HABER MERKEZİ- Onlarca akademisyen, aktivist ve sivil toplum örgütü temsilcisi, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye ile  Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarına ilişkin bildiri yayımlayarak uluslararası topluma çağrı yaptı. 

 

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye ile Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarına ilişkin akademisyen, aktivist ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin aralarında olduğu onlarca isim, bir bildiri yayımladı.

 

Bölgedeki kaos ve istikrarsızlık ortamında Türkiye’nin Kürt halkına karşı saldırılarını sürdürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’nin  başta Kürtler, Ermeniler ve Araplar olmak üzere halklara karşı “soykırım” temelinde kurulduğu ifade edildi.

 

‘Türk devleti herkesi sindirmeye çalışıyor’

 

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Türk devleti, kendi haklarını savunmak için mücadele eden herkesi sindirmeye çalışıyor. Gerçekleştirilen son yerel seçimlerde Türkiye ve Kuzey Kurdistan’daki belediyelerdeki seçilmiş yöneticilerin tutuklanması buna bir örnektir.”

 

‘Çeteleri yerleştirmek istiyor’

 

“Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’de işgalci bir askeri politika yürütüyor” denilen açıklamada devamla “Amacı, Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî’de olduğu gibi yurttaşları yerinden etmek ve çeteleri aileleriyle beraber bu bölgelere yerleştirmek. Bizler, Türk devletinin Suriye rejimiyle ilişkilerini normalleştirme girişimlerini tehlikeli buluyoruz. Türk devleti, Kürt kentlerine yönelik işgal alanlarını genişletmeyi ve insanları zorla yerlerinden göç ettirmeyi planlamaktadır” ifadelerine yer verildi.

 

Irak’ın sessizliği

 

Türkiye’nin son zamanlarda geniş çaplı bir saldırı başlattığına dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi: “Türk devleti son dönemlerde geniş çaplı bir işgal saldırısı başlattı. Kuzey Suriye’den getirdiği binlerce asker ve çeteyi Kurdistan Bölgesi’ne yerleştirdi. Bu durum Kürtler arasındaki dayanışmayı azaltıyor. Irak hükümetinin sessizliği nedeniyle bu anlaşmazlık daha da güçleniyor.”

 

Arap Birliği ve uluslararası topluma çağrı

 

Açıklamada, Türkiye’nin saldırılarına karşı Arap Birliği’ne tedbir alma çağrısı yapıldı. Bildiride son olarak uluslararası toplum, Irak hükümeti ve parlamentoya da  çağrı yapılarak Türkiye’nin gerçekleştirdiği insanlık suçları karşısında hukuki ve insani bir sorumluluk alması istendi.