ANKARA - DEM Parti milletvekillerinin, cezaevlerine selam göndermesi ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük istemelerinden kaynaklı rahatsızlık duyan AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e cevap veren Meral Danış Beştaş, “Kime selam gönderip göndermeyeceğimizi Zengin’e sormayacağız” dedi.

 

Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen 2024 Yılı Merkezi bütçe görüşmelerinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kuruluşlara dair konuşan Halkların Eşitlik Demokrasi Partisi (DEM Parti ) milletvekillerinin, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük ve Kürt sorununun çözümüne dair cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerinin kürsüden selamlanması AKP Grupbaşkanvekili Özlem Zengin’i ve iktidar grubunu rahatsız etti. 

 

Abdullah Öcalan’a istemek AKP’yi rahatsız etti

 

DEM Parti milletvekillerinin Kürtçe selamlamasının toplumda bilinçli bir algı yaratılması için yapıldığını savunan AKP’li Özlem Zengin, milletvekillerinin konuşmasından önce cezaevlerini selamlaması ve Abdullah Öcalan’a özgürlük istemelerini ise “enteresan” bulduğunu söyledi. Kadın meselesinin “kadın” diyerek çözülmeyeceğini belirten Özlem Zengin, 6284 sayılı kanununun  ise uygulandığını iddia etti.

 

Özlem Zengin’e yanıt: Kime selam göndereceğimizi size sormayacağız

 

Özlem Zengin’in sözlerine cevap veren DEM Parti Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Özlem Zengin’e, “Kime selam gönderip göndermeyeceğimizi Zengin’e sormayacağız” dedi. Meral, “Hapishaneler, AKP tarafından rehin tutulan arkadaşlarımızla dolu. Hatta bunların birkaçının ismini söyleyeyim; Ayla Akat Ata, Leyla Güven, Sebahat Tuncel, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Mukaddes Kubilay, Dilek Hatipoğlu, Zeynep Karaman… yüzlerce arkadaşımız hapishanelerde. Grubumuz adına hapishanelerde tutulan tüm arkadaşlarımıza kucak dolusu selam ve sevgi yoluyoruz. Gurur duyuyoruz onlarla” sözlerini kullandı.

 

‘Kürtçe bizim kimliğimiz’

 

AKP’nin özeleştirisel yaklaşması gerektiğini ifade eden Meral, parlamentoda bulunan milletvekillerini cezaevine kapatan bu iktidar olduğunu anımsatarak, iktidarın bu konuda mahcup olması gerektiğini kaydetti. Meral, “Tahminlerimizce totalde, bu Meclis’te ortalama 124 Kürt milletvekili var. Kürtçe’ye tahammülsüzlük ve alerji sadece iktidara mahsus değil. Muhalefetinden, iktidarıyla bu alerjide ortaklaşıyorlar. Bu iktidarın çizdiği çerçevedir. Biz anadilde eğitimi savunan bir partiyiz, gizli saklı, utangaçça söylemiyoruz, açık açık söylüyoruz. Mevcut anayasayı da bir darbe anayasası görmemize rağmen uyuyoruz. Dil hakkı her türlü anayasanın ve yasanın üstündedir. Bize oy veren milyonlarca yurttaş kendi anadilinde bir cümle duymak istiyor. Biz bir saat Kürtçe konuştuğumuzu duydunuz mu? Söylediğimiz, bir şiir, bir atasözü. Anayasaya uyulması gerektiğini söyleyen partilerin başındayız. Oy verenler vekillerinden kendi dillerini duymak isterler. Anadil hakkı hiçbir yasaya sığmaz, sığmayacak kadar kutsal bir haktır. Kürtçe bizim kimliğimizdir” sözlerini kullandı.