
'Çocuklar barışın dışında bırakılamaz'
- 09:04 1 Temmuz 2025
- Çocuk
AMED - DEM Parti Çocuk Komisyonu’nun düzenlediği "Çatışma ve Çözüm Süreçlerinde Çocuk" konulu konferans sonrası konuşan kadınlar, yaşanılan her süreçte tüm kesimlerin olduğu gibi çocukların da her anlamda etkilendiğini belirterek, her süreçte çocukların da gözetilmesi gerektiğini vurguladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Çocuk Komisyonu, 29 Haziran’da Amed’in Yenişehir ilçesinde bulunan Çand Amed’de "Çatışma ve Çözüm Süreçlerinde Çocuk" konulu konferans gerçekleştirdi. Çatışmalı süreçlerde yakınları katledilen ailelerin yanı sıra birçok kurum ve kuruluşun katıldığı konferans büyük ilgi gördü. Üç oturumdan oluşan konferansta çatışmalı ve barış süreçlerinde çocukların nasıl etkilendiği konuşulurken, bu süreçlerde neler yapılması gerektiği tartışıldı.
Amed DEM Parti Çocuk Komisyonu Eş Sözcüsü Necla Korkmaz ve DEM Parti Amed Çocuk Komisyonu üyesi Huriye Hamidi konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hak ihlalleri kıskacında çocuklar
Savaş ve çatışma süreçlerinin çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve bunun çoklu ihlaller dönemi olarak toplum karşısına çıktığını belirten Huriye Hamidi, şunları söyledi:“Bu, çocukların birçok hakkının sarsıldığı ve ihlal edildiği bir dönemdir. Bunların başında oyun hakkı ve yaşam hakkı gibi ihlaller geliyor. Çocukların güvenliklerinin sağlanamadığı, sokaklarında dahi oyun oynayamadığı bir süreçten bahsediyoruz. Bu süreçlerde meydana gelen hak ihlallerinden bazıları dava olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu davaları incelediğimizde ise cezasızlık politikasıyla karşı karşıya kaldığımızı ve çocukların faillerinin hak ettikleri cezayı almadıklarını görüyoruz. Aslında mağdur ailelerin taleplerinin yok sayıldığı bir düzenden bahsediyoruz.”
Barış sürecinde çocuklar
Huriye Hamidi, barış sürecinde çocukların maruz kaldığı hak ihlallerinin son bulabileceğine inandığını belirterek, :“Barış sürecinde bu ihlallerin ortadan kalktığı, çocukların güvenliklerinin ve haklarının tam olarak sağlandığı, gelişimlerini de olumlu bir şekilde etkileyen bir sürecin inşa edilebileceğini düşünüyoruz. Barış sürecinde hepimizin üzerine sorumluluk düşüyor. Tüm sivil toplum örgütlerinin, baroların ve halkın da desteği ile taleplerimizin arkasında durarak bu süreci sağlıklı bir şekilde geçirebileceğimize inanıyorum. Barış sürecini gerçekten önemsiyoruz. Çocuklar açısından da haklarının tam olarak sağlanacağı bir dönem olarak görüyoruz. Mücadele etmeye ve çocuklarla birlikte hareket etmeye devam edeceğiz” dedi.
Süreçte çocukların katılımı
Necla Korkmaz ise, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”ndan sonra başlayan yeni süreçte çocukların katılımının olması gerektiğini belirtti. Necla Korkmaz, “Sürecin en azından konuşulabildiği bir aşamadayız. Toplumsal tüm kesimlerin buna dahil olması gerekliliği ortada. Ancak bugüne kadar çocuğun sözü ve sesinin olmadığı, süreçlere dahil edilmediği geçmiş deneyimlerden bahsedebiliriz. Çocukların yeniden görmezden gelindiği ve dışında tutulduğu bir süreç olmasını istemiyoruz. Sonuçta bizler de çatışma ortamlarında büyüyen çocuklar ve şu anın yetişkinleri olarak bu çalışmaları yürütüyoruz. Öngördüğümüz; çocuk adalet sisteminden tutalım, eğitim ve sağlık hakkına, beslenmeden temel yaşam haklarının ötesinde kolektif haklarını da kapsayacak çalışmaların altyapısını hazırlayacak komisyonlaşmalar kurmayı hedefliyoruz” sözlerini kullandı.
Barışı sağlamak ve geliştirmek için çalışmalar
Süreçte tüm kesimlerin olumsuz şekilde etkilenmemesi için sağlıklı tartışmaların yürütülmesi gerektiğini belirten Necla Korkmaz, şu ifadeleri kullandı:“Uzun süren çatışmalı ortam nedeniyle bugüne kadar barışı sadece çatışmaların durma hali üzerinden konuştuğumuz için, pozitif barış halinin gündelik yaşamda yeniden inşasını ya da kendini gösterebileceği rengi nasıl olacak çok öngöremiyoruz. Çünkü böyle bir ortamla hiç buluşmadık. 50 yıllık bir süreç içerisinde neredeyse üç kuşağı kapsayacak biçimde savaşın gölgesinde yetiştik. O açıdan silahların susması, insan ölümlerinin durdurulması, insan hakları değerlerinin öne çıkması gibi deneyimleri çok fazla yaşamadık. Bundan sonrası için bu süreçleri nasıl örebileceğimiz önemli. Toplumsal her kesimin ne istediğini tartışabiliyor olması ve bunu somutlayabilmesi açısından bazı tartışma zeminlerinin oluşması gerekiyor. Önümüzdeki süreçlerde çocuklar açısından değerlendirdiğimizde, önce çocukların böyle bir şey tartışmak isteyip istemediklerini bilmemiz gerekiyor.
Amed’de Kent Konseyi’ne bağlı bir Çocuk Meclisi de kuruldu. Meclis danışmanları eşliğinde böyle bir talep oluşturabilsin, bu onların öncelediği ve istediği bir şey olsun ki tartışmaları da açabilelim. Barışı nasıl tanımlıyoruz, bunu geliştirmek için nasıl ortamlara ihtiyacımız var, ne gibi güvenli alanlar inşa etmemiz gerekiyor... Biraz onlarla tartıştıktan sonra konuşabiliriz, o zaman somutlayabiliriz.”