Kayyım nöbetinde gazetecilerin katledilmesi protesto edildi
- 21:18 26 Ağustos 2024
- Güncel
İSTANBUL - Şişhane Meydanı’nda devam eden nöbet eyleminde, gazetecilerin katledilmesi protesto edildi. Eylemde, Özgür Basın’ın hakikat mücadelesinden geri adım atmayacağının mesajı verildi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlattığı nöbet 72’nci gününde devam etti. Eylemde,“Colemêrg ya me ye” ve “Diren Hakkari, İstanbul seninle” Kürtçe ve Türkçe yazılı pankart açıldı. Sık sık “Bijî berxwedana Colemêrg’ê”, “Direne direne kazanacağız”, “Kayyım gidecek biz kalacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza”, "Bijî berxwedana zindanan”, “Özgür basın susturulamaz”, “Jin Jiyan azadî”, “Şehit namırın“Bijî berxwedana Colemêrg’ê” sloganları atıldı. Sendika, siyasi parti temsilcileri, gazeteciler destek verdiği eylemde “Kayyım defol” yazılı tişörtler giyildi.
Gazetecilerin katledilmesi protesto edildi
Güney Kurdistan’ın Silêmanî kentine bağlı Seyîdsadık ilçesinde 23 Ağustos’ta Türkiye’ye ait SİHA ile gerçekleştirilen saldırıda katledilen gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn için kadın gazeteciler anıldı. “Baş eğmediler baş eğmedik baş eğmeyeceğiz”, “Hakikatin izindeyiz” ve “Apê Musa’nın küçük generalleri burada”, “Bimre îxanet bîjî berxedan”, “Ey şehit xwîna te erde namine” dövizleri ile katledilen gazetecilerin fotoğrafları taşındı.
‘Özgür Basın küllerinden yeniden doğdu’
Eylemde ilk olarak söz alan Diren Yurtsever, “Sadece Süleymaniye’de katledilen arkadaşlarımız için değil katledilen bütün arkadaşlarım için tekrardan söz vermek için bir araya geldik. Katilleri tanıyoruz. 92’de Özgür ülkeyi bombalayanlardan, kadınların katliamlarına göz yumanlardan, gazetecilere dava açan zihniyetten, halka sefalete gören zihniyetten tanıyoruz. 90’larda bürolarımızı bombaladılar özgür basın çalışanları küllerinden yeniden doğdu. Bu gelenek her saldırıya karşı asla geri adım atmadı daha da ileriye gitti. Halkın haber alma hakkını, basın özgürlüğünü savunduk savunmaya devam edeceğiz. Katledilen arkadaşlarımızı saygıyla anıyoruz” dedi.
‘İhaneti teşhir edeceğiz’
Ardından İstanbul Özgür Öğrenci Meclisi üyesi söz aldı. Meclis üyesi şu ifadeleri kullandı: “Katledilen yalnızca iki insan değildi, Kürt halkı üzerinde yürütülen kirli politikaları, savaş suçlarını teşhir eden, hakikati yazan iki büyük kalemdi. Katledilen yalnızca iki insan değildi kendilerini Kürt halkının özgürlük mücadelesine adamış, Kürt halkının özgürlüğüne darbe vurmak için her türlü ihanetin içinde olanların ihanetini teşhir eden iki genç kadın öncüydü. Katledenler yalnızca bombalar değildi. Onları katleden 100 yıllık işgalci faşizmin yürütücüsü iktidar ve onların işbirlikçisi ihanet çizgisiydi. Ne faşizme boyun eğeceğiz ne ihaneti unutacağız. Katledilen her arkadaşımızın adını yaşatacak işgalcilerle hesaplaşacağız. Gençlik olarak ihaneti teşhir etmeye devam edeceğiz.
Kürt halkı üzerindeki işgal planlarını bozacak özgürlüğe kadar dinmeyecek mücadelemizden bir adım geri atmayacağız. Bugün Kürt halkının üzerinde yürütülen işgal gerçekliğini görmeden, Kürt gençleri üzerinde yürütülen özel savaş politikalarından bahsetmeden kurulan her söz eksiktir. Bizler bu mücadelenin doğrudan bir parçasıyız. Üniversitelerimiz özgürlükten uzak kılındıkça, mahallelerimize uyuşturucu sokuldukça, dilimiz halaylarımız kültürümüz bir tutuklanma gerekçesi olarak görüldükçe, halkımız özgürleşmedikçe bizler gençlik olarak bu mücadelenin en büyük parçası olmaya devam edeceğiz. Bijî berxwedana ciwana, bijî berxwedana gele Kurd.”
‘Hakikatten elimizi çekmiyoruz’
Devamında söz alan gazeteci Reyhan Hacıoğlu, “Biz katilleri de, işbirlikçileri de iyi tanıyoruz. Onlar da bizi iyi tanısınlar. Bu davadan, hakikatten elimizi çekmiyoruz. Kimsenin karşısında baş eğmedik, bundan sonra da baş eğmeyeceğiz” dedi.
Nöbette son olarak kadınların geri adım atmayacağı vurgulandı.