Jîna için yürüyecekler: Ya hep birlikte varız ya da yokuz!

  • 09:06 15 Eylül 2023
  • Güncel
 
Rojda Aydın-Nazlıcan Nujin Yıldız
 
WAN - Wan’da TJAlı kadınlar Jîna Emînî’nin katledilişinin yıl dönümüne ilişkin yarın gerçekleştirecekleri yürüyüşe çağrı yaparak, “Ya hep birlikte varız ya da yokuz. Jin jiyan azadî” dedi. 
 
Kürt kadın Jîna Emînî’nin İran’da 16 Eylül 2022 tarihinde işkence ile katledilmesinin üzerinden bir yol geçti. Jîna’nın katledilişinin 1’inci yılında Tevgera Jinên Azad (TJA) Wan öncülüğünde, Wan’da yürüyüş gerçekleştirilecek. TJA'lı kadınlar, 16 Eylül Cumartesi günü saat 13.00’da Beşyol Dabbaoğlu Parkı’nda gerçekleşecek olan yürüyüşe, tüm kadınlara ve Wan halkına, kadın katliamlarına karşı mücadele çağrısı yaptı. 
 
Kurdistan’da ve çevre ülkelerde katliamlarda artış
 
Son dönemlerde dünyanın birçok yerinde kadın katliamlarının, şüpheli ölümlerin ve kadınları öldürme mekanizmalarının çok canlı olduğunu dile getiren TJA aktivisti Ayşe Minaz, özellikle Kurdistan ve Kurdistan’ın çeperindeki bütün ülkelerde bu sorunun gittikçe arttığına dikkat çekti. Ayşe, “16 Eylül 2022 yılında İran’da Jîna Emînî’nin saçının telinin görünmesinden kaynaklı ahlak polisleri tarafından nasıl tartaklandığını ve nasıl insanlık dışı bir şiddete maruz kaldığın bu şiddetle birlikte nasıl öldürüldüğüne hepimiz tanıklık ettik. 1 yıl geçmesine rağmen hala o görüntüler ve bizdeki işlenen duygu o kadar diri ki bununla birlikte bu yıl kadına karşı katliamların her biri aynı duyguyu bizde uyandırıyor” dedi.
 
‘Tecavüz faili korucular sistem tarafından korunuyor’
 
Özellikle Kurdistan’da taciz ve tecavüz faili korucuların, iyi hal uygulamalarıyla sistem tarafından korunduğunu vurgulayan Ayşe, “Biz kadınların en çok, birlikte yaşamı örmek ve kadın katliamlarına dur demek için bir arada olmamız gerekiyor. Bu kadın katliamlarını durdurabilmek için elimizde çok güçlü doneler var. Bunlar nedir? Kadın olarak sahadayız, kadın olarak kadınları örgütleyebiliriz, şiddete karşı, insanca muamelenin dışındaki bütün muamelelere karşı, hak ihlallerine karşı biz kadınlar örgütlenebiliriz” şeklinde konuştu.
 
‘Hep birlikte ya varız, ya yokuz’
 
Wan kentinin sınır bölgesinde yer almasından kaynaklı çok stratejik bir kent olduğunu kaydeden Ayşe, sınırdan geçen birçok kadının kolluk kuvvetlerinin tecavüz ve tacizlerine maruz kaldığını belirtti. Ayşe, bu dönemin kadın dayanışma dönemi olduğunu ifade ederek “Dayanışmayı en üst seviyeye çıkartmak için ne yapmamız gerekiyorsa, yapmamız gerekiyor. Yanı başımızda her gün bir kadın katlediliyor. Yanı başımızda her gün bir kadının bedeni, saçı tehlike arz ediyor” diye belirtti. Son olarak 16 Eylül’de Wan’da gerçekleşecek olan yürüyüşe çağrı yapan Ayşe, “Bizler TJA’lı kadınlar olarak 16 Eylül Cumartesi günü saat 1’de, Beşyol Meydanı’nda, bedenimiz, saçımız ve ruhumuz üzerindeki bütün katliamlara dur demek için bir arada olacağız. Hep birlikte ya varız, ya yokuz. Jin, jiyan, azadî” sözlerine yer verdi.
 
Katliamlara karşı yürüyüşe çağrı
 
Kurdistan’da kadınların yıllardır katledildiğine vurgu yapan TJA aktivisti Gurbet Oktay da, katliamlara işkencelere karşı Kürt kadınların bu sisteme dur demesi gerektiğini söyledi. Gurbet, “İran’da Jîna Emînî arkadaşımız saç teli göründüğü için katledildi. Bu böyle olmamalı. Bu tür işkenceleri, savaşları, katliamları durdurmak için bütün kadınları ve halkımızı, 16 Eylül’de Beşyol’daki yürüyüşe davet ediyoruz” diye belirtti.
 
‘Katledilen kadınların sesi olmak istiyoruz’
 
Kürt kadınların çok güçlü olduğunu dile getiren Gurbet, “Sisteme karşı gücümüzü gösteriyoruz ve bizden korkuyorlar da. Katliamları, işkenceleri durdurmak için bu yürüyüşe çok önem veriyoruz. Katledilen kadınların sesi olmak istiyoruz. Onun için bütün kadınları bu yürüyüşe davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Kadınların sahaya inmesi lazım’
 
Kadın katliamlarına karşı en fazla mücadele etmesi gerekenlerin kadınlar olduğunu dile getiren TJA aktivisti Nurcan Kayar ise kadınlar ne kadar mücadele ederse kadın katliamlarının o kadar önlenebileceğini kaydetti. Nurcan, “Kadınların daha çok sahaya inmesi lazım, birlikte olmaları lazım. Bütün kadın çalışmalarında herkes kenetlenmeli. Yoksa başka türlü olmaz. Irk fark etmez, bütün kadınların birlikte olması lazım. Bu sadece Kürt kadınlar için geçerli değil. Bütün kadınlar şiddete uğruyor. Beraber olursak her şeyin üstesinden geliriz biz kadınlar. Wan’da da kadın katliamları, kadına şiddet, kadın ölümleri, intiharlar fazla. Biz de burada bunların önlemini almak için çabalıyoruz” diye ifade etti.
 
‘Bu yürüyüş çok önemli’
 
16 Eylül’de yapılacak olan yürüyüşün önemine değinen Nurcan, “Kadın katliamlarını durdurmak için, kadına şiddeti durdurmak için Cumartesi günü saat 1’de Dabbaoğlu Parkı’na tüm kadın arkadaşlarımızı bekliyoruz. Bu yürüyüşün kadınlar için önemi çok. O yüzden bütün kadınları sahaya bekliyoruz” şeklinde konuştu.