Werîşe Muradî’den Kobanê için mesaj

  • 12:53 1 Kasım 2025
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - İran’da tutsak olan Werîşe Muradî, Dünya Kobanê Günü mesajında, Kobanê’nin insanın hakikatinin sınandığı bir arena olduğunu belirterek kadınların orada sadece gericiliğe karşı değil, yüzyıllardır iradesini reddeden tüm yapılara karşı durduğunu söyledi. 
 
İran’da Kürt siyasi tutsak Werîşe Muradî, 1 Kasım Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü dolayısıyla cezaevinden bir mesaj yayımladı. Werîşe Muradî, mesajında Kobanê direnişinin anlamını yeniden yorumlayarak şehri “coğrafyanın ötesinde, kadınların özgürlük ve iradesini gerçekleştirme arenası” olarak nitelendirdi. 
Werîşe Muradî, Kobanê’yi yalnızca bir savaş alanı olarak görmediğini, aynı zamanda özgür ve kolektif bir zihniyetin doğduğu bir sahne olarak değerlendirdiğini ifade etti.
 
Werîşe Muradî’nin mesajı şöyle: “Kobanê coğrafyada bir nokta değil, insanın hakikatinin sınandığı bir arenaydı. Kadın orada sadece gericiliğe değil, yüzyıllardır iradesini reddeden tüm yapılara karşı durdu. Kobanê'de ‘kadın’ ile ‘yaşam’ arasındaki uçurum dolduruldu; kadın yaşama yeni bir anlam kazandırdı. Kobanê’de yaşananlar sadece bir şehrin direnişi değildi, küresel düzeyde bir hareketti. Bu, toplumun bilinçli iradesinden, yıllardır halkın yüreğine işleyen ve o anda alevlenen bir zihniyetten doğdu.
 
Arin Mirkan ilham kaynağı oldu
 
O destanda, Miştenur Tepesi’nde Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) üyesi Arîn Mirkan’ın olağanüstü bir özveri ve cesaretle şehri ve yoldaşlarını savunmak için nasıl canını feda ettiğine tanık olduk. IŞİD güçleri mevziyi ele geçirmek üzereyken, yoldaşlarının geri çekilip direnişe devam edebilmesi için kendini en büyük tehlikeye attı. Arîn Mirkan’ın ismi o zamandan beri kadın direnişinin, sarsılmaz iradenin ve yaşamı ile özgürlüğü savunma kararlılığının sembolü oldu. Kadınların kendi hakları ve başkalarının hakları için mücadele ettiği her yerde, onun ruhu yolculuğu sürdürmek için bir ilham kaynağıdır.
 
Kadınların zılgıtı hayatın yankısıydı
 
Kobanê benim için bir dönüm noktasıydı. O anda mücadelenin yalnızca toprak için değil, özgür bir varoluş için; sessizliğe sığmayan o kolektif zihniyet için olduğunu fark ettim. Tekbir sesi ölümü hatırlatıyorsa, kadınların zılgıtları ise hayatın yankısıydı. O uyum içinde, dağlarda, sokaklarda, bu topraklardaki kadınların gözlerinde hâlâ devam eden bir ruh oluştu. Kobanê’de savaştım çünkü insanlığı savunmak, IŞİD terörizmi ve aşırıcılığına karşı durmak gerekiyordu.
 
Bugün dünyanın neresinde bir kadın egemenliğe, ayrımcılığa veya aşağılanmaya karşı duruyorsa, Kobanê yeniden doğuyor. O gün yaratılanlar, hepimizin büyük sorumluluğudur; direniş ruhunu hafızada değil, kolektif eylemde korumalıyız. Çünkü özgür ve değerli bir yaşam yeniden canlandırılmaya değerdir. ‘Jin, Jiyan, Azadî’ ile bu yolu açan binlerce insanın anısına, bizler bu yolun devam ettiricileriyiz.”