ANKARA - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan DEM Parti Amed Milletvekili Halide Türkoğlu, Bakanlığın uygulamalarına ilişkin “Çocuk istismarının adına erken yaşta evlilik diyerek bunu meşrulaştıran yasaları bu ülkenin gündemine siz getirdiniz. Gülistan Doku’yu kaybettirdiniz, aramadınız, Gülistan Doku nerede diyenlere saldırdınız. Kadınların kazanılmış haklarına göz diktiniz.  Bu iktidar döneminde cemaat yurtlarında çocuk istismarları gerçekleşti” dedi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Amed Milletvekili Halide Türkoğlu, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen 2024 Yılı Merkezi bütçe görüşmelerinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Mili Eğitim Bakanlığı’na bağlı kuruluşlara dair konuştu.

 

‘Bakanlığın samimiyetsizliğini teşhir ediyorum’

 

Bakanlığa ayrılan bütçenin içeriğine, kadınlar açısından itirazların daha fazla yükseltilmesi çağrısı olduğunu söyleyen Halide, bütçenin iktidarın kadın düşmanı olduğunu bir kez daha tescili olduğunu belirtti. Halide, “Savaşın, rantın, talanın bütçesinin konuşulduğu bu genel kurulda ben de ‘kadına yönelik şiddete sıfır tolerans’ diyen bakanlığın samimiyetsizliğini bu kürsüden teşhir ediyorum. Komisyon aşamasında Sayın Bakan’a sorduğumuz sorulara bizzat kendisi tarafından verilen cevaplar üzerinden teşhir edeceğim. Sorumuz şu; ‘Hangi aileden bahsediyorsunuz? Kadınların içinde şiddet gördüğü aileden mi, katledildiği aileden mi bahsediyorsunuz? Bu iktidarın lugatında ailedeki şiddetle mücadele diye bir şey yok mu?’ diye sormuşuz. Bakanlık güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum cevabıyla kadını bir özne olarak görmeyeceğini alenen beyan etmiştir. Derdinin aile içi şiddeti önlemek değil, kadını korumak değil kadınların içerisinde katledildiği aileyi korumak olduğunu göstermiştir” dedi.

 

‘Sahip çıkıyoruz dediğiniz aileler içerisinde  Kasım’da 23 kadın katledildi’

 

Aile Bakanlığı’nın, 6284 sayılı kanunu göstererek aile içi şiddetle mücadelenin yasal alt yapısını güçlendirdiğini söylediğini belirten Halide, bu ülkede 6284 sayılı kanun olduğunu kaydetti. Halide, “Bizzat bu iktidar tarafından her bir maddesinin parça parça hedef alındığı bir kanun. Bu kanun uygulanıyor olsaydı sadece bu yılın ilk 10 ayında 253 kadın katledilmezdi. Sadece Kasım ayında 33 kadın katledildi. Sizin övdüğünüz, güçlendirdiğiniz, sahip çıkıyoruz dediğiniz ailelerin içerisinde Kasım ayında 23 kadın katledildi. Biz kadına yönelik şiddet, kadın yoksulluğu verileri neden paylaşılmıyor diye soruyoruz. Bakanlık aileye yönelik hizmetlere özel önem veriyoruz diyor. En son verilerin 2014 yılında paylaşıldığını itiraf ediyor. Şaka değil arkadaşlar; aile içi şiddet araştırmaları en son 2014 yılında paylaşılmış. Teknolojinin bu kadar geliştiği, demokrasinin şeffaflık olarak kodlandığı bu zamanda veri derleme ve yayınlama sıklığı 10 yıl olarak belirlenmiş diyorlar. Kadınların nasıl şiddet gördüklerini, nasıl katledildiklerini, kadınları yoksulluğa, işsizliğe, emek sömürüsüne nasıl maruz bıraktıklarını saklıyorlar. Bu iktidar çıkardığı yasalarla, kararnamelerle bunu itiraf etmiştir. Zannedilmesin ki bu veriler gizli kalacak. Katledilen, yaşamları çalınan her bir kadının hesabını kadın özgürlük mücadelemize olan inancımızla soracağız. Katledilen her kadın isyanımızdır diyerek sizin kadın düşmanlığınız karşısında örgütlülüğümüzü büyüteceğimizden hiç şüpheniz olmasın” diye belirtti.

 

‘Kadınlar bu toplumun özneleridir’

 

Meclis’te bulunan kadınlara seslenen Halide, “Ben söylerken utanıyorum, dilim varmıyor. Eşi ölmüş, hiçbir geliri olmayan kadınlara bin TL veriyoruz diyorlar. Ekonomik krizden haberiniz yok mu diye soruyoruz. Ped fiyatlarının, HPV aşı fiyatlarından haberiniz var mı diye soruyoruz. Cevap ne? Şu yardım programı, şu projeyi yapıyoruz diyorlar. Çünkü  ‘evet biz kadınlara bin TL veriyoruz yetmiyor’ demeye yüzleri tutmuyor. Kadın yoksulluğunu, kadın işsizliğini biz derinleştirdik, kadın emeğini yok saydık, biz bu utancın sahibiyiz demeye dilleri varmamış. Utanın ya utanın. Bir kez daha uyarıyoruz. Kadınları yardım edecek varlıklar olarak görmenize, normal şartlarda hakları olan destekleri bir lütufmuş gibi sunmanıza izin vermeyeceğiz. Kadınlar bu toplumun özneleridir. Siz kadınlara sadaka verir gibi yaklaşamazsınız. Biz var olduğumuz sürece bunun mücadelesini vereceğiz. Hakkımız olanı, gasp ettiklerinizi söke söke misliyle alacağız. Mücadele ederek alacağız, örgütlenerek alacağız. Bu iktidarın kadın düşmanı politikaları karşısında vazgeçmiyoruz her yerdeyiz demeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

 

‘Politikalarınızı teşhir etmeye devam edeceğiz’

 

Bu ülkenin en yakıcı sorunlarından birinin cezaevleri olduğuna dikkat çeken Halide, cezaevlerinde hak ihlallerine, tecrit politikalarına dair her bir arkadaşlarının derinlikli konuştuğunu ifade etti. Halide, “Ben sadece bu bakanlığı ilgilendiren kısmına dair komisyon aşamasında bazı sorular sordum. Cezaevi kantinlerindeki fiyatlardan haberiniz var mı?  Bir kadın bakan olarak cezaevindeki kadınların yaşadığı yoksulluktan, yoksunluktan haberiniz var mı? Cezaevinde çocukları ile kalmak zorunda kalan anneler çocuklarının ihtiyaçlarını kantin fiyatlarının pahalı olmasından dolayı karşılayamıyor haberiniz var mı diye? Verilen cevap ise; ‘Psikososyal destek sağlıyoruz’.  İşte bu bakanlığın cezaevlerindeki kadına, çocuğa yaklaşımı budur. Ötesi berisi yok arkadaşlar bu kadar. Kantin fiyatlarının düşürülmesi için girişimde bulunacağım demiyor. Çocuklu annelerin infazlarının ertelenmesi için girişimde bulunacağım demiyor. Çocuklara yönelik farkındalık çalışması yapıyoruz diyor. Merak etmeyin biz sizin bu politikalarınızı bulunduğumuz her yerde yürüttüğümüz farkındalık çalışmaları ile teşhir etmeye devam edeceğiz. Özgürlük mücadelesi yürüttüğü için cezaevlerinde rehin aldığınız kadın yoldaşlarımızla birlikte bunu yapacağız. Sevgili Sebahat Tuncel’in dediği gibi; ‘ya bir yol açacağız ya bir yol bulacağız’” dedi. 

 

İktidara çağrı: Model içeriğiniz karşısında kadınları karşınızda bulunursunuz

 

Halide, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “İşte övünerek genel kurula getirdikleri, içinde kadının olmadığı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesinin mutfağında olanlar bunlar. Ya biz bu iktidar kadın düşmanıdır derken iftira atmıyoruz. Olanı söylüyoruz. Sayın bakan burada. Söylediklerimizde tek bir yanlış bilgi varsa buyursun söylesin. Bir diğer konu. Yine yakın zamanda sayın bakan bir açıklama yaptı. Kadınlar için uzaktan ve esnek çalışma modelleri üzerine çalışıyoruz dedi. Modelin içeriğine dair henüz bir bilgi yok. Ancak bu bakanlığın bütçesinin hazırlandığı mutfakta yaşanılanlar, kadın düşmanı politikalar bu yasanın hiç de masum bir yasa olmayacağını gösteriyor. Yine de bir temenni de bulunmak istiyorum. Umarım yanılırız. Modelin içeriği daha paylaşılmamışken birkaç hususa değinerek uyarıda bulunmak istiyorum. Sakın ola kadınlar için esnek çalışma modelini kadınların iş ve ev arasında bir tercih zorunluluğu olduğu varsayımıyla tasarlamaya kalkışmayın. Karşınızda kadınları bulursunuz. Model farklı ihtiyaçlara cevap verecek şekilde tasarlanmalıdır. Örneğin kreş hizmeti, bakım hizmeti bu model ile birlikte tasarlanmalıdır. Çünkü bunların olmadığı bir model kadının güçlenmesi için değil kadın emeğinin karşılıksız bırakılmasının, kadının ucuz iş gücü olarak görülmesinin esnek yasası olacaktır. Kadınların bariyerine çarpacaktır.”

 

‘İktidarın esnek davrandığını cezasızlık politikalarından biliyoruz’

 

Kadınlara dair yasalar çıkınca kaygılarının arttığına işaret eden Halide, iktidarın modellerinin başında “esnek” diye bir sözcük olduğunda binlerce kez düşünmek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Halide, “Çünkü bu iktidarın kadına yönelik şiddetle mücadelede ne kadar esnek davrandığını cezasızlık politikalarından, derinleşen kadın yoksulluğundan işsizliğinden biliriz. AKP-MHP erkek iktidarının kadınlara tek vaadi onları yok saymaktır. Nesneleştirmektir. Buna karşı çıkan kadınları ise susturmak, sindirmektir. Çünkü; çıkardığınız her yasa ile toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiniz. Bakım hizmetini kadınların omuzlarına yükleyerek kadınların yaşamlarından çaldınız. Defalarca kez ücretsiz kreş, ücretsiz bakım evleri dedik. Sustunuz” şeklinde konuştu.

 

‘Gülistan Doku’yu kaybettirdiniz’

 

“İpek Er’in katili Musa Orhan’ı serbest bırakarak kadın cinayetlerini meşrulaştırdınız” diyen Halide, “Çocuk istismarının adına erken yaşta evlilik diyerek bunu meşrulaştıran yasaları bu ülkenin gündemine siz getirdiniz. Gülistan Doku’yu kaybettirdiniz, aramadınız, Gülistan Doku nerede diyenlere saldırdınız. Kadınların kazanılmış haklarına göz diktiniz. Bu iktidar döneminde cemaat yurtlarında çocuk istismarları gerçekleşti. Bu iktidar döneminde kadına yönelik şiddet yüzde bin 400 arttı. Kadınların iradesine kayyım atandı. Kadınların kazanılmış hakları gasp edildi.  İstanbul Sözleşmesi feshedildi. 25 Kasımlar, 8 Martlar yasaklandı. Sokağa çıkan kadınlar erkek devlet şiddetiyle karşı karşıya kaldı.  Kadınların bu iktidardan alacağı var. Çalınmış emeğimizi, gasp edilen haklarımızı, yaşamlarımızı geri alacağız” sözlerini kullandı.

 

‘Kadınlar susmadı, susmayacak’

 

Kadınların iktidara, bakanlıklarına güvenmediğini dile getiren Halide, toplumun değil bu iktidarın kadın düşmanı olduğunu çok iyi bildiklerini söyledi. Halide, “Cezasızlık politikalarından, kadını evlere kapatan, erkeğe bağımlı hale getiren politikalarından biliyoruz. Bir kereden bir şey olmaz diyerek çocuk istismarını meşrulaştırmasından biliyoruz. Kadında olsa çocukta olsa gerekeni yapacağız sözlerinden biliyoruz. Biz burada durumun vahametini ortaya koyarken içinde kadının değil savaşın olduğu bütçelerine methiyeler yağdırmalarından biliyoruz. Agrobay kadın işçilerine yaptıkları işkenceden biliyoruz. Ancak sizde şunu çok iyi bilin ki; kadınlar susmayacak, sinmeyecek. Kadına yönelik şiddetle mücadele sadece bu iktidara ve bu iktidara bağlı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığa emanet edilemeyecek kadar mühimdir. Kadın Bakanlığını kuracak olan da kendi bütçemizi oluşturacak olan da biz kadınlar olacağız.  Jin jiyan azadî” dedi.