Öznur Değer

 

HABER MERKEZİ - Kürt kadın gazetecilerin başarısına, çeşitli alanlardan aldığı ödüllere tahammül edemeyen eril medyanın karşısında kadın rengini, kadın başarısıyla kuşanacağız.

 

Kürt, kadın ve gazeteci… Ayrı ayrı ele alındığında belki de uzunca bir tartışma -zaman zaman ise şiddetli bir çatışma- konusu olabilen bu 3 kavramın bir arada, tek bir kimlikte bütünleştiğini düşünün günümüz Türkiye realitesinde. Birçoğumuzun aklından, yüreğinden benzer şeyler geçtiğine eminim.

 

Üç kimlikle 

 

Kürt olmanın bedel ödettiği bir coğrafyada Kürt kimliğiyle; kadın olmanın lanetlendiği ve şeytanlaştırıldığı bir ülkede kadın kimliğiyle yaşamak ve her alanda sansüre, engellemeye ve şiddete maruz kalan özgür basında bir gazeteci olarak yaşayabilmek… 3 kimlikle zorun en alasını yaşıyoruz biz Kürt kadın gazeteciler. Üstelik ne kendimizden ne ilkelerimizden ne de kimliğimizden zerre ödün vermeden. İnandığımız hakikat mürekkebini özgürce akıtıyoruz tarih sayfalarına.

 

Kadın medyaya saldıran eril medya

 

Yalnızca Türkiye’de, Ortadoğu’da, Avrupa’da değil tüm dünyada hakimiyet sağlamaya çalışan eril dile karşı alternatifi yaratan kadın gazeteciler, tarihe önemli başarılar not düşüyor. Bu başarının erkeği, erkek medyasını rahatsız etmesi ve kadını hedef alması bizi şaşırtıyor mu? Elbette hayır. Ama biz başarılarımıza yenilerini ekleyerek eril medyayı şaşırtmaya devam edeceğiz.

 

Filiz’e en iyi röportaj ödülü

 

Eril medyanın kadın gazeteciliğine yönelik saldırılarına güncelden başlamak istiyorum. 24 Ekim’de Ankara’da, Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD) “Yılın Başarılı Gazetecileri” ödülleri, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törende bir önceki yıla ait ödüller de bu yıl verildi. Ajansımız muhabiriyken 2020 yılının “en iyi röportaj ödülünü” alan arkadaşımız Filiz Zeyrek’in ödülü de törende takdim edildi. Filiz, hakkında açılan davalardan dolayı Avrupa’ya göç etmek zorunda olduğundan, ödülü onun adına yine ajansımız muhabiri Dilan Babat aldı.

 

Salondaki fısıldaşma gazeteye manşet verdi

 

Fox’undan Kanal D’sine kadar birçok haber kanalı ve ajansının katıldığı törende Jinnews’ten Filiz Zeyrek ile Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Cemil Uğur ödül alan isimler arasındaydı. Çok sayıda gazetecinin katıldığı törende, “ırkçı” söylemler salondaki fısıldaşmalarla belirdi önce. Sonrasında ise salondaki fısıldaşmaların gazete manşetlerine taşınmasıyla adeta bir “skandala” imza atılmış oldu.

 

Ana akımın üst düzey temsilcisi: Yeni Şafak

 

Filiz’in ödül alması, Kürt bir kadın gazetecinin ödül alması, erkek medyayı öyle rahatsız etti ki “Yeni Şafak” cesaret (hadsizlik) göstererek erkek güruhun temsiliyetini üstlenircesine “PKK medyasına ödül üstüne ödül” manşetiyle törende ödül alan Filiz ve Cemil’i hedef gösterdi. Yanı sıra törene katılan CHP Milletvekili Özgür Özel ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı da hedef alan Yeni Şafak’a ana akımdan destek gecikmedi.

 

Yeni Şafak hedef gösterdi ana akım destek verdi

 

Yeni Şafak’ı “yalnız” bırakmayarak gazetecilerin hedef alınmasına ilk desteği sunanlardan Akşam gazetesi, “CHP’li Özgür Özel’in katıldığı törende PKK medyasına ödül verme yarışı” manşetini kullanırken, Haber7.com “CHP’li Özel ve TTB Başkanı Fincancı’nın katıldığı törende PKK yayın organlarına ödül” başlığını kullandı. Takvim gazetesi, “CHP'li Özgür Özel ve TTB Başkanı Korur Fincancı'nın katıldığı törende PKK yayın organları Mezopotomya Ajansı ve Jin News'e ödül” derken, TR Haber isimli site “CHP’li Özgür Özel, PKK medyasına ödül verdi! ÇGD’den skandal tören!” şeklinde gazetecileri hedef almaya devam etti.

 

Jin TV sunucusu Güler’e ödül

 

Yine Ankara Mimarlar Odası tarafından düzenlenen, "Koruma Alanında Emre Madran Basın Ödülleri"nde Jin TV’de “Yeşil Pencere” programını sunan Güler Yıldız “Uluslararası Televizyon Haberciliği” dalında ödüle layık görüldü. 4 Ekim’de düzenlenecek törenden günler önce Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Güler’i ve Jin TV’yi hedef alarak, Ankara’nın Kızılay semtinde ödülün iptali için bir yürüyüş gerçekleştirdi.

 

TEM Şube törene katılmak istedi

 

Avrupa’da yaşadığından dolayı ödülü almaya gelemeyen Güler adına ödülü ben aldım. TGB’nin hedef göstermesi üzerine Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’nden polislerin ısrarla törene katılmak istediğini öğrendim törene giderken. Tabi tüm bunlar üzerine yine özgür basında çalışan bir kadın gazetecinin ana akım medya tarafından hedef gösterilmesi gecikmedi.

 

Manşetlerle kopyala-yapıştır

 

Akşam gazetesi kadın gazetecileri hedef almadaki ısrarını sürdürerek, “Mimarlar Odası PKK kanalına ödül verdi!” manşetiyle Jin TV ve Güler’i hedef alırken, Yeni Şafak gazetesi “Mimarlar Odası’ndan PKK kanalına ödül”, Sabah gazetesi “Mimarlar Odası’ndan skandal hareket! PKK’nın kanalı Jin TV’ye habercilik ödülü verildi”, Takvim gazetesi “Türkiye’ye çağ atlatacak projelerin her fırsatta karşısında duran Mimarlar Odasın’dan PKK’ya ödül!” başlıklarıyla hedef gösterme geleneğini sürdürdü.

 

Mürekkebimiz akacak, kalemimiz düşmeyecek

 

Bunca ısrarlı saldırının karşısında özgür basın geleneğinin, gazeteci kadınların bir yanıtı var. Gurbetelli Ersöz’den aldığımız hakikat kalemimiz, eril medyanın hedef göstermeleriyle düşmeyecek. Onlar bizi konuştukça, hedef aldıkça biz daha fazla güçlenerek başarılarımızı konuşturacağız. Türkiye’de Kürt kadın gazeteci olmak kolay olmasa da kalemlerini aldığımız öncülerimizin bize miras bıraktığı mücadeleyi bırakmayacak, özgürlüğe akan mürekkepleriyle yaşamı boyayacağız. Yeni ödül ve başarılarla…