İZMİR - İzmir’de kayyıma karşı başlatılan adalet nöbetinin 13’üncü gününde “Bu iradeyle hareket etmeliyiz” denildi.

 

İzmir'de Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Platformu (SMF) öncülüğünde Colemêrg’teki irade gaspına karşı başlatılan adalet nöbeti 13’üncü gününde devam etti. Eski Sümerbank önünde yapılan nöbete Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi, Partizan, Jinart Huner ve çok sayıda yurttaş katıldı.

 

“Kayyuma karşı adalet nöbetindeyiz” yazılı önlüklerin giyildiği eylemde, “Kayyum darbedir. Belediyeler bizimdir. Gasp edemezsiniz. Kayyuma karşı nöbetteyiz” pankartı açılırken “Belediyeler bizimdir gaspa izin vermeyeceğiz”, “Kayyum iradeye darbedir, "Kayyuma hayır”, “Halkın iradesi kazanacak” ve “Kayyumları kabul etmiyoruz”, “Hakikat için adalet” dövizleri taşındı. Kitle sık sık “Bijî berxwedana Colemêrg”, “Kayyım darbedir darbeye hayır” ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganlarını attı.

 

'80’lerde Kürtleri yok sayanlar bugün seçme, seçilme hakkını yok sayıyor'

 

Burada konuşan Partizan üyesi Mehmet Kasar, kayyımla beraber Kürt halkına yapılan katliamların zihniyetini gördüklerini ifade ederek kayyımın bir halkın kendi geleceğini kurma hakkının ortadan kaldırılması anlamına geldiğini söyledi. Mehmet, “Bu sadece AKP-MHP faşist iktidarının ortaya koyduğu bir şey değil. Devletin kendi gerçekliği üzerinden var ettiği bir gerçekliktir. 80 darbesinde Kürtleri yok sayan zihniyet bugün seçme ve seçilme hakkını yok sayarak kendini var ediyor” şeklinde konuştu.

 

‘Kürdün her şeyine düşman olan bir devletle karşı karşıyayız’

 

Herhangi belediye başkanının görevden alınmasının ardından belediye meclisinin kendi başkanını seçmesi gerektiğini belirten Mehmet, “21’inci yüzyılda gördüğümüz hukuksuzluğun en dibini yaşıyoruz. Ama bu devletin kendi gerçekliği. Kürdün doğasına, insanına, taşına, toprağına, her şeyine düşman olan bir devletle karşı karşıyayız. Ve bu gerçeklik bizi bu yolda yürütmeli, bu irade ile hareket etmeliyiz” dedi.

 

Nöbet sloganlarla sona erdi.