AMED - DBP, 25 Kasım dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, “Evlerden fabrikalara, zindanlardan sokaklara her alanda kadın mücadelesini büyütmek adına burada olacağız. Kadınlar kazanacak” mesajı verdi.

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dolayısıyla yazılı açıklama yayınladı. Mirabal Kardeşler’in mücadelesine işaret edilen açıklamada, 62 yıl önce Trujillo diktatörlüğünü doğuran kapitalist modernitenin, bugün en büyük krizlerinden birini yaşarken kendini yine kadın bedeni ve sömürüsü üzerinden var etmeye çalıştığı vurgulandı.

 

‘Soykırım politikası yürütülüyor’

 

Sistemin fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyolojik boyutlarıyla şiddeti, kadının yaşama karışması ve yaşamı inşa etmesine engel olmak için bir araç olarak kullanıldığı kaydedilen açıklamada, Kurdistan’da uygulanan özel savaş politikalarına dikkat çekildi. “Özellikle Kürdistan’da özel savaş politikaları, kadını tecavüz çetelerinin ve madde bağımlılığının hedefi haline getirmektedir” denilen açıklamada, kadın bedeni üzerinden Kürt halkına yönelik bir soykırım politikası yürütüldüğü ifade edildi. Açıklamada, bu özel savaş politikalarının yaşandığı birçok yerde suçlara polis, jandarma, korucuların da dahil olduğu bilindiği halde bilinçli bir cezasızlık politikası uygulandığı ve hukukun da özel savaş politikasının aracı haline getirilmek istendiği belirtildi.

 

‘Tecrit her alana yayılmış durumda’

 

Tecrit sistemine dikkat çekilen açıklamada, İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit politikasının toplumun tamamına yayıldığına değinildi. Açıklamada devamla şunlara işaret edildi: “Bu tecridin etkisini en yakıcı halde hissedenler yine kadınlardır. Şehirleri kayyumlarla, siyasetçileri kumpaslarla tecrit etmeye çalışan bu erkek egemen zihniyet, kadın mücadelesinin kendisine karşı yarattığı tehlikenin bilincindedir. Bu sebeple yoldaşlarımız tutsak edilmekte, kadın çalışmaları yargılama konusu yapılmaktadır.

 

Kadın devrimi suç unsuruymuş gibi lanse edilmek istendi

 

Aynı zihniyet, bir kadın kazanımı olan Rojava’ya savaş açmıştır. IŞİD karanlığına karşı mücadele ışığıyla tüm Ortadoğu’yu selamlayan kadın devrimi, bugün mahkeme salonlarında suç unsuru gibi lanse edilmek istenmektedir. Bütün engelleme çalışmalarına, çıkarılan savaşlara rağmen Rojhilat’tan Rojava’ya, Bakur’dan Başur’a “Jin, jiyan, azadî” haykırışımız artık dünya kadın mücadelesine mal olmuş bir politik hatta dönüşmüşmüştür. Tarih boyunca erkek egemen tekçi zihniyet karşısında kadın mücadelemiz asla geri adım atmamıştır, atmayacaktır. Kadınlar tecridin kırılması, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması ve Ortadoğu’da tüm halklar için özgür ve eş bir yaşamın inşası için mücadelesini sürdürecektir.

 

Kadın mücadelesini büyütmek adına direniş

 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın özgürlük mücadelesinde hayatını kaybeden ve erkek devlet şiddeti sonucu katledilen tüm kadınları saygı ve minnetle anıyoruz. Evlerden fabrikalara, zindanlardan sokaklara her alanda kadın mücadelesini büyütmek adına burada olacağız. Kadınlar kazanacak!”