İZMİR - Çocuk istismarına karşı gündeme getirilen "idam" tartışmalarına tepki gösteren kadınlar, bunun bir çözüm olmayacağını belirterek, AKP’nin hassasiyetlerden faydalanarak kendi yasalarını çıkarmaya çalıştığını vurguladı. 

 

24 Haziran seçimlerinin ardından "tek adam" rejimini dayatan Cumhurbaşkanlığı sistemine resmi geçiş yapılırken, Türkiye’nin en önemli gündemlerinden biri cinsel istismar, kayıp ve katledilen çocuklar. Her yurttaşın en önemli hassasiyeti olan çocukların korunması konusunda hala caydırıcı politikalar uygulanmazken, "kimyasal hadım"ın yanı sıra idam tartışmaları ortaya atıldı. Toplumun tepkilerinin iktidar tarafından kullanıldığını belirten kadınlar, "yeni sistemin" inşasında yeni yasaların çıkarılmak istendiğini kaydetti. 

 

'Devlet üzerine gitmiyor, örtbas ediyor'

 

Çocuk ve kadına yönelik saldırı ve şiddetin her zaman devlet tarafından görmezden gelindiğini ifade eden Müzeyyen Alpşen, kadın hareketlerinin mücadelesiyle toplumun da ses çıkarabildiğini söyledi. Müzeyyen “Çocuklara yönelik istismar ilk vakıflarda başladı. ‘Bir kereden ne çıkar’ dediler. ‘O da istemiştir’ dediler. Devlet üzerine gitmiyor aksine örtbas ediyor. Farkındalık oluştuğu için ortaya çıkıyor artık bu yaşananlar.  Bunlar örtbas ediliyorken artık kadınlar susmuyor” dedi.

 

‘Çıkarmak istedikleri yasalara kılıf uyduruyorlar’

 

Çocuk istismarına dair Meclis'e verilen önergeyi AKP’nin reddettiğini hatırlatan Sarya Toprak, buna rağmen çocuğa yönelik şiddet konusunda insanların hassasiyetlerinin kullanıldığını belirtti. Cinsel saldırı ve cinayetlerin önlenmesi için "hadım" ya da idam cezalarının çözüm olmayacağını vurgulayan Sarya, “Önleyici politikalarla çocuk istismarının önüne geçilebilir. Daha tutarlı yasalar olmalı. Gündemi değiştirerek insanların tepkilerini hafifletmeye çalışıyorlar ve çıkarmak istedikleri yasalara kılıf uydurmak istiyorlar” diye konuştu.  

 

‘Eğitimin dindarlaşması kadının ve çocuğun nesneleşmesi demek’

 

Ensar Vakfı’nda yaşanan cinsel istismarı ve hayvanlara yönelik cinsel işkence ile katliamları hatırlatan Yağmur Damla da, bir "tecavüz kültürü"nün hakim olduğunu söyledi. Eğitim sistemindeki değişikliklere de dikkat çeken Yağmur, “Eğitimin gericileştirilmesi, bilimsel eğitimden uzaklaştırılması, çocukların sevgisiz büyümesi, kadının ve çocuğun eşyalaşması anlamına geliyor. Öncelikle bunun engellenmesi lazım" ifadelerini kullandı.  

 

‘İdam tutuklu aydınlar için baskı aracı olarak kullanılıyor’

 

Gündemin insanların hassasiyetleri üzerinden değiştirilerek başka yasaların geçirildiğini kaydeden Zeynep Güzel ise, şöyle dedi: “Çocuklar için ayrı bir bakanlık lazım. İdam hiçbir zaman çözüm değil, idam yasalarda varken de tacizler, tecavüzler vardı. İdamı, aydın, gazeteci, milletvekilleri için uygulamak istiyorlar. İdam bu insanları baskı altına almak için kullanılıyor.”