Ezidi Soykırımı'nın 10'uncu yıldönümü: Kadınların hesabını soracağız
- 19:27 3 Ağustos 2024
- Güncel
HABER MERKEZİ - DAİŞ’in Şengal'de Êzîdîlere yönelik soykırımın 10’uncu yıl dönümünde yapılan açıklamalarla protesto edilirken, “Katledilen kadınların hesabını soracağız” denildi.
Şengal’de 3 Ağustos 2014 tarihinde DAİŞ tarafındankatledilen Êzîdî halkını anmak için Kurdistan ve Türkiye’nin birçok kentinde açıklamalar yapıldı. Açıklamalarda binlerce Êzidî kadın ve kız çocuğunun hala kayıp olduğuna dikkat çekilerek, katliamın hesabını sormak için ortak mücadele vurgusu yapıldı.
Wan
Wan'da Tevgera Jinen Azad (TJA) öncülüğünde, basın açıklaması düzenlendi. Sanat Sokağı’nda yapılan açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, STAR Kadın Derneği, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Hakları Komisyonu, İnsan Hakları ve Medya Derneği, Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Komisyonu, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile çok sayıda kadın katıldı. Açıklamada, "jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru" dövizleri ile "Komkujîya Jinên EÊzîdî komkijîya mirovahiyê ye! Em ji bîr nakin" pankartı taşındı.
Açıklamayı kadınlar adına TJA aktivisti Rojbin Bor okudu.
‘6 bin kadın ve çocuk esir alındı’
Rojbin, “Kapitalist erkek egemen iktidarlar eliyle beslenen IŞİD çetelerinin saldırısı sonucu binlerce kadın, çocuk soykırıma uğrarken 6 bin kadın ve çocuk esir alınmış, 400 bin Êzidî zorla göçertilmiştir. Binlerce kadının akıbeti ise hala bilinmemektedir. Gerçekleştirilen katliamda esir alınan Êzidî kadınlara işkence edilmiş, kadınlar köle pazarlarında satılarak din değiştirmeye zorlanmıştır” dedi.
‘Saldırılara karşı direniş devam ediyor’
Ortadoğu’yu bir savaş alanına çeviren emperyallerin “hayallerini” gerçekleştirmek isteyen iktidarların tarih boyunca Şengal’i hedef aldığını ifade eden Rojbin, “Êzidî halkı üzerinde 73 kez soykırım uygulamıştır. Êzidî kadınlar, halklar tüm bu fermanlara rağmen kendi inançlarını, dilini ve kültürünü yaşatmaktan vazgeçmemiştir. Tıpkı 74’üncü ferman olarak kabul edilen ve IŞİD çeteleri eliyle gerçekleştirilen soykırım ve kadın kırımı politikalarına karşı mücadele etmekten vazgeçmedikleri gibi. Her türlü soykırım politikasına rağmen kadınlar bugün Şengal’de yaşamlarına, yaşam alanlarına yönelik saldırılara karşı öz savunmasını gerçekleştirerek, hala devam eden saldırılara karşı direniyor” ifadelerini kullandı.
‘Ezidi kadınların direnişi en büyük kanıttır’
“Şengal’e yönelik saldırılar ile Kuzey ve Doğu Suriye, Federe Kürdistan bölgesine yapılan saldırıların da arkasında aynı güçler vardır” diyen Rojbin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güçlerin ortak hedefi bir yandan Kürt halkının elde ettiği statü ve diğer yandan Ortadoğu’da yükselen kadın mücadelesidir. Şengal’de, Rojava’da kadınlar öncülüğünde örülen yeni yaşamdır hedef alınan. Kobanî Kumpas davasında onlarca kadına verilen cezalarda bu saldırılardan bağımsız değildir. Ortadoğu’da yükselen kadın özgürlük mücadelesi karanlık güçler, işbirlikçi çeteler eliyle yürütülen bu savaş siyaseti ile soykırım politikalarıyla sindirilemeyecek kadar büyük bir mücadeledir. Êzidî kadınların direnişi bunun en büyük kanıtıdır. Bu mücadeleye saygı duymak ve 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’de IŞİD çeteleri eliyle gerçekleştirilen katliamı soykırım olarak Türkiye tarafından da tanınmalıdır.”
'Dünya kadınlarına örnek mücadele oldu '
Rojbin son olarak, “Kadın özgürlük mücadelemize olan inançla Şengal Dağ’ı eteklerinde eşitlik ve özgürlük diyerek kolektif yaşamın öncülüğünü yapan, mücadelesiyle tüm dünya kadınlarına örnek olan Êzidî kadınların direnişini selamlıyoruz” diye kaydetti.
‘Toplumsal hafıza yok edilmek istendi’
Ardından konuşan DEM Parti Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sağyiğit de, Ezîdî halkına yönelik soykırımın ilk olmadığını belirterek, "Toplumsal hafızaları bunu onlara tam 74 kez yaşattı. Orada çok farklı kimliklerin bir arada yaşadığı bir yer. Kadın öncülüğünde yeni yaşam inşaası olması, hemde Misakı Milli sınırları içinde yer alması dolayısıyla 2014 yılında saldırıldı. Saldırının arkasında karanlık Emperyal güçler var. Halende bugün akıbeti belli olmayan binlerce Ezîdî var. DAİŞ'in elinde ve bunu ispatlayan belgelerinde olmasına rağmen bir kez daha soruyoruz: Çetelerin Türkiye'de ne işi var? Ankara'da nasıl bu kadar rahat hareket ediyorlar? Nasıl bu kadar rahat hareket edebiliyorlar?" diyerek tepki gösterdi.
"Ezîdî halkı onurumuzdur", "Jin jiyan azadi " sloganları ardından açıklama son buldu.
İstanbul
Kadın Zamanı Derneği, Kadıköy’de bulunan Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı’nda (BEKSAV) anma etkinliği düzenledi. “Ji Bo Bîranîna Jinen Şengalê” pankartının asıldığı anmaya her kesimden çok sayıda kadın katıldı.
‘Binlerce kadın katledildi’
Burada açılış konuşmasını gerçekleştiren Kadın Zamanı Derneği yönetiminden Derya Aslan, “DAİŞ çeteleri tarafından 3 ağustos 2014 te bir jenosit gerçekleşmiştir. Bu katliamdan binlerce kadın çocuk ve Êzîdî halkı katledildi. Kürt Êzîdî halkı Mezopotamya’nın en kadim halkıdır. İnançları, kültürleri, dillerini koruyan bir halk. Sincar bölgesi onların ana yurdu. DAİŞ saldırında yerinden edinildiler, eşi benzeri görülmeyen bir vahşetle karşı karşıya kaldılar. Kürt Ezidi kadınları DAİŞ’in eliyle köle pazarlarında ve Arap şehirlerinde satıldı. İnternet sitelerinden dünyada bulunan birçok ülkede bu kadınlar satıldı. Akıbetleri halen belli olmayanlar bile var” dedi.
‘3 Ağustos tarihi bizim için çok önemli’
Kadın dayanışması ve mücadelesini büyüteceklerini söyleyen Derya, sözlerini şöyle noktaladı: “Bizler tarih boyunca erkek egemenlerin yaratmış olduğu savaşlarda kadınların yok edilişine, tecavüze uğramasına, kaybedilmelerine ya da köle gibi satılmalarına tanıklık ettik fakat tarih bir tanıklığı daha görmeli istedik, kadın dayanışması ve mücadelesi. Bizler nerede olursa olsun kadınlara yaşatılanların hesabını soracağız ve bu karanlığı aydınlatmak için mücadele edeceğiz. 3 Ağustos tarihi de bizim için bu anlamda da çok önemlidir.”
Daha sonra Teatra Jiyana Nû oyuncusu Sakina Jîr tek kişilik bir performansla, Êzîdî kadınların DAİŞ saldırılarından kurtulduktan sonra siyah çarşafları atarak özgürlüğe bir adım daha yaklaştıklarının anları, sanatsal performansla kadınlarla buluşturdu.
‘Jin jiyan azadî’
Kaybedilen ve katledilen tüm kadınlarına ithafen ezgiler söylendi, Dengbej Evin Sindi stranlar seslendirdi.
Anma daha sonra alkış ve “Jin jiyan azadî” son buldu.
Riha
DEM Parti Riha İl Örgütü, partinin merkez Haliliye ilçesi Uçaksavar Kavşağı’nda bulunan il örgütü binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, Riha Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerinin yanı sıra Barış Anneleri ve çok sayıda kişi katıldı. Katliama dair fotoğrafların taşındığı açıklamada, "Şengal IŞİD'e mezar oldu" ve "Hayali sömürgecilik burada meftundur" yazılı dövizleri taşındı. Katliamda yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ile başlayan açıklamada, ortak basın metni DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu tarafından okundu.
Açıklama "Şengal rûmetameya" sloganları ile son buldu.
Şirnex
Tevgera Jinên Azad (TJA), Silopiya ilçesinde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, TJA, Barış Anneleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Milletvekilli Newroz Uysal Aslan ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamaya kadınlar günün anlam ve önemine dikkat çekmek için beyaz kıyafet ile katıldı.
Cûdî Mahallesi’nde toplanan kadınlar, “Êzîdî kadınlara yönelik soykırım insanlığa karşı soykırımdır. Unutmayacağız” yazılı pankart taşıyarak, "Bimrê îxanet bijî Kürdistan, bijî berxwedana Şengalê, bê ziman Jiyan nabe, Bimrê koletî bijî azadî, gelê êzidî rûmeta me ne" sloganlarıyla DEM Parti ilçe binasına kadar yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüşün ardından ilçe binası önünde ortak basın metni okundu.
'Jin jiyan azadî kazanacak'
Basın metninin okunmasının ardından konuşan DEM Parti Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, Şengal’de Êzîdî kadınlara yönelik gerçekleştirilen katliamın tüm halklar için utanç olduğunu vurgulayarak, “Şengal’de binlerce kadın kaçırıldı. Kimisi pazarlarda köle olarak satıldı kimisi katledildi. 3 bin kadın ise halen kayıp. Êzidî kadınların şahsında kadınlara yönelik katliam devam ediyor. Erkek egemen ve DAİŞ zihniyetine karşı ‘Jin jiyan azadî’ kazanacak” ifadelerini kullandı.
Açıklama alkış ve sloganlar ile son buldu.
Adana
Adana’da Heykelli Park'ta açıklama yapıldı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada basın metnini DEM Parti Adana Eşbaşkanı Helin Kaya okudu.
Katliamda yaşamını yitirenleri anan Kaya, "Kadın özgürlük mücadelemize olan inançla Şengal Dağ’ı eteklerinde eşitlik ve özgürlük diyerek kolektif yaşamın öncülüğünü yapan, mücadelesiyle tüm dünya kadınlarına örnek olan Êzidî kadınların direnişini selamlıyoruz” dedi.
İzmir
İzmir’de de Konak Vapur İskelesi önünde basın açıklaması yapıldı. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, Kürtçe ve Türkçe yazılı "Êzidî kadınların katliamı, insanlığın katliamıdır. Unutmayacağız" pankartı açılarak, "Jin jiyan azadî", "Kadın yaşam özgürlük” sloganları atıldı. Açıklamada, Şengal Katliamı’na dair çekilen fotoğraflar taşınırken, yere serilen mumlarla katledilen kadınlar anıldı.
DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Vezan Karabulut, ortak basın metnini okudu. Ardından Kadın Meclisi Sözcüsü Aysel Önen de, Şengal Katliamı’na dair yazılan bir şiiri okudu.
Açıklama slogan ve alkışlarla son buldu.