9’uncu Yargı Paketi görüşmeleri: Suç işliyorsunuz!
- 16:19 11 Temmuz 2024
- Siyaset
ANKARA- 9’uncu Yargı Paketi görüşmelerinde konuşan DEM Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Anayasa suçu işliyorsunuz” derken Sevilay Çelenk ise “Kadın örgütleri buna izin vermeyecek. Siz bununla toplumu konsolide edecek dönemi artık çoktan geçtiniz” dedi.
AKP-MHP tarafından Meclis’e sunulan 36 maddeden oluşan 9’uncu Yargı Paketi, görüşmeleri sürüyor. Komisyonda söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Meral Danış Beştaş, kadınların soyadı düzenlemesine ilişkin konuştu.
‘Biz kadınlardan ne istiyorsunuz’
İktidarın “Bu Anayasayı tanımıyorum” demeye çalıştığını söyleyen Meral, “Biz ne dersek diyelim, Anayasa'yı, AİHS’yi, AİHM kararlarını, uluslararası hukuku, içtihatları ne anlatırsak anlatalım bizim önümüze gelen teklif geçiriliyor. Burada taammüden hukuk diliyle söylemiş olayım, bilerek ve isteyerek iktidar ‘Ben bu Anayasayı tanımıyorum, bu Anayasa beni bağlamıyor’ diyor. Teklif sahibi milletvekillerini esas alarak söylüyorum ve tabii ki iktidar partisinin yani onların suçu ve sorumluluğu yok, onu söyleyeyim. Hani onlar böyle oturdular akıllarına geldi, ‘Aman şu kadınlar niye kendi soyadlarını kullanıyorlar? Eyvah! Türkiye batıyor, kadınlar özgürleşiyor. İşte, kadınlar artık evliliği takmaz, çocukların soyu bozulacak’ demediler, böyle bir düşünceyle gelmedi. Tabii ki Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin çıktılarını biliyoruz, ihtiyaçlar belirleniyor. Kim söylüyor? Önce Cumhurbaşkanı ilan ediyor ‘şu yasa olmalı’, sonra orada bir görev dağılımı yapılıyor, ilgili milletvekili arkadaşlar onu hazırlıyorlar uzmanlarla birlikte, bir çıktı geliyor önümüze. Yani ne istiyorsunuz bizden ya, gerçekten kadınlardan ne istiyor bu iktidar? Her gün bir yasada bir yama var, önümüze geliyor, kadınlarla ilgili geriye götüren, hak yiyen kararlara aykırı bir düzenleme önümüze geliyor. Burada bilerek ve isteyerek Anayasa suçu var” sözlerini kullandı.
Siz kimsiniz?
Bu teklifin alenen bir karşı darbe olduğunu söyleyen Meral, “Bu teklif ‘Anayasayı kaldırıyorum, ben Anayasayı tanımıyorum, onu ihlal etmek de bir tarafa ben Anayasaya karşı suç işliyorum çünkü Anayasayı takmıyorum’ diyor. Anayasaya kafa tutuyor ama bunu kendisi tutmuyor, siz tutturuyorsunuz. Burada Yargıtay Ceza Genel Kurulunu da dinlemiyorsunuz, Anayasa Mahkemesini de dinlemiyorsunuz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini de dinlemiyorsunuz. Peki, siz kimsiniz ya? Bu ülkede her şeyi yapabilecek bir erk misiniz? Darbe yapıyorsunuz, karşı darbedir bu; Anayasayı ortadan kaldırıyorsunuz.” diye konuştu.
‘Soyadımız da ismimiz de bize ait’
Devamında Meral şunları şöyledi: “Bu cinsiyetçiliği devam ettirme konusunda bir ilerleme içindesiniz, sizi tebrik ediyorum gerçekten. Yani o yüzyıllık arka planı çok daha ileri götürerek cinsiyetçilikte ‘level’ atlıyorsunuz. Beğenmediğimiz, istemediğimiz, değiştirilmesini savunduğumuz bir Anayasayı savunmak zorunda bırakıyorsunuz ya. Yazıklar olsun gerçekten, ben utanıyorum yani bu Anayasayı savunuyorum şu anda, bu kadar geri bir Anayasayı savunmak zorunda kalıyorum. Ama siz bundan da o kadar geridesiniz ki bizi ha bire geriye geriye doğru götürüyorsunuz. Kesinlikle ‘Bu getirdiğiniz teklif Anayasaya aykırıdır’ demek çok hafif kalır, çok naif kalır. Siz Anayasayı iktidar çoğunluğuna, parmak gücünüze dayanarak açıkça, alenen ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz. Anayasa suçu işliyorsunuz, bunu kabul etmiyoruz. Soyadımız da ismimiz gibi bize aittir.”
‘AYM’ye aykırılığı dahi konuşacağımız bir ortam yok’
Sonrasında DEM Parti milletvekili Sevilay Çelenk söz alarak, “Anayasaya aykırılıkta kalamayacağımız bir tarihsel, toplumsal ve gündelik bağlamla karşı karşıyayız. Anayasaya uyulmadığı, AİHM kararlarına uyulmadığı, AYM kararlarına uyulmadığı bir yerde sürekli paket paket önümüze gelerek Anayasayı değiştiren düzenlemeler zaten başından Anayasaya aykırılığı konuşacağımız bir ortam sağlamıyor bize. Soyadı düzenlemesi Anayasanın eşitlik maddesine aykırı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde ayrımcılık yasağına aykırı bir düzenleme, o çok açık ama bu aykırılıkların bir de aile birliği gibi bir noktada temellendirilmesi çok sorunlu. Bir kere soyadı ve aile birliği arasındaki ilişkisizliği vurgulayan başka arkadaşlarımız da oldu. Soyadı Kanunu dediğiniz, Türkiye'de doksan yıllık tarihi olan bir şey. Aile birliğiyle, soyla sopla ilişkili bir durum olmadığını sadece buradan bile bakarak söyleyebiliriz. Farklı ülkelerde çok farklı uygulamalar var, tam da tersi, gelenek ve kültür nedeniyle kadının, erkeğin soyadını almasını yasaklayan uygulamalar var. Yani bu bize hiçbir nesnel, objektif bir kriter sunmuyor. Aile birliği, hele bir de AKP'nin anladığı bağlamda bir aile birliği son derece sıkıntılı” diye konuştu.
‘Aile birliği çocukları koruyarak olur’
Bahsedilen aile birliğinin çocukları ve kadınları korumakla mümkün olduğunu söyleyen Sevilay, istismar ve şiddeti hatırlatarak, “Toplumu bir geniş aile olarak düşündüğümüzde, okullarda yurtlardaki çocukları koruyarak da o aile duygusu pekiştirilir. Bugün bakıyorsunuz, hemen her gün aile içinde istismar kurbanı olan çocuklar; babalarına cezasızlık, takipsizlik. Bir istismar sonucunda velayeti anne de olduğu halde annenin ve çocuğun isteği hilafına babalarına teslim edilen, korumasız çocuklar. Bunun dışında, 10 yaşında, 11 yaşında evlendirilen ve çok küçük yaşta hamile kalan, ölen çocuklar, kadınlar yani çocuklar derken kız çocukları. Bunun dışında her gün, her gün, her gün kadın cinayetlerine kurban giden kadınlar. Bütün bunlar aileye bir tehdit oluşturmuyor, en kıymetli şeyimizi elimizden alıyorsunuz. Katıldığımız uluslararası toplantılarda, komisyon toplantılarında gerçekten bizi utanç içinde bırakıyorsunuz. Kadın örgütleri buna izin vermeyecek. Siz bununla toplumu konsolide edecek dönemi artık çoktan geçtiniz, edemeyeceksiniz, bunu aklınızda tutun. Bir avuç marjinal kadın değil bu soyadına karşı çıkan çünkü o kadınlar her gün sokakta, her gün dayanışma içinde mücadele veriyorlar” diye belirtti.
Komisyon toplantısı sürüyor.