Candan Süsoy: Muğla’yı yönetmek için geliyoruz
- 09:02 17 Mart 2024
- Siyaset
Melike Aydın
MUĞLA - Muğla’da başta eko-kırım ve kadın sorunlarına yönelik çeşitli çözüm önerileriyle yola çıktıklarını söyleyen DEM Parti Muğla Belediye Eşbaşkan Adayı Candan Süsoy, “Muğla’yı yönetmek için geliyoruz. Vaat değil, çözüm partisiyiz” diyor.
Yerel seçimlere az bir zaman kalırken, siyasi partilerin çalışmaları da hızlandı. Kurdistan’da olduğu gibi Türkiye’de de seçim çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Muğla’da halklarla bir araya gelmeye devam ediyor. Başta eko-kırım, kadın istihdamı gibi kentte yıllardır yaşanan sorunlara çözüm bulmaya aday olan DEM Parti Muğla Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Candan Süsoy, partinin ekolojik, demokratik ve kadın özgürlükçü ilkelerinden yola çıkarak, çözüm üreteceklerini söylüyor.
‘Vaat değil çözüm partisiyiz’
Muğla’da birçok sorunun eko-kırımla bağlantılı olarak geliştiğini belirten Candan, sorunun demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bakışla; halkla birlikte, yapılan toplantılarla çözüleceğini dile getiriyor. Demokratik ekolojik, kadın özgürlükçü ve toplumcu yerel yönetim anlayışıyla inanç, milliyet ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın eşit hizmet vermeyi amaçladıklarını ifade eden Candan, “Biz bir vaat partisi değiliz kadın partisiyiz, vaatlerle değil çözüm önerileriyle geliyoruz. Tüm halkla öncelikle kadınlar çocuklar, gençler, emekçi ve işçi kesim yani tüm yurttaşlarla birlikte çözüm üretmekten bahsediyoruz. Meclis toplantılarını halka açık ve birlikte karar vereceğimiz şekilde yapacağız. Demokratik kitle örgütlerinin de bu toplantılara katılımını mutlaka sağlayacağız” sözlerini kullanıyor.
‘Kadın politikaları daire başkanlığı ve kadın parkları’
Kadın politikalarını etkinleştirmek amacıyla kadın politikaları daire başkanlıkları ve müdürlüklerini yeniden hayata geçirmek istediklerini belirten Candan, bunu yaparken de köy, mahalle ve kent meclislerinin yanı sıra kadın ve gençlik meclisleriyle bu daire başkanlıklarını geliştirip desteklemeyi düşündüklerini kaydediyor. Candan, “Eşit temsiliyeti yaygınlaştırarak büyüteceğiz. Mesela 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nü çalışan kadınlar için idari izinli sayacağız. O günlerde tüm kadınlar için ücretsiz ulaşım ilan edeceğiz. Kadınlar için çoktan uygulanmaya başlayan kadın parkı uygulamasını Muğla’da da yaygınlaştıracağız. Bu sayede kadınların topluma her türlü sosyal alanda dahil içinde olmalarını ulaşım, sosyal ve kültürel alanlardaki faaliyetlere daha kolay ve indirimli erişebilmeleri yolunda adımlar atacağız” ifadelerine yer veriyor.
‘Şiddetten uzak kadın köyleri oluşturulacak’
Özgür kadın köyleriyle şiddetsiz yaşamın olanaklarını kadınlarla birlikte öreceklerini söyleyen Candan, “Bu köylerin nasıl yönetileceğine dair birlikte karar vereceğiz, birlikte uygulamalar geçeceğiz. Kadınlar köylerde hem ürettiklerini bir arada örgütlü şekilde üretebilecekler hem de sosyalleşecekleri, spor yapabilecekleri zamanı birlikte geçirecekler” diye ekliyor.
‘Savaşa ayrılan bütçe kadınlara aktarılacak’
Ev eksenli çalışan kadınların, tarım işçiliğinde çalışan, engelli bakımını üstlenen kadınların emeklerinin görünmediğine dikkat çeken Candan, kadınlara güvenceli çalışma koşullarının oluşturulduğu istihdam alanları ve kooperatifler oluşturmayı hedeflediklerini kaydediyor. Candan, “Savaşa ayrılan çok büyük bir bütçe var. Savaşa ayrılan bütçeleri durdurmak için elimizden geleni yapacağız. Kadınlar için güvenceli çalışma alanlarına aktaracağız” diyor.
‘Üniversite öğrencilerinin sorunlarına çözüm olunacak’
Üniversiteye başlayan kadın öğrencilerin barınma sorununu en azından yurtları çıkana kadar çözümler üretmeyi hedeflediklerini paylaşan Candan, ücretsiz yurtlar açacaklarını ifade ediyor. Candan, “Kampüs alanlarındaki kadın arkadaşlarımızın güvenceli sosyal alanlara ulaşabilmeleri için örneğin duraklarda, sokaklarda ışıklandırmaların fazlalaştırılmasını sağlayacağız. Öğrenciler için burslar sağlayacağız. Madde kullanımı yaygın. Özellikle kampüs alanlarında ama sadece orada değil Datça Kadın Platformu ile görüştüğümüzde onlar da aynı şikayetlerde bulundular. Madde kullanımının yaygınlaşmasına karşı gençleri koruyucu politikalar geliştireceğiz” sözlerine yer veriyor.
‘Kadınlar için güvenli ve kamusal ulaşım’
Muğla’nın afetler bölgesi olduğunu ve afete dirençli kentler kurulması gerektiğinin altını çizen Candan şu ifadeleri kullanıyor: “Kentsel dönüşümü rant aracı olarak gören, kentsel dokuyu yok eden insanları yerinden eden kentsel dönüşüm ve imar planlarına karşı olacağız. Bodrum ve farklı ilçelerde, her ilçede kadınlar ulaşımdan şikayet etti. Toplu ulaşım sıkıntılı. Neredeyse merkezde olan bir ilçe Yeniköy’de 3 saatte bir toplu ulaşım var. Bodrum’da ise bir mahalleden başka mahalleye gitmek için gece 21.00’den sonra toplu ulaşım bulamıyorlar. Ucuz ve güvenli ulaşım imkanlarını sağlamalıyız.”
‘HPV aşısı konusunda bilinçlendirme çalışmaları’
Kadınlar için pilot bölgelerde pedmatikler koyarak hijyen malzemelerine ücretsiz ulaşımı sağlayacaklarının sözünü veren Candan, “Gezici sağlık taramaları yapacağız. Hamile kadınların aylık kontrollerini yapmak, 9 yaşından itibaren yapılmaya başlanabilen HPV aşısı konusunda hem kadınlar hem de erkekleri bilinçlendirmek için gezici araçlarla eğitimler vereceğiz” diye ifade ediyor.
‘Eko-kırıma geçit verilmeyecek’
Eko-kırım suçu niteliğindeki büyük projelere, eko-sistem bütünlüğünü bozacak faaliyetlere imar ruhsatı vermeyeceklerini vurgulayan Candan, “Kıyılar halkındır diyoruz ama kıyılar nedeyse halka kapatılmış durumda. Biz buralardaki kira sözleşmelerini iptal edeceğiz ve kıyıları tamamen halka açık hala getireceğiz. Ormanları, meraları, yaylaları koşulsuz imara kapatacağız. Yanan ve tahrip edilen ormanlar var. Bu alanları asla yapılaşmaya açmayacağız” sözlerini kullanıyor.
‘Akbelen direnişi devam edecek’
Akbelen Ormanlarında geçtiğimiz günlerde 190 parselin bir gecede kamulaştırıldığını hatırlatan Candan, “Oradaki dostlarımız günlerce bunun üzüntüsünü yaşadı, sonrasında birden geri alındığını öğrendik, gene bir gece alınan kararla. Halkın iradesine kayyım atayan merkeziyetçi otoriter sistemin neler yapabileceğini yaşadık. 1 Nisan’dan itibaren bu konuların yeniden önümüze çıkarılacağını biliyoruz ama mücadeleden asla vazgeçmiyoruz vazgeçmeyeceğiz” diye vurguluyor.
‘Bütçe sağlamak zor değil’
Bunca proje için belediye bütçelerinin yeterli olduğunu ancak her sorunun aşama aşama aşılabileceğini sözlerine ekleyen Candan şöyle devam ediyor: “Halkla birlikte yönettiğimizde gerek bağışlar, imece bile diyebiliriz bu bütçeleri birlikte sağlayabiliriz. Birlikte yöneteceğiz. Dolayısıyla o bütçeler de yavaş yavaş elimize gelecek ve bir beş yıllık süreçte yapılmayacak şeyler değil. Çok büyük bütçeler gerektiren şeyler de değil. Ranta ve talandan vaz geçirecek çözüm önerilerimizle başladığımızda bu bütçelerin akışı da sağlanacaktır.”
‘Eşbaşkanlık Muğla’da ve her ilde uygulanmalı’
Toplumun yarısının kadınlardan oluştuğunu ve yaşamın tüm alanlarında eşit temsil edilmesi gerektiğini dile getiren Candan, eşbaşkanlık sisteminin uzun süre verilmiş cins mücadelesinin sonucunda bedeller ödenerek elde edildiğine işaret ediyor. Toplumu özgür, eşit ve demokratik yönetmenin yolunun kadın erkek eşitliğini güvence altına alınması anlamına geldiğini kaydeden Candan, “Yatay örgütlenmenin güvencesi, fermuar sistemi var. Eşit eril ve dişil birbirini tamamlayan şeyler. Ortak paylaşma alanı eşbaşkanlık. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği başta olmak üzere aslında tüm eşitsizlik durumlarına karşı bir duruş eşbaşkanlık. Muğla’da ve diğer illerde de uygulanmalı uygulanabilir” diye belirtiyor.
‘Yeni bir yaşam eşbaşkanlık sistemi ile yeşerecek’
Farklı partilerde geçen eşitlik söylemlerinin lafta kaldığına değinen Candan, “Oysa bizim partimiz bu uygulamayı 1999 yılından bu yana başlatmış, verilen tüm mücadelelerle uygulamaya geçirilmiş. Bu nedenle DEM Parti samimi ve gerçek. Eşbaşkanlık, fermuar sistemi uygulanmış ve uygulanabilir şeyler. Muğla’da yeni bir yaşamın yeşerebilmesi için eşbaşkanlık sisteminin vazgeçilmez olduğunu düşünüyoruz. Tüm kadınlar Muğla’da bu sistemle yerel yönetimleri onlarla birlikte yönetmeye başladığımızda yerel yönetimlerin ne kadar vazgeçilmez olduğunu, kendi sözlerini söyleyebilecek olduklarını kendi kararlarını uygulayabilecek olduklarını ve kadın iradesiyle yerel yönetimlerin yeniden örülebildiğini görebileceklerdir” diye ifade ediyor.
‘Kadın aklıyla yöneteceğiz’
Hiçbir zaman yerel seçimleri sandık, belediyeleri de binalardan ibaret görmediklerini dile getiren Candan, “Tüm yerelleri, kültürü, doğası, ihtiyaçları temelinde kadın özgürlükçü bakış açısıyla güçlendirmeyi esas alıyoruz. Ve biz 1 Nisan sabahı yerel yönetim anlayışımızla başlayacağız Muğla’yı tüm halkımızla birlikte yöneteceğiz ve kadın iradesi ne denli güçlü göreceğiz, Kadın aklıyla Muğla’yı yönetmek için geliyoruz” diye vurguluyor.
Candan Süsoy kimdir?
Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi (DTCF) Sinoloji Bölümü mezunu olan Candan, bir süre tercümanlık, yönetici asistanlığı yaptıktan sonra yaklaşık 18 yıl fotoğrafçılık, sinema, televizyon ve reklam, prodüksiyon şirketleriyle çalıştı. 7 yıldan fazla süredir Muğla’da yaşayan Candan, ekolojik yıkımlar nedeniyle çeşitli demokratik kitle örgütlerinde ekoloji mücadelesi vermeye devam ediyor.