İHD: Mülteci sorunları çözülmedi, acil önlem alınmalı

  • 13:49 20 Haziran 2024
  • Güncel
 
 
İSTANBUL – İHD, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü'nde düzenlediği basın toplantısında mülteci sorunlarının çözülmediğine dikkat çekti. İHD, Suriyeli mültecilerin 1 milyon 540 bininin çocuk (0-18 yaş), 750 bininin ise kadınlardan oluştuğunu duyurdu.
 
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü kapsamında, İHD İstanbul Şubesi, Türkiye'deki mülteci ve sığınmacıların maruz kaldıkları hak ihlallerini ele almak üzere Beyoğlu'ndaki dernek binasında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) Eşbaşkanı Kamile Kandal, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Suriye Sığınmacılar Platformu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Yeşil Sol Parti Mültecilerle Dayanışma Çalışma Grubu, Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi ve çok sayıda kişi katıldı. "20 Haziran Dünya Mülteciler Günü: Sığınma hakkına ve mültecilere yönelik hak ihlallerini durdurun" pankartının açıldığı toplantıda Kürtçe, Türkçe ve Arapça olmak üzere üç dilde basın açıklaması yapıldı. Ortak basın metninin Türkçesini Suriye Sığınmacılar Platformu sözcülerinden Yıldız Önen okudu.
 
Mültecilerin sorunu çözülmüş değil
 
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) kararı gereğince 2001 yılından itibaren 20 Haziran, Dünya Mülteciler Günü olarak anılmaya başlandığını hatırlatan Yıldız, geçen 23 yılın ardından mültecilerin ve sığınmacıların sorunlarının hala çözülmediğine dikkat çekti. Yıldız, dünya genelinde sığınma hakkının ve uluslararası hukukun yok sayıldığını, mültecilerin her geçen gün daha fazla baskı, sömürü ve hak ihlaline maruz kaldığını belirtti. Yıldız, “Planlı olarak yayılan yalan yanlış bilgilerle yaratılan olumsuz algının mültecileri içinde yaşadığı toplumla da çekişmeli hale getirdiği ve yaşayabilmek için defalarca ve ölümü göze alarak göçmek durumunda kaldıkları da göz önüne alınarak, soruna insan haklarını temel alan bir yaklaşımla çözüm üretebilmek adına, açıklamamızın sonunda yer verdiğimiz öneri ve taleplerimizi yetkililerin ve kamuoyunun dikkatine sunuyoruz” dedi.
 
‘Nisan 2024 sığınmacı sayısı 120 milyona ulaştı’
 
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) yayınladığı rapora dikkat çeken Yıldız devamında, “Dünya genelinde yüzde 40’ı çocuk olmak üzere sığınmacı sayısı Nisan 2024 itibarı ile 120 milyona ulaştı ve bu sayı UNHCR'nin kayıt tutmaya başlamasından bu yana mülteci sayısının en yüksek orana ulaştığını gösteriyor.  Dünya üzerinde yaşayan her 69 kişiden biri ya da tüm dünya nüfusunun yüzde 1,5'i şu anda zorla yerinden edilmiş durumda. 2023'te mültecilerin yüzde 73'ü Afganistan, Suriye, Venezuela, Ukrayna ve Sudan’dan geldi ve BM'nin Filistinli Mülteciler için Yardım Ajansı UNRWA'ya göre, Gazze'deki savaş nedeniyle, Gazze Şeridi'nde 1,7 milyon insan (nüfusun yüzde 75'i) çoğu zaman birden fazla kez yerinden edildi” şeklinde konuştu.
 
Türkiye'de 4,6 milyon kayıtlı göçmen var
 
Türkiye'nin 2011 yılında Suriye iç savaşının başlaması ile büyük bir göç dalgası ile karşılaştığını kaydeden Yıldız, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı açıklamaya işaret etti. Yıldız, şu ifadeleri kullandı: “1 Aralık 2023 tarihi itibarıyla Türkiye'de 3,2 milyon geçici koruma altındaki Suriyeli, 1,1 milyon ikamet izni ile kalanlar, 300 bin uluslararası koruma kapsamında kalanlar olmak üzere toplam 4,6 milyon kayıtlı göçmen bulunduğunu açıklarken, resmi verilere göre, Türkiye’de 2024 Nisan ayı itibari ile 3,12 milyon Suriyeli, 170 bin Afgan, 130 bin Iraklı, 30 bin İranlı ve 30 bin diğer tabiiyetlerden olmak üzere 3,5 milyon kayıtlı mülteci, sığınmacı, göçmen bulunmaktadır.”
 
‘30 GGM’de 40 bin mülteci tutuluyor’
 
Göç İdaresi'nin verilerine göre, 2024 yılında 21 bin kapasiteli 30 geri gönderme merkezinde 40 bin mültecinin tutulduğunu belirten Yıldız,  bu merkezlerde mültecilerin kapatıldığı, suçlu muamelesi gördüğü, avukatların girişinin kısıtlandığı ve çeşitli kötü muamelelerin yaşandığına dair duyumlar aldıklarını paylaştı. Yıldız, “3 milyon 60 bin Suriyeli kendi imkânları ile barınmaya çalışıyor. Suriyeli mültecilerin 1 milyon 540 bini çocuk 0-18 yaş,  750 bini kadınlardan oluşuyor. Yetişkin erkek sayısı ise 830 bin. Suriyeli sayısı 2017 yılında 3 milyon 700 bin ile en üst seviyede iken, özellikle gönüllü adı altında ancak geri gönderme yasağı ihlali olarak gerçekleşen zorla geri göndermeler ve hukuksuzlukların önlenmemesine bağlı Avrupa’ya kaçak geçişlerin artması ile birlikte yaklaşık 600 bin kişi azalmış durumda” sözlerine yer verdi.  
 
Eğitim ve sağlık sorunları 
 
Mülteci çocukların eğitimde yaşadığı sorunlara da dikkat çeken Yıldız,  mülteci çocukların anadilde eğitim eksikliği, yoksulluk ve dil engeli nedeniyle eğitimlerini sürdüremediklerine değindi. Ayrıca, kız çocuklarının çocuk yaşta evlilik ve annelik sorunlarıyla karşılaştığını dile getiren Yıldız,  binlerce mülteci çocuğun evlendirildiğini sözlerine ekledi. 
 
Yıldız devamında şöyle konuştu:  “Göç İdaresinin verdiği rakamlara göre; 2024 yılında 21 bin kapasiteli 30 Geri Gönderme merkezinde 40 bin mülteci tutulmaktadır. İdari gözetim kararı ile Geri Gönderme Merkezlerine alınan mülteciler kapatılmakta, suçlu muamelesi görmektedirler. Müvekkili olmayan avukatların dahi girişinin kısıtlandığı, STK’lara kapalı bu merkezlerde hastalıklar, intihar vakaları, işkence, kötü muamele, ölüm vakaları yaşandığı duyumları alınmakta ancak hiçbir denetim raporu ve resmi açıklama kamuoyu ile paylaşılmamaktadır.
 
Okul var eğitime erişim yok
 
Okulda olması gereken mülteci çocuklar gerek anadilde eğitimin olmaması, Türkçe öğrenmek için gerekli desteğin sağlanmaması ve devamında yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda kaldıkları için okula gidemiyorlar. Okula giden Suriyeli öğrenciler ayrımcılık ve akran şiddetine maruz kaldıklarından eğitimlerini bırakmak zorunda kalıyorlar. Dil engeli nedeniyle eğitim düzeyi eşit olarak ilerlemiyor ve geride kalan çocuklar okulu bırakıyorlar. Hali hazırda okuma yazma bilmeyen, eğitim almayan kayıp bir nesilden söz edilmektedir. Kız çocuklarının erken yaşta evlilikleri ve erken yaşta anne olmalarının önüne geçilmemekte bununa ilgili olarak gerekli tedbirler alınmamaktadır. Binlerce mülteci kız çocuğu evlendirilmekte, ikinci veya üçüncü eş olarak evliliğe zorlanmaktadırlar.”
 
Yıldız son olarak mülteci ve sığınmacılara dair talepleri şöyle sıraladı: 
 
“* Mültecilere yönelik hak temelli bir yaklaşımın benimsenmesi,
 
* Kadın, çocuk, LGBTİ+ birey,  yaşlı ve engellilerin haklara erişimlerini sağlayacak sosyal destek mekanizmalarının kurulması ve acilen işler hale getirilmesi,
 
* Mülteci çocuk ve gençlerin anadilde eğitim de dahil eğitim hakkına erişiminin sağlanması, çocuk işçiliğinin önlenmesi,
 
* Kız çocuklarının eğitime erişimlerinin kolaylaştırılması, erken yaşta evlendirilmelerinin önlenmesi için tedbirler alınması,
 
*  Anne ve çocuk ölümlerindeki ciddi tablo da göz önünde bulundurularak, özellikle anne, çocuk, yaşlı ve kronik hastalığı olanların sağlık ve bakım hizmetlerine tam erişiminin sağlanması,
 
*  Kayıt dışı çalışmanın yarattığı ağır sömürünün önlenmesi için çalışma izni uygulamasının kolaylaştırılması,
 
*   Medyada ve siyasette daha da öne çıkan ve ırkçı saldırıları motive eden mültecilerle ilgili ayrımcı söylemlerden vazgeçilmesi, önleyici tedbir alınması,
 
*    Nefret saldırılarının durdurulması,  karşımıza çıkan cezasızlık uygulamasına son verilmesi,
 
*  1951 Cenevre sözleşmesine 1967 de konulan coğrafi çekincenin kaldırılması, ülke içinde ve dışında serbest dolaşım ve yerleşim hakkının sağlanması,
 
*  AB- Türkiye arasındaki Geri Kabul Anlaşması ve  mültecilik hakkına tehdit oluşturan tüm ikili anlaşmaların geri çekilmesi, Frontex uygulamasının denetlenmesi ve yakın izlemeye alınması,
 
* Sınırlar açılarak insan kaçakçılığının önlenmesi,
 
* Mültecileri sınırdan geçmek için yasadışı- tehlikeli yollara sevk eden politika ve söylemlerden vazgeçilmesi,
 
* BM MYK’nın uluslararası koruma başvuruları konusunda Türkiye’de yeniden aktif faaliyet göstermesi,
 
* Göç İdaresinin uluslararası koruma ve ikamet başvurularının alınması başta olmak üzere mültecilerin taleplerini karşılayacak güven verici, keyfiyetten uzak, mültecilerin erişimini kolaylaştıran bir sistem kurması
 
*  Suriyelilere uluslararası koruma başvurusunda bulunma yolunun açılması
 
* Sınır dışı ve geri itme gibi ‘Geri Gönderme Yasağı’na aykırı uygulamaların durdurulması,
 
* Geri Gönderme Merkezlerinde( GGM) insani tutulma koşullarının sağlanmasından öte, idari gözetim uygulaması ve mültecilerin bu merkezlerde tutulmasına son verilmesi, GGM’lerin kapatılması,
 
* Eğitim, sağlık, barınma ve çalışma gibi temel haklar bakımından vatandaşlarla eşit hakların sağlanması,
 
* Kadın ve çocuklara yönelik istismar ve şiddeti önleyici, kadın ve çocukları koruyucu etkin mekanizmaların hayata geçirilmesi,
 
* Dil ve maddi imkan sorunları da gözetilerek adalete erişim ve hukukun korumasından yararlanma konusunda eşitlik ve yeterli imkân sağlanması
 
* Mültecilere kendi dillerinde ücretsiz hizmet sunacak, kolay ulaşılabilir resmi danışma merkezlerinin kurulması,
 
* Mültecilere dair politikalar belirlenirken, mültecilerin ve alanda çalışan sivil örgütlerin görüş ve önerilerinin etkin değerlendirilmesi,
 
* Uzun süre Türkiye’de yaşayan ve geri dönmesi savaş ve sonraya etkilerinin neden olduğu koşullar çerçevesinde mümkün görünmeyen mültecilere vatandaşlık verilmesi, için acil adımlar atılsın.”