Kayyım nöbet eylemi: Baskıcı politikalardan vazgeçin!
- 21:55 24 Ağustos 2024
- Güncel
İSTANBUL- Şişhane de devam eden kayyıma karşı nöbet eyleminde, "Ülkeyi yönetenlerin baskıcı ve özgürlükleri kısıtlayıcı politikalarından vazgeçmesini istiyoruz" denildi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlattığı nöbet 70’inci gününde devam etti. Eylemde,“Colemêrg ya me ye” ve “Diren Hakkari, İstanbul seninle” Kürtçe ve Türkçe yazılı pankart açıldı. Sık sık “Bijî berxwedana Colemêrg’ê”, “Direne direne kazanacağız”, “Kayyım gidecek biz kalacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları yanı sıra "Bijî berxwedana zindanan”, “Kayyım defol”, “Kayyım gaspına geçit vermeyeceğiz”, “Bijî berxwedana Colemêrg’ê” dövizleri taşındı. Sendika ve siyasi parti temsilcilerinin destek verdiği eylemde üstlerinde “Kayyım defol” yazılı tişörtler giyildi.
'Direnmeye devam edeceğiz'
Eylemde konuşan DEM Parti Beyoğlu İlçe Eşbaşkanı Arif Yılmaz, kayyımla yönetilen belediyelerin borç batağında olduğunu hatırlattı. Kürt halaylarına ve düğünlerine dönük saldırılara dikkat çeken Arif, "Halaylarımıza, folklorumuza, türkülerimize saldırıyor. Bugüne kadar yürüttüğü baskı ve inkar politikalarının her gün bir yenisini maalesef ekliyorlar. Coğrafyamızdaki tutuklamalar ve şiddet olaylarının yeni sıra parlamentoda da aynı amaçla milletvekillerimize şiddetle uygulanıyor. 6 milyon insanın oyunu alarak parlamentoya giren parti milletvekillerinin yasal haklarını yok etmeye ve DEM Partinin kapatılmasına kadar cüret etmeye çalışılıyor. Doğal haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Her yerde meydanlarda direnmeye devam edeceğiz" diye belirtti.
'Colemêrg iradesi yok sayıldı’
Ardından söz alan CHP Esenyurt Belediye Meclis Başkanı Sadrettin Yıldırım, Colêmêrg halkının seçtiği iradenin yok sayıldığını belirtti. Aynı zamanda Belediye meclisinin iradesinin de yok sayıldığını ifade eden Sadrettin, "Belediye meclisi de halk tarafından seçilmişti ve içlerinden bir kişi belediye başkanı olarak görevlendirilebilirdi; fakat buna da izin verilmedi. Kayyum politikaları, halkın iradesine yapılan bir saygısızlıktır. Türkiye'nin her yerinde halkımızın bu kayyumlara karşı çıkması ve sesini yükseltmesi gerekiyor. Çünkü kayyumlar, halkımıza ve ülkemize yakışmayan uygulamalardır. Eğer bir ülkede demokrasi, insan hakları ve adalet yoksa, bu tür uygulamalar ne yazık ki bir ceza gibi dayatılıyor. Hakların, demokrasinin ve insan haklarının egemen olmasını istiyoruz. Çünkü bu saydığımız değerler, halkların kardeşliğiyle ve bizim mücadelemizle gerçekleşebilir” dedi.
Eylem, slogan ve alkışların ardından sona erdi.