HABER MERKEZİ - İnsan hakları aktivistleri, ağır hasta tutsaklar Leyla Aygün, Hanife Arslan ve Abdulalim Kaya'nın derhal serbest bırakılması için üç kentte çağrıda bulundu.

 

Cezaevlerinde tutulan hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla İstanbul, Ankara ve İzmir'de düzenlenen eylemler bu hafta da devam etti. Eylemlerde, hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması çağrısı yinelendi.

 

İstanbul 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturumu"nun 642’ncisini Beyoğlu’nda bulunan dernek binalarının önünde gerçekleştirdi. Oturuma çok sayıda hak savunucusu katılırken, hasta tutsakların fotoğrafları taşındı. “Hasta mahpus Hanife Arslan serbest bırakılsın” pankartının açıldığı oturumda sık sık “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Bu haftaki oturumda, Van T Tipi Cezaevi’nde tutulan ve ağır sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmeyen 76 yaşındaki Hanife Arslan’ın durumuna dikkat çekildi. Basın metnini ise Hapishane Komisyonu üyesi Mehmet Acettin okudu.

 

Hanife Arslan’ın durumu ağırlaşıyor

 

Cezaevlerinde hasta tutsakların tedavi edilmediğini bundan dolayı yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Mehmet, Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, 2018-2023 yılları arasında toplam 2 bin 258 tutsağın cezaevinde yaşamını yitirdiğini belirtti. Mehmet, “Hanife Arslan, KOAH, mide ülseri, diyabet, kalp ve yüksek tansiyon hastası olup, eklemlerde sıvı azalmasına bağlı yoğun ağrı ve ileri düzeyde hareket güçlüğü yanında, geçirdiği Covid 19 sonrasında akciğerlerinde oluşan hasar nedeniyle nefes almakta zorlanmaktadır. Durumu her geçen gün ağırlaşan Hanife Arslan hakkında kızının verdiği bilgilere göre; ‘ağır hastalıkları ve yaşına rağmen 2021 yılında tutuklanan ve halen hapiste tutulan Hanife Arslan, engellilere uygun olmayan koğuş tuvaletinde düştü ve sonucunda dişleri kırıldı. Önceleri bu durumu görmezden gelen idare ise ancak bu konuda kamuoyu oluştuktan sonra, tuvalete klozet yaptırdı ve Hanife Arslan’ı doktora götürdü. Anneme pişmanlık dayatılıyor, kabul etmediği için de serbest bırakılmadı Oysa serbest bırakılması onun durumunda birinin hakkı. Ülkede yargılama konusunda çifte standart var.  Kürt kimliğimizden dolayı hep terörist olarak görülüyoruz. Biz terörist değiliz. Annem bir Barış Annesi ve tek isteği herkesin huzur içerisinde yaşaması, başka bir şey değil” ifadelerini kullandı.

 

‘Yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz’

 

Mehmet, son olarak şöyle dedi: “Hapishane koşullarında yeterli tedavi ve bakım sağlanamayacağı için ameliyat olamayan, hastalık nedeniyle serbest bırakılması için pişmanlık göstermeye zorlanan Hanife Arslan’ın sağlık ve yaşam hakkının korunabilmesi için serbest bırakılması gerekmektedir. 642’nci F Oturması kapsamında bu hafta; ağır hasta ve yaşlı mahpus Hanife Arslan ve bütün ağır hasta mahpusların serbest bırakılarak, sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.” 

 

Oturum sloganlar ile son buldu. 

 

Ankara

 

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenledikleri eylemin 514’üncü haftasında İHD Ankara Şubesi önünde bir araya geldi. Eylemde, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Leyla Aygün’ün durumu gündeme getirildi. İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, Leyla’nın tutuklanmadan önce meme kanserinden ameliyat olduğunu ve tedavisinin yarım kaldığını belirtti.

 

Tedavisi yarım kaldı

 

Leyla’nın ışın tedavisi gördüğünü, ancak Yargıtay tarafından cezasının onanması sonrası Mart ayında tutuklandığını ifade eden Nuray, bu sebeple tedavisinin yarım kaldığını vurguladı. Nuray, “Kemoterapi görmesine karar verilecekti. Işın tedavisine başlanmış ancak 6 gün ışın tedavisi alabilmiştir. Bu süreç devam ederken tutuklanmış ve tutuklandığı için hem ışın tedavisi hem pet çekimleri yapılamamıştır. Ayrıca akıllı ilaç veya kemoterapi tedavilerine başlanamamış ve tetkik ve tedavileri de kesintiye uğramıştır. Bakırköy’de tutulduğu süre içinde de yalnızca birkaç kez hastaneye götürülmüştür. Tedavi gördüğü hastaneye yakın olması ve doktorunun da gözetiminde olabilmesi için Kandıra’ya sevk talep etmiş olmasına rağmen bu talepleri de karşılanmamıştır” dedi. 

 

Leyla’nın tedavisinin sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Nuray, bunun için de tahliye edilmesi için çağrıda bulundu. 

 

İzmir

 

İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenledikleri eylemin 293’üncüsünü Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, "Hasta mahpuslar ölüyor. Susma, suça ortak olma" pankartı açıldı.

 

Bu haftaki açıklamada, Batman Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi’nde ağır hasta tutsak Abdulalim Kaya’nın (81) sağlık durumu ele alındı. Açıklamayı Kürtçe olarak İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş, Türkçe olarak ise İHD yöneticisi Vetha Aydın Yüksel okudu.

 

‘İnfaz ertelemesi için başvuru yaptık’

 

Vetha, Abdullalim’in oğlunun babasının son durumuna ilişkin verdiği bilgileri şu sözlerle paylaştı: "Babam koğuş arkadaşlarının yardımı olmadan ayağa kalkamıyor, yürüyemiyor, yemeğini yiyemiyor, temizliğini yapamıyor. Çocuklarını tanımakta zorlanıyor. Demans ilerlediği için kişisel ihtiyaçlarının farkına varamıyor. Sevk edildiği Adli Tıp Kurumu 11 Mart’ta 'cezaevinde kalabilir' dedi verdiği raporda. Babamın cezası 2026 Şubat ayında doluyor. Ama bu tarihe kadar hapishanede dayanamaz. Bir ay önce tekrar infaz ertelemesi için başvuru yaptık serbest bırakılmasını istiyoruz.”

 

Vetha, ABdullalim'in bir an önce serbest bırakılmasını istedi.