Mêrdîn’de 8 Mart startı: Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru

  • 13:30 27 Şubat 2024
  • Güncel
 
MÊRDÎN - Mêrdîn’de “Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru” şiarı ile 8 Mart startı veren TJA, yaptığı açıklamada  “Bizler TJA olarak anadilimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi yaşamsal kılmak için, Kürt kadınlar başta olmak üzere bütün kesimleri birlikte mücadele etmeye çağırıyor” dedi. 
 
Elîh (Batman) ve İzmir’de 8 Mart startını veren Tevgare Jinên Azad (TJA), bugün de Mêrdîn’de (Mardin)  8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri için açıklama yaptı. Mêrdîn Karayolları Parkı’na ellerinde cezaevindeki tutsak siyasetçilerin ve katledilen kadınların pankartları ve erbanêlerle yürüyüş gerçekleştiren ulusal kıyafetlerini giyen kadınlar burada açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya milletvekilleri Beritan Güneş ve Salihe Aydeniz katıldı. Kadınlar “Bi jin jiyan azadyê ber bi azadiyê ve “, “Bi jin jiyan azadiyê 8 Adarê ve” ve “Bijî berxwedana jinan” sloganları attı. Çağrı metnini TJA adına Eylem Amak okudu.
 
Öncelikle dünyanın dört bir yanında özgürlük mücadelesi veren kadınları selamladıklarını söyleyen Eylem,”Özgürlük için mücadele eden ve yaşamını yitiren kadınları saygıyla anıyoruz ve bir kez daha yolumuzu aydınlattıklarını belirtiyoruz. Roza, Sara, Evin Zelal gibi binlerce öncü kadından aldığımız güçle bu yıl ki 8 Mart’ta da alanlarda, sokaklarda, meydanlarda olacağız” dedi.
 
‘21’inci yüzyıl kadın yüz yılı olacak’
 
Kadınların yıllardır şiddetin her biçimine karşı eril iktidar saldırılarına karşı kendilerini koruduklarını belirten Eylem, “Dünya, Orta Doğu ve Kurdistan’da 8 Mart’ı savaş, ekonomik kriz, kadın katliamları, doğa kırımı, eşitsizlikler ve aynı zamanda da erkek egemen iktidarın politikalarına karşı kadın mücadelesi direnişi ile karşılıyoruz.  21’inci yüz yılda cins mücadelesi kadınların mücadelesinin temeline oturmuş; kadınlar evde, sokakta, iş yerlerinde ve yaşamın tüm alanlarında özgürlüklerine, haklarına, değerlerine ve emeklerine sahip çıkıyorlar ve eril iktidar saldırılarına karşı kendilerini koruyorlar.  Rojava’da ve tüm Orta Doğu coğrafyasında çok yönlü yürütülen savaş kadınların değerlerine ve öz yaratımlarına karşı yürütülüyor. Kaynağını kadın düşmanlığından alan savaş en çok da Kürt kadınları hedef alıyor. Kadın özgürlük mücadelesinin öncülerinden Nagihan Akarsel’i Süleymaniye’de, Evîn Goyî’yi Paris’te, Firyal Silêman Xalid’i Kerkük’te katledenler bilmelidir ki, kadınların özgürlük mücadelesi mutlaka başaracaktır” sözlerini kullandı.
 
‘Toplumu koruyacağız direnişi yükselteceğiz’
 
Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikaları nedeniyle şiddet ve katliamların arttığını söyleyen Eylem, bu zihniyetleri yıkacaklarını belirtti. Eylem, “Remziye Apaydın, Deniz Poyraz, Firdevs Babat, Sakine Kültür; devlet eliyle yürütülen özel savaş politikaları sonucu  yaşamını yitiren onlarca kadından sadece birkaçı. Aynı politikalar üniformalılar eliyle genç Kürt kadınlara karşı; siyasal İslam’ın dinci-gerici kurumları eliyle topluma karşı; kayyumlar eliyle kadın kurumlarına ve Kürdistan halklarının iradesine karşı da yürütülüyor. Biz bunu kabul etmiyoruz ve bu zihniyeti yıkacağız. Kapitalist modernist güçlerin neden olduğu ekonomik kriz her geçen gün daha da derinleşiyor. Kaynakları bir elit bir grubun hizmetine koyuyorlar ve yoksulluğu halka reva görüyorlar. Tarlada, iş yerinde yaşamın tüm alanlarında kadınlar ucuz iş gücü olarak görülüyor ve sömürü ağır bir şiddete dönüştürülüyor. TJA olarak inanıyoruz ki 8 Mart kadının ortak ve örgütlü emeğinde yeni bir anlama dönüşür. Kadın ve halk düşmanı bu politikalara karşı bizler toplumu koruyacağız ve direnişi yükselteceğiz” diye konuştu.
 
‘Kimliğimizi kazanımlarımızı yaşam alanlarımızı koruyacağız’
 
Açıklamanın devamında Eylem şunları kaydetti: İktidarın elinde bir araca dönüşen yargı mekanizması nedeniyle her gün siyasi operasyonlarla tutuklanıp cezaevine konuluyor. TJA da aralıksız bu yargı şiddeti ile karşı karşıya kalıyor. Faşist iktidar cezaevlerinde de cinsiyetçi ve insanlık dışı politikalar yürütüyor. Hasta tutsakların infazlarının yakılması devam ediyor. Bizler TJA olarak kimliğimize ve kazanımlarımıza sahip çıkacağız. Geçen yıl 8 Şubat’ta  meydana gelen depremde iktidarın rant ve talana dayalı politikasından kaynaklı Kurdistan, Türkiye ve Suriye’de büyük bir yıkım yaşandı. Bu yıkıma neden olan iktidar, depremi de kendisi için bir fırsata dönüştürerek iktidarını sürdürmek istiyor. Kürtlerin ve Alevilerin yerleşim yerlerini yeniden işgal ederek, demografik yapıyı değiştirdi, coğrafyamızı insansızlaştırdı ve doğa düşmanı politikalarını sürdürdü. Bizler TJA olarak diyoruz ki suyumuzu, toprağımızı, ormanlarımızı, doğamızı ve tüm yaşam alanlarımızı koruyacağız.
 
TJA mücadeleye çağırıyor
 
Anadilimiz, kimliğimiz inkâr ediliyor ve kültürel soykırım politikaları ile toplumsal yapımızı tümden ortadan kaldırmak istiyorlar. TJA olarak anadilimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi yaşamsal kılmak için, Kürt kadınlar başta olmak üzere bütün kesimleri birlikte mücadele etmeye çağırıyor ve başta Kürtçe olmak üzere bütün dillerin eğitim dili olması ve anayasada tanınması için mücadeleyi büyüteceğimizin sözünü veriyoruz.”
 
Tecride vurgu
 
Açıklamanın ardından Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş söz aldı. Beritan, bugünden 8 Mart’ta kadar kadınların sesinin her yerde çalışmalarda duyulacağını söyleyerek, “Bugün Kobanê kadınlarının sesi İran’a varacak, İran’dan İstanbul’dan, Mêrdîn’e, Êlih’e oradan Avrupa’ya ses olacak. Dünyanın her yerinde yükselen bu ses kadınların davası, mücadelesi için yükselecek. Bu ses ki Nagihan Akarsel’in sesi. Bu her yerde yükselen ses tecridin sesi olacak ve tecridin mücadelesini verecek. 25 yıldır süren tecrit ve 39 aydır mutlak iletişimsizlik Sayın Abdullah Öcalan üzerinde ağır bir şekilde sürdürülüyor. Bu tecrit ki savaşın, kadın düşmanlığının, kadın katliamlarının sebebidir. Yükselen jin jiyan azadî sesi dünyanın her yerinde değişim ve dönüşüm için yükselmeye devam edecek. Bugün Mêrdîn’de tüm renklerimizle bir araya geldik. Yıllardır kaybedilen, katledilen, hakları elinden alınan kadınların sesi olmak için buradayız. Bu ses hiç kimse, hiçbir iktidar tarafından susturulamaz. Kadınların kenti Mêrdîn’de kimse bize nerede basın açıklaması yapıp yapmayacağımızı gösteremez. Biz nerede açıklama yapıp yapmayacağımızı biliriz, buna biz karar veririz çünkü burası bizim kentimiz. Bu gerçekliği herkes bilsin. Kadınların mücadelesini burada daha da büyüteceğiz. Buradan açlık grevinde olan bütün arkadaşlarımızı ve Sebahat Tuncel’i , Gülten Kışanak, Ayla Akat ve tüm özgürlük direnişçilerini selamlıyoruz” sözlerini kullandı.
 
Açıklama halay ve stranlarla sona erdi.