Gemlik Yürüyüşü’nde buluşma çağrısı: Bu adaletsizliğe son verelim!

  • 09:13 17 Kasım 2023
  • Güncel
 
 
İSTANBUL - Gemlik’e gerçekleştirilecek “Özgürlük Yürüyüşü” için 19 Kasım’da tüm halkların birlikte yürümesi çağrısında bulunan siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcileri, “Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şarttır. Halkın kendi Önderinden haber alması gerekiyor. Kürt halkının Önderi özgürleşirse kadınlar, gençler ve tüm halklar da özgürleşir. Bu adaletsizliğe ve hukuksuzluğa bir son verilmesi için tüm halkımızla Gemlik’e yürüyelim” sözleriyle seslendi.
 
İmralı Adası’nda 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 33 aydır hiçbir haber alınamıyor. Avukatlarının görüşmek için yaptığı tüm başvurular, “disiplin cezaları” bahanesiyle engelleniyor. Son olarak da PKK Lideri’ne 31 Ekim’de verilmiş yeni bir 6 aylık avukat “yasak kararı” olduğu öğrenildi. Çeyrek asrı aşkın süredir İmralı’da kesintisiz bir mücadele yürüten ve halklara sunduğu paradigma ile tüm dünya halkları tarafından sahiplenilen Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin son bulması ile fiziki özgürlüğünün sağlanması yönünde de Kurdistan’dan Avrupa’ya her yerde mücadele yürütülüyor. Bu talep doğrultusunda Kurdistan’da 18 Kasım’da startı verilecek olan “Özgürlük Yürüyüşü”, 19 Kasım’da da saat 14.00’te İstanbul’da gerçekleştirilerek Gemlik’e yürünecek.
 
Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER) Eşbaşkanı Evin Genç ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP)  eski İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, tüm halkları 19 Kasım günü “Özgürlük Yürüyüşü”ne katılmaya çağırdı.
 
‘Tüm halkımızı 19 Kasım’da Gemlik Yürüyüşü’ne çağırıyorum’
 
PKK Lideri’nden 33 aydır hiçbir haber alınamadığını hatırlatan ANYAKAYDER Eşbaşkanı Evin Genç, “Bu konu biz kadınları kaygılandıran bir konu. Ondan haber alamamak hepimizi derinden üzüyor. Bununla birlikte Orta Doğu'da yaşanan savaşın da derinleştiğini gösteriyor. Hem savaşların hem de Türkiye'de krizlerin gittikçe derinleştiği bu süreçte, tek sebebinin tecrit politikalarından kaynaklandığının bir göstergesidir. Tecridin amacının da emperyalist güçlerin kar kazanma amaçlı ve savaşı daha da derinleştirdiğini söyleyebiliriz. Bütün kazanımları ortadan kaldırmak istiyorlar” değerlendirmesini yaptı. Mutlak iletişimsizliği kabul etmediklerini vurgulayan Evin, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan haber alınmalı. Halkın kendi Önderinden haber alması gerekiyor, bu şarttır.  Onun için tüm halkımızı 19 Kasım’da Gemlik Yürüyüşü’ne çağırıyorum. Bizler kadınlar ve halk olarak hem ‘Özgürlük Yürüyüşü’ne katılacağız hem de çağrıda bulunuyoruz” sözleriyle seslendi.
 
‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü şarttır!’
 
“Özgürlük Yürüyüşü”nün yalnızca Kürt halkı için yapılmadığını söyleyen Evin, “Hem Türkiye’ye hem de Rojava’ya baktığımızda tıkanan bir süreç görüyoruz. Bu süreçle beraber sadece Kürt halkı değil, Türkiye halkları da sorun yaşıyor. Yaşamın her alanında kötüye giden ve derinleşen süreç için ses olmamız gerekiyor. Onun için tüm halkaların ‘Özgürlük Yürüyüşü’nü desteklemesi ve katılması gerekiyor” ifadeleriyle tüm halkları yürüyüşte yer almaya çağırdı. Tüm halkların nefes almaya ihtiyacı olduğunu belirten Evin, “Özgürlük Yürüyüşü’nün amacı budur aslında. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Halkların da özgürlüğe kavuşması anlamına geliyor. Çok kıymetli bir yürüyüştür. Kürt halkının Önderi özgürleşirse kadınlar, gençler ve tüm halklar da özgürleşir. Hem Kürt hem de Türk halkı özgürleşir. 19 Kasım günü çok önemli. Ezilen tüm halklar ve kadınların ‘Özgürlük Yürüyüşü’ne katılmasını istiyorum. Herkesin sahiplenmesi gerekiyor. Tüm halkların Gemlik Yürüyüşü’ne katılması gerekir. Bu adaletsizliğe ve hukuksuzluğa bir son verilmesi gerekiyor. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü şarttır. Hepimiz de üzerimize düşeni yapmalıyız” vurgusunu yaptı.
 
‘İmralı rejimi toplumu nefes alamaz hale getirdi!’
HEDEP eski İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol ise Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan Kürt sorununa çözüm sağlanmadığı sürece, taciz ve tecavüzün de artış göstermeye devam ettiğini ifade etti. İlknur, “Kürt sorununda çözümsüzlük siyaseti ve şiddeti tek çözüm aracı olarak kullanan devlet aklının bir an önce meselenin çözümünü zeminine taşıması gerektiğini defalarca ifade ettik.  Demokratik bir müzakereye geçmek önemli. Bunun en önemli beyanlarından biri, bu rejimin katı uygulamalar haline getirilen ve başlangıcı sayılan İmralı’da uygulanan tecrit sistemidir. İmralı Ada Hapishanesi’nde çok özel kural, birim, kişi ve yöntemlere dayalı tam bir izolasyon zemininde Sayın Öcalan şahsında uygulanan bu iletişimsizlik hali ve rejimin kendisi bütün topluma yayıldı, nefes alamaz hale getirdi” değerlendirmesini yaptı.
 
Tüm demokrasi güçlerine yürüyüşe katılma çağrısı
 
İlknur, “Demokratik bir geleceğin inşası için, kıstırma ve sindirme politikalarından, yoksullaştırma siyasetinden uzaklaşmak istiyorsak, bu meselenin kaynağı haline gelen tecrit sistemini bertaraf etmek zorundayız” vurgusunu yaptı. Tecridin son bulması gerektiğinin tüm topluma anlatılması gerektiğini belirten İlknur, “Devlet aklının buradaki ısrarının kırılmasına yol açabilecek bir mücadeleyi büyütmek zorundayız. Yine çok yüksek bir sesle bütün demokrasi güçlerine sesleniyorum. Tecrit bir rejimdir, sistemdir. O nedenle 19 Kasım’da Gemlik’e yapılacak olan yürüyüşe bütün demokrasi güçlerinin katkı sağlaması ve bu demokrasi yolculuğunun önemli halkalarından bir tanesi olan tecrit rejiminin yıkılmasına yol açacak gücü birlikte göstermeleri gerekiyor. Herkesi bu yürüyüşe davet ediyorum” çağrısında bulundu.