Sebahat Tuncel: Barış toplumun ihtiyacıdır
- 19:43 31 Ağustos 2024
- Güncel
İSTANBUL - 2 Eylül Festival Komitesi öncülüğünde "Güncel Siyasal Durum" konulu gerçekleştirilen panelde, konuşan siyasetçi Sebahat Tuncel, AKP-MHP iktidarının kültürel soykırım ve savaş pratiklerine karşı “Barış toplumun ihtiyacıdır. Güçlü bir cephe yaratmak zorunda ve görevimiz” dedi
İstanbul’da 2 Eylül Festival Komitesi öncülüğünde, 1 Mayıs Mahallesi'nin kuruluşunun 47’nci yılı dolayısıyla 22’ncisi düzenlenen 2 Eylül Kuruluş Festivali kapsamında Pir Sultan Abdal Kültür Derneği(PSAKD) Ataşehir Şubesi Cemevi'nde "Güncel Siyasal Durum" konulu panel düzenlendi. Panele Kürt siyasetçi Sebahat Tuncel, İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi ( DEM Parti) il ve ilçe temsilcileri, DEM Parti Milletvekili Çiçek Otlu, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federesyonu (SGDF) Sosyalist Kadın Meclisi (SKM), KÖZ Gazetesi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) yanı sıra onlarca yurttaş katıldı. Panelin gerçekleştirileceği salona “Güncel siyasal durum” ile “Gazi ve 1 Mayıs Mahallesi katliamı şehitleri ölümsüzdür, unutmadık unutturmayacağız” pankartları asıldı. Sabahat Tuncel salona giriş yaptığı sırada yurttaşlar alkış ve sloganlarla karşıladı.
Divanda Sebahat Tuncer, Çiçek Otlu, KÖZ Gazetesin’nden Ömer Yıldız ile SMF temsilcisi Mahir Gürz yer aldı.
‘Ortadoğu’da oluşabilecek bir devrimin olmaması için çabalıyorlar’
Çiçek Otlu güncel olarak AKP-MHP iktidarının yürüttüğü savaş politikalarını dikkat çekerek sözlerine başladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son süreçlerde Ortadoğu’da gerçekleştirdiği bir dizi ziyaretlere işaret eden Çiçek, buluşmaları 3’üncü dünya savaşı kapsamında geliştirildiği değerlendirmesinde bulundu. Çiçek, “ Özelikle Suriye, Esat’la İran’da görüşmeler yapıyor. Bunların bir tek nedeni var. Çünkü savaş genişlenirse ve bir kayıp olursa, Rojava gibi özellikle Kürt kadın hareketinin başarıya uğrayabileceğini düşünüyor ve buna engel olmaya çalışıyor. Bütün stratejisini bunun üzerinde kurmuş durumda. Ortadoğu’da oluşabilecek bir devrimin olmaması için çabalıyorlar” dedi.
‘Güçlü bir cephe yaratmak zorundayız’
“Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve cezaevlerinde yaşanan tecrit ve ihlaller var” diyen Çiçek, gelişecek olan her hangi bir devrimin önünü kesmeye yönelik bir politika olduğunu kaydetti. Çiçek, “Hapishaneleri bastırarak devrimin önünü kesmeye çalışıyor. Bakur ‘da işgalci sömürgeci pratiği bunu gösteriyor. Kurdistan’da oluşturulmak istendiği politikadır. Savaş bütçesini devrimi bozmak için yapıyorlar. Faşist iktidar kendi iktidarlığının hegemonyasını kurmak için tarihsel devrimi engellemek istiyor. Bu devrim çağıdır. Bu devrim günceldir ve güncelliğini devam edecektir. Kurdistan ve Türkiye hareketi ile birlikte ezilenlerle birlikte mücadeleyi yükselteceğiz. AKP iktidarı yenilemeyeceğimizi görecekler. Güçlü bir cephe yaratmak zorundayız. Başlattığımız işçi sınıfı direnişiyor kurdsistan direniyor. Kadın özgürlük mücadelesi direniyor. Bu savaş zihniyetine karşı mücadele etmeliyiz” sözlerine yer verdi.
‘Barış toplumun ihtiyacıdır’
Son olarak Sebahat Tuncel söz aldı. “Bizi halkla buluşturacak toplumla buluşturacak ve birlikte tartışabileceğimiz bir sürü şeye ihtiyacımız var” diyen Sebahat, çok zorlu ve kritik bir sürecin içinde olunduğunu kaydetti. Bu süreci hep birlikte mücadele ederek, dayanışarak aşabileceklerini söyleyen Sebahat, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne dikkat çekti. Sebahat, “Türkiye’de çok uzun süredir barışı konuşamıyoruz. Bunun iki nedeni var. Birincisi, 2015’ten bugüne çok sistematik olarak devlet şiddeti baskısı var. Ve devlet bunun konuşulmasını istemiyor. Barış ihtimalini bile aklına getirmek istemiyor çünkü Kürtlere karşı yürüttüğü bir siyasi soykırım var. Bunu bu şekilde ifade ediyoruz. Onun için barış toplumun ihtiyacıdır. Kültürel soykırıma varan bir politika yürütülüyor. 2015’te Tayyip Erdoğan masayı devirdiğinde çöktürme planı devreye koyduğunda Tayyip Erdoğan ve ortakları aslında bundan bir sonuç almak istediler ve bu bir şekilde güncellenerek devam ediyor. Medya tamamen iktidarın tekelinde muhalif medya çok az ve muhalif medya üzerinde büyük bir baskı var. Gözaltına alınıyor tutuklanıyor. Süleymaniye’de daha dün iki gazeteci katledildi. Buradan onları saygıyla anıyorum. Bu aslında insanlık suçudur. Yani sivil insanlara yönelik her türlü operasyon savaş suçu demektir. Hukuk uluslararası hukuka baktığınızda ama Türkiye’de bunu bile tartışamıyoruz çünkü Türkiye ne barışı, istiyor ne konuşmak istiyor, ne demokrasiyi, adaleti ne de barışı konuşmak istiyor. Çünkü onların stratejisi çöktürme planına ulaşmak” diye belirtti.
‘Demokratik anayasa inşası’
Sebahat konuşmasının devamında şunları dile getirdi: “Tayyip Erdoğan ve arkadaşları ikinci Cumhuriyeti kurarken ikinci anayasayı da yani ikinci Cumhuriyet’in anayasasında kadınsız, Kürtsüz, Alevisiz ve demokrasisiz yapmak istiyor. Bütün mesele bu tek adam diktatörlüğü diye ifade ediyor. Bu tek adam rejimi inşasında işçi sınıfı yok, kadınlar yok, Kürtler yok, Aleviler yok. Karanlığa sürükleyen mafya düzenine dönüştüren hukuku tamamen askıya alan keyfi uygulamaları ortadan kaldırıp demokratik cumhuriyeti birlikte nasıl inşa edeceğiz meselesi önemlidir. Nasıl bir yaşam istiyorsak bunun etrafında örgütlenmemiz gerekir. Orta Doğu‘da üçüncü dünya Savaşı başlayacak diyor. Üçüncü dünya savaşı çoktan başladı. Üçüncü Dünya Savaşı 1998’de Kürt halkının önderleri Sayın Abdullah Öcalan’ın Suriye’de çıkarışı ile başladı aslında o süreçten bu güne Ortadoğu yeniden dizayn ediliyor. Arkasından 2011 Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da isyanlar başladı. Orta Doğu’yu yeniden dizayn sürecine dönüştürdüler şimdi Ortadoğu’da vekâlet savaşları yürüyor. IŞİD Barbarları kendiliğinden mi ortaya çıktı? Amerika’dan İsrail’den Avrupa Birliği’nden bağımsız ele alabilir miyiz? Önümüzdeki süreç çok sert bir süreçtir. Demokratik anayasamızı inşa etmek için mücadele edeceğiz. Bizim görevimiz ve sorumluluğumuzdadır.”
Düzenlenen panelin ardından sanatçıların sahne almasıyla birlikte konser etkinliği düzenlendi.