Kobanê'den Afganistan'a kadınların mücadele kardeşliği

  • 09:04 22 Ağustos 2021
  • Medya Kritik
 
Dicle Müftüoğlu
 
HABER MERKEZİ - Afganistan'da Taliban'ın ülke yönetimine el koymasıyla birlikte medya tıpkı Kobanê'ye doğru ilerleyen DAİŞ sürecinde yaptığı gibi karanlığa teslim oldu. Ancak, Kobanê'deki kadınların karanlığı yaran zılgıtlarının takipçisi olan Afgan kadınlar, henüz son sözü söylemedi. 
 
Boğucu sıcak bir hava var. Kuraklığında etkisiyle sarı-sıcak bir yaz geçiriyor Ortadoğu. Hava sıcak olsa da mavi gökyüzü insanlara tüm zorluklar karşısında umut aşılıyor. Tam da bu noktada bir kara bulut yükseliyor Afganistan'da. Bu topraklarda yaşayan herkes bilir ki bir yerde bir kara bulut varsa o tek başına o kentte kalmaz. Rüzgar onu başka topraklara doğru savurur. Başka bulutlar o kara buluttan güç alır. Bir yerde kadınlar nefes alamaz hale gelir ise diğer kadınların da soluğu kesilir. İşte bu yüzden kadın düşmanı Taliban'ın 20 yıl sonra Afganistan'ı işgali tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Tıpkı DAİŞ'in kara bir bulut gibi dünyanın üzerine çökmeye çalışmasının ilk adımı olan Kobanê saldırısı gibi. 
 
Egemen güçlerin tüm "özgürlük" sloganlarının ne anlama geldiği Afganistan özelinde bir kez daha görüldü. Halklara özgürlük adı altında vatanlarını işgal eden güçlerin, aslında savaşmaya gittikleri güçleri nasıl palazlandırdıkları ABD-Taliban ilişkisinde açığa çıktı. 
 
DAİŞ Taliban kardeşliği  
 
ABD'nin 20 yıldır işgal ettiği ve sözde yerel hükümetini desteklediği ülkede gücünü büyüttüğü görülen ve bu nedenle kısa sürede ülke yönetimine el koyan Taliban ve DAİŞ gibi zihniyetlerin beslendiği yer aynı olduğundan ilk kadınları hedef aldı. 15 yaşından büyük kız çocuklarının listesini istedi Taliban, kimse şaşırmadı. Çünkü DAİŞ de işgal ettiği her yerde kadınlara ganimet olarak baktı, seks kölesi olarak el koydu, pazarlarda sattı. Taliban, bir canlı olarak görmediği kadınların okul ve işe gitmelerini de yasakladı. Tam da bu atmosfer nedeniyle binlerce insan havaalanlarına akın etti. Uçaklara binmek için ölümü dahi göze aldı. 
 
Direneni görmek
 
Böylesi önemli bir gündem olması nedeniyle neredeyse tüm dünyada medyanın ana başlıklarından biri oldu Afganistan. Günlerce bu işgalin yanı sıra insanların uçakların kanatlarına, tekerlerine tutunma görüntüleri yayınlandı. Sanal medya hesaplarında da dolaşan bu görüntüde insanların özgürlük talebi yerine, kaçış biçimleri tartışıldı. Yine direnen kadınların mücadelesi ise hiç görülmedi. 
 
Korku çemberi
 
2015 yılında kara bulutların akın ettiği Kobanê'nin de "düşmesi" beklenmişti dört gözle. Tüm dünya bugün Afganistan'a yaptıkları gibi büyük cümlelerle DAİŞ'in ilerleyişini yazıyordu. Jeeplere binmiş sakallı, kara giyinen erkekler dünyayı karanlığa bürümek için son gaz ilerliyordu. Egemen güçler de ana akım medya da o jeepin benzinini doldururcasına bu grubun ortaya koyduğu korku çemberini dünyaya yayıyordu. 
 
Kara çarşafları yırttılar
 
Tam bu karanlığın karşısında bir zılgıt yükseldi. Kadınların özsavunmasıyla bu karanlık dağıldı. Kadınlar büyük bedeller vererek sadece Kobanê'yi değil o karanlığın uzandığı her alanı aydınlattı. Minbiç'ten Tabka'ya, DAİŞ'in kalesi olan Rakka'ya kadar her alanı kadın öncülüğünde özgürleştiren kadınlar dünyaya umudu aşıladı. DAİŞ'in yarattığı korku çemberinden çıkan insanlar Kobanê'deki özgürlük nefesini hissetti. DAİŞ'in etkisiyle kara çarşaflara bürünen kadınlar bir bir renklendi zılgıtlar eşliğinde. 
 
Direnen kadınlara bakmak
 
Bugün yine bu topraklarda kadınlara bir kader çizilmek isteniyor. Dün Kobanê'de, Rakka'da yırtılarak atılan kara çarşaflara gömülmek istenen kadınlar, nefessiz bırakılmaya çalışılıyor. Egemen devletlerden medyaya kadar "Afgan kadınları için her şey bitti" senaryosunu yazsa da kadınlar ölüme karşı sözlerini söylemeye devam ediyor. Hala 20 yıl boyunca bölgeyi işgal ederek tıpkı dün DAİŞ'e bugün de Taliban'a güç verenlerden medet umanlara, kadınlar yanıt veriyor. Afgan kadınları eskisinden daha güçlü örgütlenerek tüm karanlığa sesini yükseltiyor ve "Ben kadınım varım" diyor. O yüzden belki de medyanın göstermek istediği tablonun aksine tıpkı dün Kobanê'de zılgıtlarla direnenleri görür gibi Afgan kadınlarına kameralarımızı, mikrofonlarımızı çevirmeye ihtiyaç var. Afganistan'da henüz her şey bitmedi. Çünkü son sözü direnen kadınlar söyleyecek…