Dep Newrozu’ndan mesaj: Dolmabahçe mutabakatına dönülmeli
- 15:15 15 Mart 2024
- Siyaset
XARPÊT - Dep Newrozu’nda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğuları diyalog çağrısında bulunarak, “Dolmabahçe mutabakatı dönemine dönülmelidir” dedi.
Mazlum Doğan’ın memleketi Dep’deki Newroz kutlamalarına katılan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürtçe’nin Kurmanci lehçesiyle halkı selamladı.
16 Mart Halepçe Katliamı ve Beyazıt Katliam’larını anarak, konuşmasını sürdüren Tülay, “Değerli halkımız Halepçe Katliamı’nın yıldönümü. Kürt halkını kimyasal silahlarla yok edenler şunu bilmeli ki Kürt halkı yaşamaya, direnmeye devam ediyor. Halepçe Katliamı’nı sizlerin huzurunda bir kez daha kınıyorum ve yaşamını yitirmiş bütün canlarımızı saygıyla anıyorum. Yine 16 Mart 1978’de Beyazıt Meydanı’nda 7 devrimci gencin katledilişinin yıldönümü. Bizleri 80 öncesinde solcuları devrimcileri, sosyalistleri katledenler, 90’lı yıllarda Kürt siyasetçileri Türkiye’nin aydınlarını, demokratlarını aynı şekilde katlettiler” dedi.
‘Kürt halkının yaşadığı coğrafya’
Aynı zihniyetin devam ettiğini kaydeden Tülay, “Rojava’ya gönderdikleri İHA’larla, SİHA’larla Kürt halkını yine sınır ötesinde katletmeye devam ediyorlar. Erdoğan’ın şimdiki seçim sürecinde yürüttüğü politika Kürtler için Kürt halkının yaşadığı bölge için ‘teröristan’ sözcüğü ve kavramı üzerinden yürütüyor. Biz alanlarda çokça söyledik. Kürt halkının yaşadığı coğrafya, halkların yaşadığı coğrafya ‘teröristan’ değildir, Kurdistan’dır” ifadelerini kullandı.
Sınır ötesi operasyon
AKP iktidarının yeni sınır ötesi operasyonlar için ülke ülke gezdiğine dikkat çeken Tülay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sınır ötesi operasyon planlarını Irak’ta imzaladıkları bir anlaşma ile bir yol haritası çizmişler kendilerine. Bu seçimden önce AKP iktidarının bir çok seçimde yaptığı gibi yine cenazeler üzerinden seçim kampanyası yürütmek istiyorlar. Son iki haftada hepimiz algılarımızı açık tutalım. Sınır ötesi operasyonları seçimin malzemesi haline getirmek isteyen, yoksul ailelerin cenazelerini ailelerine gönderip o cenazeler üzerinden siyaset yapmak isteyen saray rejimini buradan hep beraber kınıyoruz.
Ülkeye demokrasi değil yoksulluk getirildi
Değerli halkımız bu iktidar Türkiye’ye demokrasi getirdiğini iddia ediyor. Kocaman bir yalan. Kürt sorununu inkar etmek, ırkçı yaklaşımlar, kutuplaştırıcı söylemler demokrasi demek değildir. Yoksul insanların, evine bir ekmek bulamayan, akşamları bir iftarda ne yiyeceğini bilmeyen yoksul kardeşlerimiz, 50 milyona yakın insan bu ülkede açlık ve yoksullukla pençeleşiyorsa bilelim ki bu iktidar bu ülkeye demokrasi değil yoksulluk getirmiştir.
Sevgili gençler çok genç görüyorum burada ama gençler bizlerin umudu, geleceği ama ne yazık ki bu iktidar döneminde daha fazla açlığa ve yoksulluğa mahkum edildiniz ve çoğunuz göç yolunu tutmak istiyor. Avrupalarda bir hayat bulmak istiyor. Buradan bizler sevgili gençlerimize bir kez daha diyoruz ki umudu siz sevgili gençlerle büyüteceğiz? Var mısınız sevgili gençler? Ve sevgili kadınlar mevcut iktidar döneminde dilimize, kimliğimize, kişiliklerimize, yaşam tarzımıza müdahale etme konusunda ısrarla devam ediyor bu iktidar. Kimin ne giyeceğine, hangi kadının yolda nasıl yürüyeceğine bile müdahale etmek isteyen bu iktidara karşı biz kadınlar örgütlenmeye devam ediyoruz. Newroz ruhuyla örgütleniyoruz. Kadınların güçlü ödedikleri bedellerin ruhuyla örgütleniyoruz. Ve kadınlar için özellikle belediyelerde eş başkanlık sistemimize saldıran bu iktidara, yaşam tarzımıza saldıran bu iktidara biz kadınlar olarak hep beraber bu meydandan
Dolmabahçe Mutabakatı dönemine dönülmelidir
‘Jin jiyan azadî’ diyelim mi? Bizler Mazlum Doğan’ın kentinden, Mazlum Doğan’ın Newroz’u harlayan mücadelesinden, değerli yoldaşımız Mazlum Doğan’ların yolundan ilerleyerek, buradan Dep’den Saray’ın da duyacağı şekilde bir kez daha sözümüzü de çağrımızı da yineliyoruz. Kürt sorunu statü sorunudur. Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesi Türkiye halklarının özgürlüğü ve demokrasisi açısından önemlidir. Bizler bu statü sorununu başka kavramsallaştırmalar üzerinden savaş estirmeye çalışan anlayışa bir kez daha diyoruz; Dolmabahçe Mutabakatı dönemine dönülmelidir.
Kürt halkı ödediği bütün bedellere rağmen eğer barış için ısrarcı ise diyalog konusunda ısrarcı ise bunun nedeni barışa olan inancıdır. Gelin Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmek için diyalog başlatalım ve bu konuda görüşmeler başlasın. Kürt halkı, Türkiye demokrasi güçleri bu talepleri büyüttüğünde bize tankla, topla ‘teröristan’ gibi kavramlarla cevap vermeyi bırakın artık. 40 yıldır devam eden bu sorunun tek çözümü barış ve diyalogtur. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin derhal kalkması, İmralı kapılarının açılması, bir an önce okunan 2013 Newroz deklarasyonu ve ruhunu bizler o sözleri burada tekrarlayarak hep birlikte barış diyor muyuz?
Kawa’lara selam olsun
Bizler, Newroz ateşini Ortadoğu Anadolu ve Mezopotamya topraklarında ortak bir yaşam için yaktık. Bu ateş gittikçe harlanıyor. Halklar otoriter rejimlere boyun eğmiyor. Halklar bir arada yaşamak istiyor. Kürdü, Türkü, Arabı, Lazı, Çerkezi hepsi bir arada barış ve huzur içerisinde ortak bir yaşamı inşa ediyor. Bu konudaki irademizi bu alanda bu meydanda alkış ve zılgıtlarımızla bütün dünyaya duyuruyoruz. Selam olsun İstanbul’dan Hewreman’a, Dep’ten İzmir’e, Qamişlo’dan Hewler’ê kadar Newroz’u barış ve kardeşlik içinde kutlayanlar. Selam olsun ortak yaşam iradesi için Kawa’ların ruhuyla mücadele edenlere. Selam olsun zalim Dehaqlara ve firavunlara karşı mücadele edenlere.”
Konuşmanın ardından Newroz sanatçı Hediye Kalkan’ın sahne alması ve binlerin yağış altında halayı ile devam etti.