ŞIRNAK - Siirt kırsalında SİHA saldırısı sonucu yaşamını yitiren ve cenazesi verilmeyen HPG’li Mazlum Mat’ın  yakınları, bunun ailelere psikolojik işkence uygulamak olduğunu söyledi. 

 

Şırnak’ın  Pervari (Xisxêra) ilçesi kırsalında bulunan Herekol Dağı’nda 19 Eylül’deki askeri operasyonda Silahlı Hava Araçları (SİHA) ile saldırı yapıldı. Yapılan hava saldırısında HPG’li  Mazlum Mat (Kendal Azad Botan) yaşamını yitirdiği açıklandı. Basına yansıyan haberler sonrası, Mazlum’un ailesi Siirt Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu. Başvuru sonrası cenazeyi teşhis etti. Ancak cenaze aileye teslim edilmedi. Aile, bu kez DNA testi için kan örneği vererek bir kez daha avukatları aracılığı ile savcılığa başvurdu. 

 

Cenazesi verilmeyen Mazlum’un halası Büşra Toprak ve kardeşi Şevger Mat konuya ilişkin konuştu. 

 

Yeğenini anlatan Büşra, şöyle dedi: “Mazlum öğrenciyken partide çalışmalarda yer aldı. Çok bilgiliydi ve hiçbir zaman parti çalışmalarını yürütmekten geri adım atmadı. Bu yüzden her zaman devletin baskısını maruz kaldı. Gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra, üniversite için Balıkesir’e gitti. Burada da çalışmalarını sürdürdü. Ancak devletin baskısı burada da devam etti.”

 

Sürekli devletin baskısıyla yüz yüze kalan yeğeninin sonunda dağa gittiğini söyleyen Büşra, “2009’da devletin baskı ve zulmü yüzünden dağa gitti. Ancak o gittikten sonra da devletin aile üzerindeki baskıları son bulmadı. Annesine dava açıldı. Anneye 9 yıl ceza istendiği için o da yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Yani devlet aile üzerinde her türlü baskıyı uyguluyor” dedi.  

 

‘Cenazemizi vermiyorlar’

 

Büşra, 29 Eylül’de basında çıkan haberlerde Mazlum’un yaşamını yitirdiği bilgisi verildiğini belirterek şunları dile getirdi: “Mazlum’un şehit düştüğünü televizyondan öğrendik. Cenazesi şu an Siirt Devlet Hastanesi’nde.  Biz gidip cenazeyi teşhis ettik. Ancak annesinin gelmesi gerektiğini söylediler.  Bunun üzerine bir kez daha savcılığa gittik, savcı ‘uzun zamandır görmemişsiniz o olduğunu nereden biliyorsunuz’ dedi. Şimdi cenazeyi vermiyorlar. Kan örneği verdik. Ancak bize vermeyeceklerini söylüyorlar. Devlet Mazlum’u getirenlere bir trilyon vereceğini söylemiş. Bizim çocuklarımızın cenazelerinden de korkuyorlar. Bu şekilde bize zulüm ediyorlar.  Bize acı çektirmek istiyorlar. Ancak biz asla davamızdan vazgeçmiyoruz. Sonuna kadar Mazlum’un izindeyiz. Biz onun cenazesini istiyoruz.”

 

Devletin cenazeleri çürütüp  sonrasında sadece kemikleri verdiğini belirten Büşrü, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) kendilerine yardımcı olmasını istedi. 

 

Psikolojik işkence

 

Basından kardeşinin yaşamını yitirdiğine dair haberlerin çıkması üzerine 20 Eylül’de Siirt Cumhuriyet Savcılığı’na başvurduklarını söyleyen Şevger Mat da, hastaneye giderek cenazeyi teşhis etmek istediklerini dile getirdi. Cenazeyi teşhis etmelerine rağmen verilmediğini ifade eden Şevger, DNA raporu çıkana kadar cenazenin verilmeyeceğini belirtti. Şevger, bir başka ailenin de gelip cenaze teşhis ettiklerini ancak onlara da cenazelerinin verilmediğini kaydetti. 

 

Devletin bu şekilde aileye işkence ettiğini söyleyen Şevger, cenazelerini alıp defnetmek istediklerini belirtti. Şevger şöyle dedi: “Keyfi olarak bunu yapıyorlar. Bilerek bu zulmü bize yapıyorlar. Psikolojik işkence uygulamak istiyorlar. Cenazeyi almak için bir kez daha avukatımız aracılığı ile başvuru yaptık. Savcılık vermeyeceğini söylüyor. DNA raporunun çıkması aylar sürüyor. Ailelerin bilgisi olmadan cenazeleri alıp gömüyorlar.” 

 

Şevger, kardeşinin cenazesi dışında bir kadın bir erkek cenazesinin daha olduğu bilgisini paylaştı.