DNA testi beklenmeden kimsesizler mezarlığına defnettiler

  • 09:09 13 Eylül 2023
  • Güncel
 
Şehriban Aslan
 
AMED - Kızının cenazesinin kimsesizler mezarlığına defnedildiğini söyleyen Ayten Gülcü, “DNA testi için kan örneği vermemize rağmen sonuçlar beklenmeden defnedilmiş. Kurumlara ve vekillere çağrıda bulunuyorum; sesimizi duyun” dedi.
 
Bagok Dağı’nda 4 Ağustos'ta yapılan bombardımanda 3 arkadaşıyla birlikte yaşamını yitiren YJA STAR’lı Leyla Gülcü'nün (Dicle Eylem) cenazesi ailesine verilmiyor. Aile cenazeyi almak için 17 Ağustos tarihinde Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunarak DNA örneği verdi. Üzerinden haftalar geçmesine rağmen DNA sonucu açıklanmadı. Aile, bunun üzerine 7 Eylül’de tekrar Mêrdîn’e giderek cenazeyi almak için başvuruda bulundu. Fakat aile yeniden savcılığa gittiklerinde, DNA için kan örneklerinin yeni gönderildiği cevabını aldı. Leyla’nın annesi Ayten Gülcü, duruma tepki gösterdi.
 
‘Kızım çok seviliyordu’
 
Kızının cenazesini isteyen Ayten, sözlerine Leyla’yı anlatarak başladı. Ayten, “Benim kızım olduğu için demiyorum, Leyla çok ama çok iyi bir insandı. Küçükle küçük, büyükle büyük oluyordu. Çok dürüsttü, çok da seviliyordu. Size kızımın iyiliğini, güzelliğini, merhametini nasıl anlatacağımı bilmiyorum” dedi.
 
‘12 yıl sonra haberi geldi bana’
 
Kendilerine yönelik yoğun devlet baskısı olduğunu dile getiren Ayten, Leyla’nın da bu baskıya karşı PKK’ye katıldığını kaydetti. Gidişinin üzerinden 12 yıl geçen Leyla’nın yaşamını yitirdiği haberini alışını anlatan Ayten, “Zaten haberini almadan önce şehit düşeceği günün sabahı onun yaşamını yitirdiğine dair rüya gördüm. İçim sıkılıyordu, sürekli huzursuzdum. Aynı gün içinde de onun yaşamını yitirdiğine dair telefon geldi. Telefondaki kişi, ‘parmak izine bakıldığında yüzde 90 tutuyor sizin kızınızdır’ dedi. Kalkıp Mêrdîn’e gittik ve savcılığa başvurduk. Bize hastaneye gidip teşhis etmemizi söylediler. Hastaneye gittik cenazeyi teşhis ettik. DNA testi için kan vermemizi söylediler. Biz de zaten parmak izinden tespit edildiğini kan örneğine gerek olmadığını söyledik ama bize karışıklığın çok olduğunu belirttiler” sözlerine yer verdi.
 
‘Sesimiz duyulsun’
 
Kan verdikten 3 hafta sonra tekrar Mêrdîn’e gittiklerini kaydeden Ayten, savcılığın kendilerine, “Hastane kan örneklerini yeni gönderdi” dediğini belirtti. Ayten, kızının cenazesinin daha DNA sonucu çıkmadan kimsesizler mezarlığına defnedildiğine dikkat çekerken, “Bu hukuksuzluk için İHD’ye başvurduk. Konu ile ilgileneceklerini söylediler. Eğer biz hiç savcılığa başvurmasaydık, sesimizi etmeseydik neden defnettiklerini sormazdık. Fakat gittik kan verdik, teşhis ettik ama ona rağmen sonuçları beklemeden kimsesizler mezarlığına defnetmişler. Ayrıca bu dönemde kendimizi çok yalnız hissettik, herkesin bu duruma tepki vermesini istiyoruz. Kurumlara ve vekillere çağrıda bulunuyorum sesimizi duysunlar” şeklinde konuştu.
 
‘Yaptıkları vicdansızlık’
 
“Cenazelere bilerek bu kadar işkence yapılıyor. Cenazeler kargo ile gönderiliyor. Küçük zarfta, torba içinde gönderiliyor” diyen Ayten, amacın ailelere acı çektirmek ve geri adım atmalarını sağlamak olduğunu vurguladı. Ayten, “Yaptıkları çok büyük vicdansızlıktır. Nereye kadar bu zulmü yapacaklar? Nereye kadar gidecek bu durum? Biz Kürtler ve Kürt anneleri sadece bizim çocuğumuz değil, hiç kimsenin çocuğunun ölmesini istemiyoruz. Ne kadar acı çekersek çekelim yine de barış diyoruz. Çünkü barıştan başka çözüm yok” diyerek artık yapılan zulümlerin son bulmasını istedi.