Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da olduğu çok sayıda Kürt siyasetçiye ağır hapis cezaları verilmesine yönelik karar, birçok kentte yapılan açıklamalarla protesto edildi.  

 

Mêrdîn

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Mêrdîn merkez ve ilçelerinde il binası ile ilçe binaları önünde yapılan açıklamalara çok sayıda kişi katıldı. İl binası önünde açıklama yapan DEM Parti İl Eşbaşkanı Mehmet Mehdi Tunç,  verilen kararı kınadıklarını ve tanımadıklarını belirterek, "Eğer sen DAİŞ isen çık meydana DAİŞ olduğunu itiraf et. Eğer sen DAİŞ değilsen demokratik bir ülkede ne yapılması gerekiyorsa onun gereklerini yerine getir" diye seslendi. 

 

Kararın insanlık adına utanç verici olduğunu ve kararı tanımadıklarını kaydeden Mehdi, "Kobanê Kürtlerin onurudur. Kobanê davası Kürtlerin davasıdır. Kobanê davası demokrasi davasıdır. Bugün Filistin davası güdenler, bugün Ukrayna'nın davasını yapanlar iyi bilsinler ki; Kobanê davası Kürtlerin davası, Ortadoğu'nun davası, insanlık davası, Kurdistan davası, bu dava özgürlük davasıdır. Bu dava AKP ve MHP'yi de gönderecek. Dün gönderdi bugün de gönderecek. Bu dava tarihe kara bir leke olarak yazılacak. Burası Ortadoğu ve burada DAİŞ değil halk kazanacak. Bizler Seyit Rıza gibi Şex Saîd gibi boyun eğmeyeceğiz. Bizler asla boyun eğmeyeceğiz" dedi.

 

Açıklama devam ederken Mardin Valiliği kentte 4 günlük eylem ve etkinlik yasağı kararı aldı. Bunun üzerine polisler açıklamayı engellemek isterken, kitle ile polisler arasında tartışma yaşandı. Polislerin engelleme girişimine kitle "Direne direne kazanacağız" ve "Bijî berxwedana Kobanê" sloganıyla karşılık verdi.

 

Polisin geri çekilmesinin ardından açıklamaya devam eden Mehdi, "Burada bir açıklama yapmamıza dahi tahammül etmiyorlar. Bizler boyun eğmeyeceğiz. Bu hukuksuzluğu da tanımıyoruz" dedi.

 

Açıklama "Bîjî berxwedana zîndanan”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Direne direne kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla sona erdi.

 

İzmir 

 

DAİŞ’in Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde gelişen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçi hakkında açılan davanın karar duruşmasında siyasetçilere ağır cezalar verildi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Örgütü, davada açıklanan kararları protesto etmek amacıyla parti binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya DEM Parti bileşenleri, DEM Parti İzmir İlçe örgütleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi’nin yanı sıra çok sayıda siyasi parti, kurum ve yurttaş katıldı. Açıklamada “Kumpaslara karşı demokratik siyaseti savunuyoruz” yazılı pankart açılırken sık sık “Demokratik siyaset engellenemez”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Biji berxwedana Kobanê”, “Kobanê düşmedi düşmeyecek” ve “Zafer direnen halkların olacak” sloganları atıldı. Basın metnini kitle adına DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Mehmet Kuruş okudu. 

 

‘Düzmece davalarla Emek ve Özgürlük mücadelesini durduramazsınız’

 

Bir bütün olarak Kürt siyaseti ve HDP siyasetinin yargılandığını söyleyen Mehmet, Kürt halkının statüsünün eşit egemen yurttaşlıktan uzaklaştırılmak istendiğini ifade etti. Mehmet, “Yargılanan arkadaşlarımızın; Sayın Demirtaş’ın, Sayın Yüksekdağ’ın, Sayın Kışanak’ın, Sayın Tuncel’in, Sayın Akat’ın ve diğer birçok arkadaşımızın savunmalarında ifade ettikleri yakın döneme tanıklık eden şeyler. Bu davayla ilgili olarak daha önce partimizin açıkladığı raporlar ve açıklamalar var. Gerçekler orada yazılmıştır, gerçekleri görmek isteyen arkadaşlarımızın savunmalarına baksınlar. Düzmece davalar ile Emek ve Özgürlük mücadelesini durduramazsınız” dedi.

 

‘IŞİD vahşetini durdurmaya çalışan HDP’liler yargılanmıştır’

 

6-8 Ekim 2014’te DAİŞ’in Kobanê sınırlarına dayandığını hatırlatan Mehmet, o süreçte BM Genel Sekreteri’nin 6 Ekim’de tüm dünyaya Kobanê’yle dayanışın diye çağrı yaptığını söyledi. Mehmet, “Aynı gün Türkiye’de HDP MYK’sı da sosyal medya hesaplarından dayanışmayla ilgili olarak demokratik gösteri hakkının kullanılmasını istedi. HDP ve İnsan haklarından yana kurumlar vahşetin durdurulması için çağrı yaparken IŞİD’in saldırılarını müjdeler gibi duyuran ve ardından sokakta şiddet ve saldırıların büyümesine zemin hazırlayan siyasi iktidarın tamda kendisidir. Yargılanması gerekenler vahşeti yapanlar, neden olanlar olması gerekirken, IŞİD vahşetini durdurmaya çalışan HDP’liler yargılanmıştır” şeklinde konuştu.

 

‘Kobanê Kumpas Davası hükümsüzdür’

 

Kobanê Davası’nda verilen kararı siyasi bir karar olduğunu vurgulayan Mehmet, “Haksız hukuksuz tüm davalar gibi Kobanê kumpas davası da hükümsüzdür, tüm yargılananlar hemen serbest bırakılmalı bu yanlıştan dönülmeli dava, tüm sonuçları ile bozulmalıdır. Dost da düşman da bilsin ki, bedelini ödeyerek kazandığımız demokratik haklarımızı sonuna kadar savunacağız. Baskılarınız cezalarınız bizi yıldıramaz, demokratik siyasetten asla vazgeçmeyeceğiz. Baskılar bizi yıldıramaz. Sizden, cezalarınızdan asla korkmadık, korkmayacağız” diye ifade etti.

 

Açıklama sloganlarla sona erdi.