Mücadeleye adanmış bir ömür: Yadê Eqîde

  • 09:05 12 Ekim 2024
  • Güncel
 
Derya Ren
 
RIHA - Türkiye’nin hava saldırıları sonucunda 13 Ekim 2019’da Serêkaniyê de katledilen Yadê Eqîde’yi anlatan arkadaşı Zelfa Bedro, “Onun için devrim öncelikliydi. Onun kanını yerde bırakmayacağız” dedi. 
 
Kürt kadınlar verdikleri mücadele ile tarihe not düşerken, erkek egemen sistem tarafından hedef alınmaya devam ediyorlar. Türkiye, 9 Ekim 2019 yılında Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırı başlattı. Başlatılan saldırılar kapsamında birçok kişi yaşamını yitirdi. Hedef alınarak katledilen kadınlardan biri de Kongra Star ve Kadın Adalet Meclisi üyesi Yadê Eqîde (Eqîde Elî Osman) oldu. Canlı kalkan olmak için gittiği Serêkaniyê’de 13 Ekim günü hava saldırısında katledildi. 
 
Yadê Eqîde kimdir? 
 
Qamişlo Kantonu’nun Girkê Legê ilçesinde 1966 yılında dünyaya gelen Yadê Eqîde, 1980’li yıllarda özgürlük mücadelesi ile tanışır. Özgürlük hareketi içerisinde yürüttüğü aktif çalışmalarından kaynaklı BAAS rejimi tarafından 2 defa tutuklanır, tutuklanma ve baskılara karşı geri adım atmayan Yadê Eqîde, Kürt özgürlük mücadelesinin öncü isimlerinden olur. Kongra Star’ın içerisinde aktif rol alan Yadê Eqîde, toplumsal mücadele alanında birçok sorunun çözüm gücü olurken, Türkiye’nin saldırılarına karşı canlı kalkan olmak için gittiği Serêkaniyê’de hava saldırısı sonucu katledilir. 
 
Yadê Eqîde’nin mücadele arkadaşlarından Zelfa Bedro JINNEWS’e konuştu. 
 
‘Fedakar bir ruha sahipti’
 
Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren herkesi saygı ve minnetle andığını ifade eden Zelfa, Yadê Eqîde ile arkadaşlıklarının 40 yıldan fazla olduğunu söyledi. Zelfa, “1984-85 yılından bu yanadır birbirimizi çok yakından tanıyoruz. İlk tanışmamız normal ailesel olmuştu. Ancak ilerleyen süreçlerde çalışmaların içerisinde yer almamızla beraber yoldaşlığımız oluştu. Sadece bir röportaj ya da bir konuşma ile Yadê Eqîde’nin verdiği emek anlatılamaz. Çok çalışkan ve direngen bir kadındı. Yadê Eqîde tüm kadınlara bir örnek oldu. Yadê Eqîde için mücadele etmek her şeyden önce gelirdi. Türkiye Serêkaniyê’ye saldırdığı zaman, herkesten önce oraya gitmek için girişimde bulundu. Katledilmeden önce ‘oraya gidelim yaralılarımızı ve şehitlerimizi alalım’ diyordu. Fedakar bir ruha sahipti” diye konuştu.
 
‘Onun için devrim öncelikliydi’
 
“Ben onun gibi fedakar bir insana rastlamadım” diyen Zelfa, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Hiçbir zaman ailesini öncelikli kılmazdı, onun önceliği her zaman mücadeleydi. Hiçbir zaman bireysel olarak kendi çocuklarını öncelemezdi, ülkesi onun için öncelikliydi. Onun mücadelesi tüm kadınlara bir örnektir. Onun için devrim öncelikliydi. Yadê Eqîde, Adalet Meclisi’nde yer alıyordu. Halkın sorunlarına çözüm olma noktasında çok çaba veriyordu. Özelde de kadın sorunlarına dair yoğun bir çabası vardı. Halk tarafından çok seviliyordu, bir sorun olduğunda her zaman çözüm gücü olabiliyordu. Bizler için büyük bir kayıptı.” 
 
‘Onların kanını yerde bırakmayacağız’
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını da değerlendiren Zelfa, “Örgütlü ve bilgili kadınları hedef alıyor. Çünkü kadınların mücadele direngenliğini ve geri adım atmayacaklarını biliyorlar. Bundan kaynaklı da kadınlar her zaman hedef oluyor. Birleşmiş Milletler (BM) sürekli demokrasiden, insan haklarından bahsediyor. Ancak Yadê Eqîde ve Hevrîn Xelef gibi arkadaşlar katledildiği zaman sessiz kalıyorlar. Bundan kaynaklı insan haklarından bahsedemezler. İnsan haklarını savunuyoruz diyebilirler mi? Her şey tüm dünyanın gözü önünde oluyor. BM’nin bu duruma ses olması gerekiyor. Bir kez daha özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Kanımızın son damlasına kadar onların yolundan gideceğiz. Onların kanını yerde bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.