Amedliler nasıl bir belediye istiyor?
- 09:04 12 Aralık 2023
- Siyaset
Pelşin Çetinkaya
AMED - Halkçı bir belediye istediğini belirten Amedli kadınlar, yeni dönem için taleplerini dile getirdi.
Mart 2024’te yapılacak yerel yönetim seçimleri yaklaşırken siyasi partiler hazırlıklarına hız verdi. Kurdistan’daki belediyelere iki dönemdir atanan kayyımlara karşı yeni dönemde daha güçlü bir yerel yönetim politikası önüne koymayı hedefleyen Kürt siyaseti, kayyım atanan belediyeleri geri almanın yanında geçen dönem çeşitli yöntemlerle gasp edilen ve alınmayan belediyeleri de demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü perspektif ile almayı amaçlıyor. Yerel seçimlere doğru giderken Amedli yurttaşlar ve siyasetçiler, “Nasıl bir belediye” sorusuna yanıt verdi.
‘Halktan yana bir belediye’
Amed’de yaşayan Şevin Turan, daha demokratik bir belediye istediğini belirtirken, gittikçe artan uyuşturucu sorununun çözümü için çalışmalar yapan bir belediye istediğini ifade etti. Şevin, belediyeye çok kez sorunlar için şikayette bulunduğunu fakat hiçbir sonuç alamadığını aktarırken, kayyım belediyelerinin halktan olmadığının altını çizdi. Şevin, seçimlerde halktan yana bir belediyenin kazanması gerektiğini kaydetti.
‘Para kaldırımları bozup yeniden inşa etmeye harcanıyor’
Kayyım belediyelerinden şikâyetçi olan Meyrem Turan, halk tarafından seçilmiş bir belediye istediğine değindi. Önceki seçimlerde halkın iradesiyle seçilen belediye eşbaşkanlarının yerine kayyımlar atandığını hatırlatan Meyrem, “Bütün emeğimiz 20 yıl geriledi. O kadar emek veriyoruz, çalışıyoruz. Emeğimiz kaybolsun istemiyoruz. O yüzden halk seçilsin, kim işini en iyi yapacaksa belediyelere onlar gelsin diyorum” dedi. Meyrem, belediyelerin çalışmadığına değinirken, “Özellikle Kürt halkı için hiçbir zaman çalışmadı, yardım da etmedi. Etrafımızda nereye baksak çöp görüyoruz. Fakir ve mağdurlara para vereceklerine sürekli kaldırımları bozup yeniden inşa ediyorlar” sözlerini kullandı.
‘Belediyeler çok dilli çalışsın’
Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği’nde (MED-DER) Kürtçe öğretmenliği yapan Mine Karakaş, belediyelerin kendi anadilleriyle çalışmasını istediğini paylaşırken, “Belediyeler, çok dilli bir yapıyla çalışsın. Halkın arasına girdikleri zaman halkın dilinden, sorunlarından anlasınlar. O yakınlık halk ve belediyelerimiz arasında oluşsun. Kayyımlarla belediyelerimizi zorla elimizden aldılar. O yüzden kayyım atanan belediyeler ne halk tarafından ne de belediye çalışanları tarafından istenmiyor. Halk bunları kabul etmiyor, çünkü onlar halktan değiller. Halkın dilini, kültürünü, isteklerini bilmezlerse halka hizmet de edemezler” ifadelerine yer verdi.
‘Dil ve kültür alanında saldırılar’
“Kayyım her şeyden önce dile saldırdı” diyen Mine, sokakların, caddelerin ve köylerin isminin değiştirildiğini, Kürtçe tabelaların kaldırıldığını, kurumların kapatıldığını ve saldırıların çoğunun kadınlar ve dil üzerinde yapıldığını aktardı. Mine, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler sonrası belediyelerin, kadın, dil ve kurumlar üzerine çalışmalar yapılması gerektiğini eklerken, kapatılan kadın kurumlarının da yeniden açılması gerektiğini söyledi.
‘Kayyım toplum yararına hizmet yürütmedi’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi üyesi Sema Koç da 2 dönemdir halkın seçtiği belediye eşbaşkanların değil, kayyımların halkı yönettiğini belirterek, yeni belediyelerde halkın iradesinin olması gerektiğinin altını çizdi. Kayyım belediyelerinin kentte birçok tahribat yarattığına dikkat çeken Sema, kayyım belediyesinin halka hiçbir hizmet sunmadığını vurgulayarak, “Kayyım belediyeleri kadının ve toplumun yararı için hiçbir hizmet yürütmedi, belediyeye ait araziler peşkeş çekilmiş durumda ve belediyenin kasasındaki gelirler nereye gidiyor bilmiyoruz” dedi.
‘Kentte dönüşüm inşa edilmeli’
Amed’de çok sayıda engellinin olduğunu belirten DEM Parti MYK üyesi ve DEM Parti Engelliler Komisyonu Eşsözcüsü Hatice Betül Çelebi ise engelli yurttaşların çok az bir kısmının rehabilitasyon merkezlerine gidebildiğini dile getirdi. Yine az sayıda engellinin dışarıya çıktığını aktaran Hatice, bunun da nedeninin şehirlerin ve mevcut politikaların engelli bireylerin sosyal yaşama katılımlarına engel olma durumu olduğunu kaydetti. “Belediyeler denkleştirme sistemini esas almalı” diyen Hatice, şehirlerin özellikle engelli bireylerin ittifaklarına göre düzenlenmesi, fiziksel ve zihinsel bir dönüşümün belediyeler tarafından inşa edilmesi gerektiğini belirtti.