AGIRÎ - DBP Agirî İl Örgütü, 1’inci Olağanüstü Kongresi'ni geniş bir katılımla gerçekleştirdi. Kongrede konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bugün Kürtlerin mücadelesi dünya halklarına umut olmuştur; demokratik çözümün anahtarı İmralı'dadır” dedi. 

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Agirî İl Örgütü, 1’inci Olağanüstü Kongresi'ni "Örgütlü toplumla özgür yaşama doğru" şiarıyla Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Agirî İl Binası'nda gerçekleştirdi. Kongreye DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Agirî Belediye Eşbaşkanları Mehmet Akkuş ve Hazal Aras, Bazîd Belediye Eşbaşkanı Kenan Alkan, Giyadîn Belediye Eşbaşkanları Adnan Doğan ve Hayat Zorbay, DEM Parti İl ve İlçe Eşbaşkanları ve yöneticileri, DBP İlçe Eşbaşkanları ve yöneticileri, Barış Anneleri, kentte bulunan sivil toplum örgütleri yöneticileri ile yüzlerce yurttaş katıldı. Salonda Kürtçe ve Türkçe olarak "Örgütlü toplumla özgür yaşama doğru" pankartı asıldı.

Saygı duruşuyla başlayan kongrede DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar konuştu. 

 

'Kürtleri özel savaş politikalarıyla yok etmek istiyorlar'

 

Kürtleri sistematik olarak yok etmek isteyen bir devlet aklıyla karşı karşıya olduklarını söyleyen Çiğdem, “Ağrı’da önemli bir mücadele veriliyor ama bu direnişi yok etmek isteyen bir devlet aklı var. Toplumumuzu özgür değerlerden uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bugün tecrit politikası bu durumun bir yansımasıdır. Özel savaş politikalarını devreye sokuyorlar ve bunları açık bir şekilde yapıyorlar. Kürdistan’da kültür ve sosyal yapıyı değiştirmeye çalışıyorlar. Kürdistan’da uyuşturucu kullanım yaşı 7’ye kadar düşmüştür. Çocuklarımızı kendi değerlerinden uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama bugün kadınların öncülüğünde başlayan ‘Jin, Jîyan, Azadî’ şiarıyla örgütlenen ve büyüyen bir mücadelemiz var. Hindistan’da bir doktor katledildi ve insanlar ‘Jin, Jîyan, Azadî’ şiarıyla sokaklara döküldü” dedi.

 

'Çözümün anahtarı İmralı'da'

 

İmralı’da mutlak tecrit uygulanan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun demokratik çözümünün muhatabı olduğunu dile getiren Çiğdem, “Dün Meclis'te olanları siz de izlediniz. Siyaset sorunları diyalog ve müzakere ile çözmek için vardır. Bu mücadeleyi ancak ortaklaşarak verebiliriz. Bugün Kürtlerin mücadelesi dünya halklarına umut olmuştur. Halay çektikleri ve slogan attıkları için gençlerimiz tutuklanıyor. Bu, halkın hakikatini ifade edenlere karşı bir duruş ve yıldırma politikasıdır. ‘Bijî Serok Apo’ sloganı Kürdistan’da bir hakikattir. Bu slogan, onurlu bir barış inşa etmek için 25 yıldır mücadele eden Sayın Abdullah Öcalan’a aittir. Öcalan demokratik bir çözüm için muhatap arıyor. Kürtlerin bildiği ve gördüğü barışın elçisi İmralı’da tutulan Sayın Öcalan’dır. Bizler demokratik siyaset yapıyoruz. Bunu kadınlarla, gençlerle ve halkımızla birlikte yapıyoruz. Demokratik siyaseten barıştan yana olan bütün seçilmişlerimizle ve halkımızla birlikte mücadele edeceğiz” diye belirtti. 

 

'İktidarı birlikte göndereceğiz'

 

Güney Kurdistan’a yönelik saldırılara tepki gösteren Çiğdem, “KDP eliyle yeni bir işgal planı yapılıyor. Türkiye, KDP ile birlikte bu DAİŞ zihniyetini yeniden hortlatmak istiyor. Hiçbir halkın bekası, başka bir halkı yok ederek gerçekleşemez. Kürtler hiçbir zaman biat etmedi. Biz üçüncü yol siyasetini yürütüyoruz. Hedefimiz büyük, mücadelemiz uzun ve bu anlayış üzerinden kendimizi örgütlemeliyiz. AKP, son iki seçimde Kurdistan'da kaybediyor. Bu, bizim mücadelemizin bir sonucudur. Kayyımlardan nasıl bir enkaz devraldığımızı biliyoruz. Belediyelerde binlerce borç var. AKP’lilere hırsız diyoruz, sesleri çıkmıyor. Bu iktidarı hep birlikte göndereceğiz. İktidarın beka meselesi dediği şey, Kürtlerin, Alevilerin, kadınların ve gençlerin yokluğu üzerinden geliştirilen bir politikadır. Bu ülkede yaşanan derin yoksulluğun sebebi bu iktidarın bütçenin büyük bir bölümünü savaşa ayırmasıdır. Savaş politikaları devam ettiği sürece bu yoksulluk olmaya devam edecektir. Bu durumun en somut örneği 2013-2015 yılları arasında gerçekleşen barış görüşmelerinde ülkenin ekonomisinin iyi olduğunu gördük” diye konuştu.

 

'Demokratik siyaseti yayacağız'

 

Demokratik siyasetin kurumsallaşması için herkesin mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Çiğdem, "Bize düşen örgütlenmektir. Devlet, Kürtlerin örgütlenmesinden korkuyor. Bu kirli politikaların hepsini halkımıza kapı kapı dolaşarak anlatacağız. Bizim en büyük mücadelemiz ortak mücadelemizdir. Bizimle yol yürümenin bir bedeli yok. Demokratik siyaseti bu topluma hediye etmemiz lazım. Bütün arkadaşlarımızın eğitimden geçmesi gerekir. Bu sorun nasıl çözülür diye düşünmemiz lazım. Bizim karşımızda duran zulme karşı demokratik siyasetimizi yapmak zorundayız. Bunu yaptığımız için bugün buralardayız. Ama daha çok mücadele ve emek vermek zorundayız. Bu süreçte emek veren bütün arkadaşlara teşekkür eder, yeni gelecek olan arkadaşlara da başarılar dileriz” dedi.

 

Çiğdem'in konuşması, alkış ve sloganlarla karşılandı.

 

Mali ve faaliyet raporlarının okunmasının ardından DBP Agirî İl Eşbaşkanlığı görevine Hikmet Adıgüzel ve Hanım Avcı seçildi.

 

Kongre, zılgıtlar ve alkışlarla sona erdi.