HABER MERKEZİ - KCDP’nin temmuz ayı raporuna göre, 36 kadın katledilirken, 11 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), temmuz ayında yaşanan kadın katliamlarına ilişkin raporunu yayınladı. İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açıldığı bir dönemde kadınların hedef alındığına dikkat çekilen raporda, tartışmanın değil sözleşmenin tam ve etkin uygulanması gerekliliği vurgulandı. 

 

13 kadın hayatına dair karar vermek isterken katledildi

 

Rapora, göre, temmuz ayı içerisinde 36 kadın katledilirken, 11 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Raporda, faillerin mahkemelerde caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça, şiddetin boyut değiştirerek devam ettiği belirtildi. 

 

Kadınlar kimler tarafından katledildi?

 

Raporda, temmuz ayında katledilen 36 kadının 3’ünün failinin tespit edilemediği, 11’inin evli olduğu, 5’nin birlikte olduğu, 5’nin tanıdığı, 4’ünün boşandığı, 2’sinin akrabası, 2’sinin babası ve 2’sinin daha önce birlikte olduğu erkek tarafından katledildiği kaydedildi. Raporda ayrıca iki kadının ise oğlu tarafından katledildiği ifade edildi. 

 

Kadınlar en çok ateşli silahlarla katledildi

 

Katledilen kadınların 24’ünün ateşli silahla, 5’nin kesici aletle, 3’ünün boğularak birinin darp edilerek ve birinin de yüksek bir yerden atılarak katledildiğine yer verilen raporda 2 kadının ise neden katledildiği tespit edilmediği belirtildi. 

 

‘Kadına yönelik şiddet artmaya devam edecek’

 

Türkiye’nin ilk imzacılarından biri olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin öneminin vurgulandığı raporda şöyle denildi: “Bugün gelinen noktada toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden rahatsız olanlar, aile kurumunu yok ettiği ve kadına yönelik şiddetin sorumlusunun sözleşme olduğunu iddia ediyorlar. Buna ek olarak da kadın cinayetlerinin 2011 yılından sonra yaşadığı artışı İstanbul Sözleşmesi’ne bağlıyorlar. Halbuki 2011 yılındaki kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine yönelik kararlı duruş bile kadın cinayetlerinde o yıl için ciddi bir azalmaya sebep olmuştur. Sonrasında gözlemlenen bütün bu artışların sebebi her ay hatırlattığımız ve önemle üzerinde durduğumuz gibi İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284’ün tüm kurum ve kuruluşlar tarafından etkin ve bütünlüklü olarak uygulanmaması, kadın ve çocuk düşmanı söylem ve uygulamaların tüm hızıyla devam etmesidir. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri münferit birer olay olarak ele alınmamalıdır, yürütülen politikalarla birlikte değerlendirilmelidir. Sözleşme’nin 6284’ün uygulanmadığı her durumda Türkiye’de kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet artmaya devam edecektir.”