Duygu Erol

 

HABER MERKEZİ - OHAL ile beraber artan toplumsal şiddet kadınları temel hedef haline getirdi. 2016 yılında 328 kadının katledildiği Türkiye'de 2017 yılında kadın cinayetlerinde yüzde 25 artış yaşandı. En az 408 kadının katledildiği 2017'de 354 kadın ise erkekler tarafından şiddete maruz bırakıldı. 

 

Olağanüstü Hal (OHAL) ilanı gerekçesiyle adeta yeni yönetim biçimi haline gelen Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ilk olarak kadın kazanımlarını hedef aldı. Toplumsal şiddetin artması ile beraber sokakta, meydanda, evde kadına yönelik şiddet ve katliamlarda ciddi oranda artış yaşandı. AKP'nin 15 yıllık iktidarı boyunca kadına yönelik şiddette yüzde bin 500 artış yaşanırken binlerce kadın şiddete maruz kaldı. İstanbul Sözleşmesi'nin ilk imzacısı olan Türkiye, sözleşmenin maddelerine göre kadın cinayetleri verilerini toplamak ve nedenlerini tespit etmekle görevli olmasına karşın kadın katliamlarını adeta teşvik eden uygulamalara imza attı.  OHAL ve KHK hukuksuzluğu ile geçen 2017 yılında en az 408 kadın katledildi ve 354 kadın şiddete maruz kaldı. 2016 yılında 328 kadın katledilirken, kadın cinayetlerinde 2016 yılına oranla bu yıl yüzde 25 artış yaşandı. 

 

Kadın cinayetlerinde yüzde 25 artış yaşandı

 

Gerek Meclis gündemine gelen cinsiyetçi yasalar gerekse de cinsiyetçi söylemler ve uygulamaları ile AKP iktidarı kadına yönelik şiddeti ve cinayeti engelleyemediği gibi, 2016 yılına oranla kadın cinayetlerinde yüzde 25 artış yaşandı. Kadınlar, artan toplumsal şiddet ve bireysel silahlanma ile beraber evde, iş yerinde, okulda, sokakta, meydanda, yaşamın her alanında en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. 2017 yılında ise JinNews'in gazete, haber sitesi ve ajanslardan topladığı bilgiye göre erkekler en az 407 kadını katletti, 354 kadına ise şiddet uyguladı. Kadınların yüzde 54'ü eşleri, oğulları, abileri, babaları ve tanıdıkları erkekler tarafından katledilirken, yüzde 46'sı şüpheli ve tanımadıkları erkekler tarafından katledildi. 

 

Kadınlar çeşitli gerekçeler ile katlediliyor

 

Kadınların yüzde 23'ünü kendi hayatlarına ilişkin kararlar aldıkları gerekçesiyle erkekler tarafından katledilirken, yüzde 13'ü ilişkilerini sonlandırmak istedikleri, yüzde 3'ü şiddet gören kadınları kurtarmak istedikleri, yüzde 30'u tespit edilemeyen gerekçelerle, yüzde 31'i ise şiddete ve tecavüze direndikleri gerekçesiyle katledildi. 

 

Kadın kazanımları hedef alındı 

 

2017 yılında yaşanan tüm kadın katliamları ve şiddet OHAL sürecinde yaşandı. Yayınlanan KHK'ler ile birlikte hukuk devre dışı bırakılarak kadınların sokaklarda, meydanlarda mücadele ederek kazandığı haklara saldırıldı. Yeni yasalar Meclis gündemine getirilerek kadın kazanımları geriye atıldı. 2016 yılında özellikle AKP İktidarı tarafından Meclis’e sunulan ve kadınların tepkileri ile geri çekilen “Çocuk İstismarı Yasa Tasarısı” gibi çocuk yaşta evlendirilmenin önünü açan, kadınların Medeni Kanun ile kazandıkları haklarını yok eden “Müftülük Yasası”, kadınların tüm muhalefetine rağmen AKP’li milletvekillerinin oyları ile Meclis’0ten geçerek il ve ilçe müftülerine nikah kıyma yetkisi verildi. Bu da yetmezmiş gibi her defasında ailesi kutsayan hükümetin talimatıyla  “Boşanmayı Önleme Komisyonu” kuruldu.

 

Havuz hedef gösterdi

 

Meclis’te bunlar yaşanırken,  “Ailenin Korunmasına ve Şiddetin Önlenmesi”ne ilişkin 6284 sayılı “Şiddeti Önleme Kanunu”, iktidara yakınlığı ile bilinen medya kuruluşları tarafından "yuva yıkan" yasa başlıklarıyla servis edilerek hedef gösterildi. Çıkan haberlere kadın cephesinden yükselen ses, kanuna ilişkin olası bir yeni düzenleme ve yasa tasarısının önüne geçti. 

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinde kadın yok!

 

2018 yılı Bütçe görüşmelerinde ise Aile ve sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül sayan Kaya, bakanlığın 2018 bütçesini açıkladı. Açıklanan bütçede, kadın kazanımlarına yönelik gerçekleşen saldırılar, kadın iradesine yönelik saldırı, Meclis’ten geçirilen cinsiyetçi yasalar görmezden gelinirken, kadın istihdamının artırılması ve fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla 2010 yılında güncellenen

hükümler de kaldırıldı. 

 

'Kıyafetime karışma' eylemleri 

 

Özellikle yargının kadına yönelik şiddet ve cinayetlerde vermiş olduğu özendirici kararlar ve OHAL ile beraber kadınlar evde, iş yerinde, meydanlarda, sokaklarda, parklarda erkekler tarafından çeşitli gerekçeler ile saldırılara maruz kaldı. 2017 yılında 8 kadın şort giydiği gerekçesi ile Türkiye'nin çeşitli illerinde otobüste, parkta, evde ve sokakta şiddete maruz kaldı. Artan şiddet karşısında ise Türkiye'nin birçok ilinde sokaklara çıkarak "Kıyafetime karışma" dedi.