‘Kütüphaneleri geliştirmek Nagihanlara görevimizdir’
- 09:02 1 Ekim 2023
- Güncel
Rojda Aydın-Nazlıcan Nujin Yıldız
WAN - Jineoloji Araştırmaları Merkezi üyesi gazeteci ve akademisyen Nagihan Akarsel’in katledilmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen katiline ilişkin hiçbir bilgi paylaşılmamasında Türkiye ve KDP işbirliğinin altını çizen Jineolojî Dergisi Yayın Kurul üyesi Dilan Yıldız, Nagihan’ın ardından hayali olan kadın kütüphanesinin açılmasına ilişkin de “Bu kütüphaneleri büyütmek, geliştirmek de bizim Nagihanlara görevimizdir” dedi.
Güney Kurdistan’ın Silêmanî kentinde 4 Ekim 2022’de suikast ile katledilen Kürt akademisyen-gazeteci ve Jineoloji Araştırmaları Merkezi üyesi Nagihan Akarsel’in katledilişinin üzerinden bir yıl geçti. Failin yalnızca gözaltına alındığı bilinirken kamuoyuyla dosyaya dair hala herhangi bir bilgi paylaşılmış değil.
Konuya ilişkin Jineoloji Dergisi Yayın Kurulu üyesi Dilan Yıldız değerlendirmelerde bulundu.
‘Nagihan Jineolojî alanında simgeleşti’
Jineolojî ile ve Jineolojî dergisi ile önceden tanıştığını paylaşan Dilan, Nagihan’ı ilk olarak dergilerden, yazılarından tanıdığını söyleyerek kişiliğinden yaşam tarzına kadar, yazdığı yazılardan tanıdığını dile getirdi. Dilan, Nagihan’ın Jineolojî alanında simgelemişmiş bir isim olduğunu kaydederek, “Onun mücadelesini, onun verdiği emeği, bilgisini görmek o kadar netti ki, Jineolojî ile tanışmış tüm kadınlar, Nagihan’la tanışmış oluyordu. Rol modellerimizden biri aslında Nagihanlarımızın hepsi. Bu alanda mücadele veren, yazan, bilen ve bu bilgisiyle öne çıkan kadınlar, bizim için birer sembol isimdir. Nagihan Akarsel, satırlarında, cümlelerinde o kadar yaşamsal bir dil kullanıyordu ki, o kadar yaşamın içinden, o kadar kadını anlatan, seni anlatan. Aslında sen, kendini buluyordun onun satırlarında. O yüzden kendimde bütünleştirdiğim isimlerden biriydi. Kadın bilinciyle, tanıştığında, okuduğunda kendini bulduğun bir yerdeydi. Hayatımızda iz bırakmıştır” diye ifade etti.
‘Nagihan Akarsel ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yarattığı paradigma
Nagihan’ın, her yazısında ve konuşmasında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yarattığı kadın özgürlükçü paradigmayı önüne koyduğuna dikkat çeken Dilan, böylelikle Nagihan’ın bu paradigmayla değerlendirmeler yaptığını ifade etti. Dilan, “O kadar iyi okumuş ve o kadar iyi anlamıştı ki ve bizlere de anlatmakta o kadar rahat bir dil kullanabiliyordu. Kürt Özgürlük Mücadelesi’ni, Kürt Kadın Mücadelesi’ni, o kadar güzel dile getirirdi ki ve bütün savunmalarla içselleştirip nerede, neyin anlatılmak istendiğini ve onu genişçe açan bir dil kullandığı için bize en iyi anlatandı. Bir şeyi içselleştirmek, ‘nasıl yaşamalıyı’, ‘nereden başlamalıyı’ o kadar iyi anlatıyor ki ve bizlerde de bu duyguyu uyandırabiliyor. Her anda, her saniyede erkek devlet aklını o kadar iyi teşhir ederdi ki, bugünü de bunun üzerinden değerlendiriyoruz. Tarih okuması gerçekten bir mücadele şekli olmuştu onun” dedi.
‘Kadınları ve halkları özgürleştirme iddiası vardı’
Toplumda kadının ikinci cins konumuna düşürüldüğünü vurgulayan Dilan, “Bunların içinden bir halk önderi çıkıp ‘bu çözülmeli’ diyor ve buna bir ad koyuyor. Bunun için bir çözüm modeli ortaya koyuyor. Nagihan da bir kadın olarak tabi ki bunu esas alacak. Çünkü bu toplumun içerisinden bir kişi kadınlara özgürlüğü sunuyor. Özgürlüğü sunarken tüm argümanlarıyla sunuyor. Nagihan da bunları büyütenlerdendi bunun mücadelesini verenlerdendi. Bir kişiyi özgürleştirme fikriyatı varsa sahiplenme de oradan çıkar tabi ki. Kadınları ve halkları özgürleştirme iddiası vardı ve bu iddiayı büyütmek de tabi ki bu mücadelenin içinde benimsemiş, bilgisi edinmiş kişiler bunu büyütür ve bu noktaya vardırır” şeklinde konuştu.
‘Birçok öncü kadın sokak ortasında katledildi’
Sakine Cansız, Figen Doğan, Leyla Şaylemez, Pakize Nayır, Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Evin Goyi’nin katledişlerine şahit olduklarını dile getiren Dilan, bu kadınların tümünün Kürt kadınlar için öncü olduklarını belirtti. Dilan, “Başûrê Kurdistan’da KDP’nin eliyle yapılan şeylerden bahsediyoruz. Onların işbirlikçiliğiyle yapılan şeylerden bahsediyoruz. Birçok kadın arkadaş, birçok Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü isimleri katledildiler sokağın ortasında. Bunun şahitleri olduk, bunları yaşadık. Tarih bunları yazdı. Bunlar neden hedef alınıyor dediğimizde, cevap kendi içerisindedir. Erkek devlet aklı dediğimiz şey nedir? İktidarı büyütür ve bunun önünde duran her türlü engeli ise ezip geçmekten, katletmekten asla geri durmaz. Bunları teşhir eden, bunlara karşı bir alternatif yaratanlar aslında özgür bir yaşamın mümkün olduğunu sunanlar hep hedefe gelmiştir. Feminist hareketind e öncü kadınları böyle hedef alındı. Bunlara meşru kılıflar uyduruldu. Bin bir argümanla öncü kadınlar hedef haline getirilip katledildi ve bunlar kendini medeniyetin beşiği olarak tanıtan kentlerde yaşanıyor” değerlendirmesi yaptı.
‘Nagihan birçok alanda mücadele verdi’
Nagihan'ın gazeteci ve yazar olduğunu anımsatan Dilan, Nagihan’ın birçok alanda mücadele verdiğinin altını çizerek kadınlara ve yaşama çok hâkim olduğunu belirtti. Mücadele etmenin Nagihan ile bütünleştiğini söyleyen Dilan, “Bu kadar kendinde oturttuğu bir bilinç varken devlet bunun büyümesinin önüne geçmek için direkt katlediyor. Yani yok etmek üzerinden yaklaşıyor. Çünkü onun herhangi bir meşru gerekçesi yok. Sadece infazlarla, 11 kurşunla katletmek gibi. Bunun yanında kendisinin arkasında duracak bir yapıya ihtiyacı var. Başûr’da KDP’dir bunun adı. İşbirlikçisi KDP’nin ta kendisidir. KDP feodal bir geleneğe sahip, asla Kürt bilincine sahip olmayan, sadece kendi iktidarını yaşatmak için var olan bir sistemdir. Her alanda KDP, Kürt Özgürlük Hareketi’ne ya da burada çalışan her kişiye karşı Türk Devleti’yle bir olur, onun işbirlikçisi halinde hareket eder. Katilin Hewlêr’e kaçması bunu teşhir eden bir durumdur. Oraya sığınmak istiyordu. Bunların hepsi MİT eliyle yapıldı ama KDP işbirlikçiliğiyle bu noktaya varıyor. Çünkü bu bir değil, kaç arkadaşımız böyle katledildi” dedi.
‘KDP işbirlikçilik ve tetikçilikte rol alıyor’
Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma üzerinden değerlendirildiğine KDP’nin bunu benimsemediğini, çünkü bu durumun KDP’nin iktidarını sarsacağını vurgulayan Dilan, “O tekilliği ortadan kaldıracak, halkın içinde yer aldığı bir yönetim şeklinden bahsediyoruz. KDP ise kendini teklik üzerinden var eden, sadece kendi ekonomisini, kendi parasını büyütme üzerinden yaklaşan bir partidir. Bunların hepsini art arda koyduğumuzda bizimle tam ters düşen bir noktadadır. Kendini değiştirip, dönüştürmek halkı içine katarak özgürlükçü bir paradigma izlemek yerine bunun karşısında duran devrimcileri yok etmekle, bunun işbirlikçiliği, tetikçiliği gibi birçok şeyde rol alıyor. Bunları yıllardır yaşıyoruz, uzun yıllardır KDP’nin bu yaklaşımını görüyoruz. Şimdi bunun içinde yer alan biri tabi ki engel olmaz. Çünkü kendi eli var içinde, bu kanın içinde eli var yani” sözlerini kullandı.
‘Failin hangi çeteler eliyle sızdırıldığını biliyoruz’
Nagihan’ın katledilmesinin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Dilan, failin aynı gün yakalandığını ve Ankara-Mamak doğumlu olduğunu belirterek bu bilgiler dışında başka bir bilgi olmadığını ifade etti. Dilan, “Sadece tutuklu olduğuna dair bir bilgi var. Dosyanın içeriği ne, kimlerle görüşmüş, kimin eliyle, nasıl yapıldığına dair hiçbir bilgi basınla paylaşılmıyor. Kadınlarla bu paylaşılmıyor. Bu kişi sadece ‘ben bir emir aldım, bunu yaptım’ diyor. Evet, biz bu kadarını biliyoruz ama detayları neden açıklanmıyor noktası önemli. Çünkü nereye değdiğini, hangi devletleri sarstığını, hangi çeteler eliyle oraya sızdırıldığını biliyoruz. Yıllardır yapılıyor. Nasıl yapıldığına, bunun taktiğinin nasıl izlendiğine dair, aslında Ankara merkezinden nasıl emir aldığını biliyoruz. Şu an hala basınla bunlar paylaşılmıyorsa hala bizler bu bilgilere sahip değilsek evet, doğrudur bu. Çünkü korktukları bir şey var. Dosyanın içeriğinin çok önemli olduğunun, bu katledilişin arkasında nasıl bir akıl olduğunun teşhiridir” dedi.
‘Bu kütüphaneleri büyütmek Nagihanlara görevimiz’
Nagihan’ı katleden failin bir tetikçi olduğunu vurgulayan Dilan, kadınların failin kimlerin tetikçisi olduğunu bilmeye ve adaleti sağlamaya ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. Kadın kütüphanesinin açılmasına da değinen Dilan, bunun Nagihan’ın ilk adımlarını attığı bir kütüphane olduğunu dile getirdi. Dilan son olarak, “Bu çalışmaları yürütürken katledildi. O ilk adımlarını atmıştı, bir girişimde bulunmuştu ve bu hayali gerçekleşmeden katledildi. Kadınlar da topyekûn bir araya gelip onun hayalini gerçekleştirdiler. Bu çok muazzam bir şeydi, bir kadın kütüphanesi oluştururken, bunun adımlarını atarken en büyük hayallerinden biriydi. Çünkü yazmak, bilmek ve buna göre yaşamak felsefesi gerçekten Nagihan’la bütünleşmişti. Bu kitapları bir arada bulundurmak, kadınların bir simgesi olarak sunmak çok önemliydi. Kadınlar bir oldular ve bu kütüphaneyi açtılar. Bu kütüphaneleri büyütmek, geliştirmek de bizim Nagihanlara görevimizdir” diye konuştu.