Zelal Tunç

 

WAN - TJA’nın “Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” kampanyası 5’inci ayında devam ederken, atölyelerde başta PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit olmak üzere, Kurdistan’da uygulanan devlet politikalarına dikkat çekiliyor. 

 

Tevgera Jinên Azad (TJA), “Bi Jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” (Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru) şiarlı kampanyasını 15 Eylül 2023 tarihinde Riha’da (Urfa) bir deklarasyon ile duyurmuştu. TJA’nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne kadar sürecek kampanyasının 20 Eylül’de verdiği startının üzerinden ise 5 ay geçti. Kampanya kapsamında başta PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit olmak üzere, özel savaş politikaları, doğa talanı, cezaevlerindeki ihlaller ve kadın katliamları gibi birçok başlıkta mücadeleyi örgütlemek üzerinden çalışmalar gerçekleştirildi.

 

TJA’dan geniş kapsamlı kampanya startı

 

TJA, Wan’da kampanya startını İran’da ahlak polisleri tarafından başörtüsü gerekçe gösterilerek katledilen Jîna Emînî’nin katledilişinin yıldönümü vesilesiyle Beşyol Meydanı’nda geniş katılımlı bir etkinlikle verdi. Startı veren TJA’lılar 16 Eylül 2023 tarihinden bu yana birçok eylem etkinlik gerçekleştirdi. Kapı kapı, sokak sokak, mahalle mahalle örgütlenerek başta kadına yönelik artan şiddete karşı farkındalık yaratma olmak üzere çeşitli atölyeler gerçekleştiren TJA, öte yandan özgün ve karma atölyelerle eleştiri ve özeleştiriyle her türlü şiddeti açığa çıkardı.

 

Jineoloji Yayın Kurulu üyesi Dilan Yıldız, kampanya kapsamında yürüttükleri çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

 

‘Atölyelerde ciddi dönüşümler aldık’

 

Kampanyanın çerçevesi kapsamında Jineoloji olarak karma ve özgün atölyeler oluşturduklarını belirten Dilan, cins bilinci, cins sevgisi ve mücadelesini özgün atölyelerde tartıştıklarını söyledi. Dilan, “Belli karma atölyelerimizde ‘erkeklik’ üzerine, özel savaş politikaları üzerine, tecrit üzerine taştırmalar yürüttük. Kurdistan ve Türkiye’de atölyelerimiz bu başlıklarla devam etti. Atölyelerden ciddi dönüşler de aldık. Her noktada bir tesir oluşturduğumuz ve bir soru işareti oluşturduğumuzun farkında olarak bu çalışmaları yürüttük” dedi.

 

‘Birbirimize dokunmanın’ önemine vurgu

 

Serhat’ın 9 kentinde karma ve özgün atölyeler düzenlediklerini kaydeden Dilan, “Sadece kadınların katıldığı özgün atölyelerimizde cins bilinci atölyelerimizde birbirimize dokunmayı işledik. Birbirimize dokunurken buna ne kadar ihtiyaç olduğunu gördük. Buna tekrar tekrar değinmenin ve buradan tarihe akmanın, doğanın ve kendi tarihinin açığa çıkmasıyla o birleşmenin örgütlenme anının daha da büyüdüğünü gördük. Hemcinslik dediğimiz şeyi açığa çıkarmak, bunun farkında olmak ve bu duyguyu yükseltmenin derin izler bıraktığını düşünüyorum. Tabi ki bu bir başlangıç meselesidir. Yıllardır yapılan şeylerdir fakat kişinin her gün yenilenmesi ve bu doğrultuda kendine hatırlatması gerekir” ifadelerini kullandı.

 

‘Bende yok ben aştım’

 

Dilan, karma atölyelerde de özelde “erkeklik” atölyelerinde bir farkındalığın oluştuğuna dikkat çekerken, “Günümüzde büyük bir sorun haline gelmiş erkeklik meselesinde kadının bugün sokaklarda yürürken bile kendini güvende hissetmemesi ve kendini veya erkeklik aklını sorumlu görme durumu ortaya çıkıyordu. Yapılan atölyelerde de erkeklik sorununun kadına nasıl yansıdığı, kadının politikadaki, siyasetteki, dernekteki, her çalışmasına nasıl tesir ettiği, etkilediği, bunun önünde nasıl engel teşkil ettiği ortaya çıktı. Buna karşı bir özeleştiri söz konusuydu. Bu erkeklik aklından ‘bende yok, ben aştım’ denilse de kıyısından, köşesinden, kurduğu bir söz dahi olsa nasıl ortaya çıktığını görebilmemizi sağladı. Bunun için her an kendini yaratmak aslında bu atölyelerin devamlılığıyla sağlanabilecek durumlardır” şeklinde konuştu.

 

‘Devlet aklı kadın katliamlarından besleniyor’

 

Kadına yönelik yıllardır devam eden bir şiddet sarmalının olduğuna vurgu yapan Dilan, bunun temelinde AKP-MHP iktidarının ve erkek-devlet aklının olduğuna işaret etti. Dilan, çocuğa yönelik her türlü suçta yaşanan artışın da bu politikalardan kaynaklandığını söyledi. Dilan, “Bugün erkek ‘ben bir kadın katledersem, birkaç yıl ceza alıp dışarı çıkarım’ gibi şaka mahiyetinde sözler sarf edilebiliyor. Bu cümleleri devlet aklından aldığı cesaretle söylüyor. Bu devlet aklı, kadın katliamı ve her an çocuklara yönelik işlenen suçlardan aslında yarattığı korku psikolojisinden besleniyor” dedi.

 

‘Jin jiyan azadî yüzyıllara ilham olacak’

 

Kampanyalarının özgürlük vaadiyle yürütüldüğünü ifade eden Dilan, şu sözlere yer verdi: “Kampanyamız kadına yönelik her türlü şiddete karşı özgürlük mücadelesini örgütleyen bir kampanyadır. Kadın özgürlük mücadelesinde kendimize dair söz kuruyoruz, kendimizi özgürleştiriyoruz. Kendi özgürlüğümüzü örgütleme mücadelesi yürütüyoruz. Bu mücadele kapsamında her gün sokaklardayız. Jin jiyan azadî sloganı yüzyıllara ilham olacak. Jin jiyan azadî felsefesi Jîna Emînî şahsında tüm dünyaya yayılarak bir mücadele hattı oluşturdu. Kadınları bir hatta buluşturduğunu görüyoruz. Bugün Jin jiyan azadî önümüzdeki tüm yüzyıllarda tüm mücadelelere ilham olacak bir felsefeyi ortaya koydu.”