de yok sayıldı.
 
31 Mart 2019 tarihinden bugüne kadar HDP’li 84 belediye eşbaşkanı farklı tarihlerde gözaltına alındı. 21’i kadın 39 belediye eşbaşkanı tutuklandı. 19 belediye eşbaşkanına ise “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” gibi suçlamalarla hapis cezaları verildi.
 
Yayılarak devam ediyor
 
Kürt siyasetinin öncülüğünü yaptığı eşbaşkanlık sistemi hem siyasi partilere hem de sivil toplum örgütlerine ilham oldu. Her ne kadar iktidar, bu sistemi kendisi için tehdit/tehlike olarak görüyor olsa da toplumdan onay alan bu eşbaşkanlığın ilginç örnekleri de oldu. Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesine bağlı Mezopotamya Mahallesi’nde Temmuz 2015 tarihinde yeni kurulan 7 blok ve 195 daireden oluşan Şehri Amed Sitesi de gerçekleştirdikleri toplantıda eşbaşkanlık sistemini esas alarak yöneticilerini seçti.