7 ayda 7 kayyım ataması
- 09:03 28 Kasım 2024
- Güncel
BÊDLÎS - İktidarın kayyım politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan TJA Bêdlis Sözcüsü Süreyya Aydın, “Sayın Öcalan’dan istediği cevabı alamayan iktidar, saldırılarına ilk olarak Rojava’dan başladı. Sonrasında ise kazanımlara saldırıyor. Gayet açık ve net iktidar bir çıkmaza girdi ve bu şekilde kayyım atamaları ile kendini yaşatmaya çalışıyor” dedi.
Yıllardır süregelen bir politika halini alan kayyım politikaları, üç dönemdir devam ediyor. 31 Mart seçimlerinin üzerinden henüz 7 ay geçmişken, toplamda 7 belediyeye kayyım atandı. Kayyım atanan belediyelerden Colemêrg (Hakkari), Mêrdîn (Mardin), Êlih (Batman), Xelfetî (Halfeti) ve Dersim belediyeleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) yönetiminde iken, Esenyurt ve Pulur (Ovacık) belediyeleri ise CHP yönetimindeydi. Gerçekleştirilen kayyım atamaları bir yandan halkın iradesini yok sayarken, öte yandan da eşbaşkanlık sistemini hedef alıyor.
Kayyım atamalarına ilişkin Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Süreyya Aydın değerlendirmelerde bulundu.
‘İktidar, halka saldırarak kendini ayakta tutmaya çalışıyor’
Süreyya Aydın, kayyım atamaları ile akla ilk gelen şeyin halkın iradesine yönelik gasp olduğunu ifade etti. 2016’dan başlayarak 2019 ve bugün de 21’inci yüzyılda aynı yöntemin denendiğini vurgulayan Süreyya Aydın, “İktidar gaspla, halka saldırarak kendini ayakta tutmaya çalışıyor. Fakat biz bu kayyım atamalarıyla da çok net görüyoruz ki, iktidar artık kaybetti. Kendisi de bunun farkında. Bu noktada kayyımlar ilk olarak Hakkari’de başladı. İkinci olarak Esenyurt ve ardından üçüncü adım Mardin, Halfeti ve Batman oldu. Mardin’deki atama aslında barışa yönelik bir atama oldu. Halfeti zaten Sayın Abdullah Öcalan’ın doğduğu yerdir ve Batman’da da kadın iradesine bir saldırı gerçekleşti. Son olarak ise Dêrsim Belediyesi’ne atanan kayyıma bakıldığında, aslında yıllardır bu siyasi partide yer alan herkese sayısız dosya açılıyor ve Dersim’de de yine açılan dosyalar bahane edilerek kayyım ataması gerçekleştirildi” dedi.
‘Kadınlar alanlarda ve meydanlarda’
Kayyım atamalarının halkta mücadeleyi açığa çıkardığını belirten Süreyya Aydın, “İki haftadır devam eden Batman direnişi ve şimdi de devam eden Dêrsim halkının direnişi başarılar dilenecek bir direniştir. Artık bütün dünya görmelidir ki, Kürt halkı eskisi gibi değil. En başta kadınlar toplumsal sorunların giderilmesi için alanlarda ve meydanlardalar. Kayyımlar için de aynı şekilde alanlardalar. Yani AKP ve MHP artık bu politikalardan vazgeçmelidir. Bir halkın kendi iradesiyle seçtikleri belediye eşbaşkanları artık halkla buluşmalı ve halka hizmet verebilmelidir. Belediyelerimiz halkın belediyesidir ve bıraksınlar halk kendini yönetsin. Kayyımlarla ne kadar devam edecek? Bir Tatvan örneği verelim mesela. Ciddi bir enkaz, talan vardı ve biliyoruz ki kayyım atanan tüm il ve ilçelerimizde de aynı şeyler vardı. Biz artık bu politikaları kabul etmiyoruz” ifadelerini kaydetti.
‘İktidar Öcalan’dan istediği cevabı alamadı’
Yerel seçimlerden sonra iktidarın tıkandığına dikkat çeken Süreyya Aydın, iktidarın bir çıkmaza girdiğini söyledi. Süreyya Aydın, “İktidar ‘bu çıkmazdan nasıl çıkabiliriz’ düşüncesiyle bir el uzattı. Bunun üzerine İmralı ile görüşmeler sağlandı. İktidar istediği cevabı alamayınca tekrar kayyımlarla saldırmaya başladı. Aynı zamanda gözaltılar, tutuklamalar ve işkencelerle ciddi anlamda bir baskı yapıldı. Yine Sayın Öcalan’dan istediği cevabı alamayan iktidar, saldırılarına ilk olarak Rojava’dan başladı. Zaten dikkat edilirse iktidar her sıkıştığında Rojava’ya saldırıyor. Sonrasında ise kazanımlara saldırıyor. Aslında gayet açık ve net iktidar bir çıkmaza girdi ve bu şekilde kayyım atamaları ile kendini yaşatmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.