Kayyım nöbeti 42’nci gününde: Gaspı kabul etmeyeceğiz!
- 21:52 23 Temmuz 2024
- Güncel
İSTANBUL - 42’nci gününe giren Şişhane Meydanı’ndaki nöbet eyleminde, “Hakkari ve Kürdistan'daki demokrasi eksikliğini görün. Bu zincirin sonu, tecrit, kadın katliamı ve savaştır. Biz kayyumları kabul etmiyoruz" denildi.
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Taksim Beyoğlu'nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlattığı nöbet 42’inci gününde devam etti. "Kayyım defol" tişörtlerinin giyildiği eylemde, “Taksim Hakkari bizim, 1 Mayıs’a özgürlük, kayyım defol” pankartı açıldı. Eylemde sık sık “Bijî berxwedana Colemerg’ê” ve “Kayyımlar gidecek biz kalacağız” ve “Bijî berxwedana Colemerg’ê” sloganları atıldı.
Eylemde ilk olarak söz alan DEM Parti Avcılar İlçe yöneticisi avukat Emrah İrarslan kayyım rejimine karşı hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi. Emrah "Hem siyasi hem de özgürlük alanında açıklamalar yapmaya çalışıyoruz ve sesimizin duyulmasını istiyoruz. Ancak hala bir adım ileri gidemediler. Şunu iyi bilmeliler ki bu direniş bitmeyecek. Ne zaman ki Hakkari Eş Belediye Başkanımız serbest bırakılır ve görevine iade edilirse, o zaman özgürlük çığlıklarımız bu eylemlerimize son verir. Ve unutulmasın ki bu direnç bir gün değil, yarın ve ileriki günlerde de yüzlerce gün devam edecektir" dedi.
'İradeden vazgeçmediler’
Son olarak söz alan İstanbul Dem Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Aygül Sincar, 30 Haziran'da İstanbul'dan Colemêrg’e başlatılan "İradeye Saygı Yürüyüşü’ne” dikkat çekerek, yürüyüş boyunca gözlemlerini ve bölgede bulunan yurttaşların aktarımlarını paylaştı. Yürüyüşçülerden biri olduğunu ifade eden Aygül, "Biz 30 Haziran'da yola çıktık ve 8 Temmuz'da varış noktamıza ulaştık. Ankara'dan Adana'ya, Adana'dan Batman'a geçtik. Batman'da yürüyüşümüze devam ettik. Bu yürüyüşe yaklaşık 200 kişi katıldı ve katılımcılar arasında 87 yaşına kadar olan kişiler vardı.Şimdi size yürüyüş sırasında iletilen mesajları aktaracağım. Öncelikle bu yürüyüşü ve Şişhane'deki 42. nöbeti saygıyla andıklarını, bize sevgilerini yolladıklarını ve demokrasiyi savunduğumuzu söylediler. Bu bizim irade yürüyüşümüzdür. Ancak yürüyüş sırasında ayağını kıran, iki ayağı paramparça olan arkadaşlarımız oldu. Bu iradeden vazgeçemediler” diye vurguladı.
‘Kürdistan halkı dört parçada zulüm yaşıyor’
“Kurdistan'nın dört parçasında da, Kürt halkında da demokrasiyi yıkamayacaklarını bilmeliler” diyen A:ygül, şöyle devam etti: “Yürüyüşümüz sırasında her yerde polis vardı. Kişi başına neredeyse 20 polis düşüyordu. Ancak halk bizi en güzel kıyafetleriyle karşıladı ve 'HDP, Yeşil Sol Parti, Dem Parti; sizler bizim irademizsiniz' dediler. Kayyumların hiçbir şey yapmadığını, sadece yolsuzluk yaptıklarını ve özel savaşa destek sağladıklarını söylediler. Kayyumlar fuhuş ve uyuşturucuya destek sağlıyor. Yolda yürürken kolluk kuvvetleri gençleri tek tek çekip fotoğraflarını aldı. Bu gençlere sonrasında baskı uyguladılar, iş bulmalarını engellediler. Halkın iradesine yapılan zulmü gördük. Bu halk sizleri dikkate almıyor. Siz sadece polis faşizmiyle orada var olabilirsiniz. Niye bu kadar tepkiliyim biliyor musunuz? Çünkü halkın iradelerine yapılan baskıyı bizzat gördük. Hepiniz gidin, orada görev alın ve halkı görün. Kayyuma destek olmayın. Kürdistan halkı dört parçada zulüm yaşıyor.”
'İrademizi sürdüreceğiz’
Seçme ve seçilme hakkına yönelik yapılan gaspı kabul etmeyeceklerinin altını çizen Aygül, "Sandığa gidiyorsunuz ve birini seçiyorsunuz. Ama keyfi bir şekilde, 2024'te hala seçme ve seçilme hakkını konuşuyoruz. Türkiye zihniyetiyle gurur duymayın. Biz yanındayız ve irademizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Son olarak, Hakkari ve Kürdistan'daki demokrasi eksikliğini görün. Bu bir zincirdir; sonu tecrit, kadın katliamı, savaş, gençlerin uyuşturucu bağımlılığı ve işsizliktir. Biz kayyumları kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Slogan ve alkışların ardından nöbet sona erdi.