MÊRDÎN - TJA, katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daşdan için Mîdyad'ta gerçekleştirdiği yürüyüşte özgür basına sahip çıkma vurgusunda bulunarak,  “Hakikat mücadelesi sürecek” mesajı verdi.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA), Türkiye ile Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarını takip ederken, katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daşdan için yürüyüş düzenledi. Katledilen gazeteci Cihan Bilgin için taziye kurulan Mêrdîn’in Mîdyad ilçesi Cumhuriyet Mahallesinde bir araya gelen kadınlar, Hacı İsa Arslan Taziye Evine doğru ellerinde Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin’in fotoğrafları ile yürüyüş gerçekleştirdi. Polisin engelleme girişimlerine karşı “Nazım Cihan rûmeta me ye”, “Şehîd na mirin”, “Özgür basın susturulamaz”, “Çapemenîya azad rûmeta meye” sloganları ile bekleyişe geçen kitle ardından oturma eylemine geçti.

 

'İradenin gücüne yenileceksiniz'

 

Eylemin devam etmesi üzerine polisler barikatı açmak zorunda kalırken, kol kola giren kadınlar yürüyüşlerini sürdürdü. Yürüyüş sırasında Jinnews muhabiri Öznur Değer’e dönük bir polisin cinsiyetçi söylemi üzerine gazeteci Öznur Değer, polislere tepki gösterdi. Yaşanan gerginlik sırasında Öznur Değer, polislere “İradenin gücüne yenileceksiniz. Faşizm kaybedecek” diye seslendi.

 

Yürüyüşün ardından kitle taziye evinin önünde Cihan Bilgin’in ailesi ve yakınları tarafından “Şehîd na mirin” sloganı eşliğinde karşılandı. Taziye evinde, aileye başsağlığı dilekleri iletilirken, konuşmalar yapıldı.

 

'Onlar Nagihanların, Apê Musaların takipçisiydi'

 

Katledilen gazetecilerin, görevlerini yerine getirirken katledildiğini kaydeden DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz, "Onlar Nagihanların, Apê Musaların takipçisiydi. Bizler de onların takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi. Türkiye'nin her yerde Kürt halkına saldırılar yaptığını ifade eden Saliha Aydeniz, tecrit politikalarında ısrar etmenin savaşa sebep olduğunu söyledi. Gazetecilerin katledilmesinin insanlık suçu olduğunu dile getiren Saliha Aydeniz, "Nasıl ki daha önce Kürt halkı karanlığı yardı ise yine karanlığa teslim olmayacak" dedi. Nazım ve Cihan şahsında hakikatin galip geleceğini ifade eden Saliha Aydeniz, bırakılan mücadele mirasına sahip çıkacaklarını söyledi. "Hakikat mücadelesi her zaman sürecek" diyen Saliha Aydeniz, "Dünden bu yana hakikat arayışı nasıl özgür basının sırtında susmadı ve taşındı ise, bugün de hakikat arayışı sürecek" dedi.

 

'Samimi iseniz, sözünüzü ve pratiğinizi ortaya koyun'

 

Çözüm isteyenlerin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırması gerektiği çağrısında bulunan Saliha Aydeniz, "Eğer samimi iseniz, sözünüzü ve pratiğinizi ortaya koyun" diye belirtti. Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesinde ısrar ettiğini, özgür basının da hakikati ortaya çıkarmanın mücadelesini bedel ödeme pahasına sürdürdüğünü kaydeden Saliha Aydeniz, "Kuzey ve Doğu Suriye'de bir sistem kurulacak ise, halkın birlikte kuracağı bir sistem olacak" dedi.

 

'Gücümüzü Cihan Bilgin ile Nazım Daştan'ın hakikatinden alıyoruz'

 

Ardından Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) adına konuşan gazeteci Öznur Değer, 90'lı yıllarda sokak ortalarında katledilen gazetecileri hatırlatarak, "90'larda faili meçhuller ile katledildik. Ama hakikatten, yazmaktan vazgeçmedik. Bizler gücümüzü Apê Musa'nın, Gurbetelli Ersöz'ün, Nûjiyan Erhan'ın, Deniz Fırat'ın ve bugün de Cihan Bilgin ile Nazım Daştan'ın hakikatinden alıyoruz. Dün nasıl ki arkadaşlarımız katledildikten sonra kalemlerini, kameralarını yerde bırakmadıysak bugün de bırakmayacağız. Nazım ve Cihan'ın mücadelesi, mücadelemizi güçlendirecek. Onların yarattığı hakikati arşa çıkaracağız" şeklinde konuştu. Hakikat mücadelesini sürdüreceklerini kaydeden Öznur Değer, "Yaşasın özgür basın" dedi.

 

'Barış ve demokratik bir ülke istiyoruz'

 

Ardından TJA, taziye evi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Em ê tekoşerên heqîqetê ji bîr nekin" pankartının açıldığı açıklamada, TJA adına Gülistan Sarılı konuştu. Halkın özgürlüğü, demokratik sürecin başlatılması ve tecridin kaldırılmasını istediklerini söyleyen Gülistan Sarılı, "Barış ve demokratik bir ülke istiyoruz. Barış ölümleri durdurmanın en önemli yoludur. Bu nedenle barış ve demokrasi mücadelesi veriyor, tecridin kaldırılmasını istiyoruz" dedi.

 

Ardından konuşan TJA'lı Hatice Öncü, "Hakikatin kalemi susturulamaz" diyerek, aileye başsağlığı diledi.

 

Açıklama "Şehîd na mirin" ve "Özgür Basın susturulamaz" sloganlarıyla sona erdi.